FSB eski Başkanı: DEAŞ Suriye’de bize saldırmadı!

A -
A +

Rusya’daki terör olayına millet olarak çok üzüldük.

 

Terörü, sivillere yönelik saldırıları yakın tarihimizdeki pek çok katliamdan dolayı çok iyi hatırlıyoruz. Bu sefer de Rus vatandaşları, terör denen insanlık dışı barbarlıkla yakından tanışıp yüzleşti.

 

Ortalıkta bu saldırıları DEAŞ’ın üstlendiğine dair söylemler kol gezerken başta Putin ve Rusya ileri gelenleri ile Rus medyası bunu gerçekçi bulmuyor. Bu suni olarak oluşturulan, finanse edilen ve barbarlıkta sınırsız eylem yaptıktan sonra aniden geri çekilen örgüt şimdi Rusya’da neden ortaya çıktı?

 

Daha doğrusu bu örgüt kimin veya kimlerin pis ve karanlık işlerini yapıyor?

 

Rusya, bütün açıklama ve söylemlerinde Ukrayna bağlantılı olarak ABD ve Batı ülkelerini işaret ediyor. Hatta Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, hiç çekinmeden direkt ABD’nin ismini veriyor.

 

Rus basınına baktığımızda da durum farklı değil. Mesela FSB’nin (Federal Güvenlik Servisi) eski başkanı olan Tümgeneral Valery Kanakin ünlü İzvestiya gazetesinde yazdığı “Düşman bizi yıldıramaz” başlıklı makalesinde şu ifadeleri kullanıyor:

 

“Teröristlere sağlanan silahların tamamı, gerçek azmettiriciyi, (müşteriyi) kamufle edecek ve gözlerini ondan kaçıracak şekilde seçildi. Görünüşe göre bu tür silahların kullanılması bir hileydi. Amaç, bunun şu anda Rusya'da güçlü bir konuma sahip olmayan DEAŞ (Rusya Federasyonu'nda yasaklanmış aşırılık yanlısı bir örgüt) olduğunu göstermekti. Şunu vurgulamak isterim ki; Suriye harekâtımız sırasında bile DEAŞ bize karşı aktif bir saldırı gerçekleştirmedi. Mesleki açıdan bakıldığında bunun tipik bir Vehhabi tarzı ve üslubu olmadığını söyleyebilirim… Tabii bu bağlamda Batılı 'ortaklarımızın' olası saldırılara ilişkin uyarısını(!) da hatırlamadan geçemeyeceğim.”

 

Hem FSB eski başkanı hem de halk kahramanı ünvanının da sahibi olan General Valery Kanakin’in yazısının bütününe baktığımızda aslında açık açık saldırının DEAŞ tarafından değil, başta ABD ve Batı tarafından organize edildiğini söylüyor. General Kanakin “Düşman bizi yıldıramaz” derken, bir terör örgütüne “düşman” demiyor zira bir devletin muhatabı terör örgütleri değil, yine düşman bir devlettir!

 

Rusya Federasyonu karıştırılmak isteniyor... Özellikle Müslüman halk ile Hristiyan halkı birbirine düşman etmek, ülkede bir kaos iklimi oluşturmak ve Rusya’yı içeriden çökertmek hedefleniyor. Olay örgüsünün bütününe baktığımızda hedefin Rusya Müslümanları olduğunu görüyoruz.

 

Amerika Birleşik Devletleri’nde 11 Eylül’den sonra Müslümanlara yönelik paradigma değişikliğinin Rusya’da da hayata geçirilmesi için planlanan bu tezgâha Rusya ve Başkan Putin’in düşeceğini sanmıyorum...

 

Rusya’daki milyonlarca Müslümanı bir maceranın içine çekmek ve ülkede kaos oluşturmak için zemin yoklamaları çeken ABD gerek Orta Asya gerek Türkiye ve gerekse Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri kıskacına almak için böyle çok tehlikeli yollara tevessül edebiliyor.

 

Ukrayna, ABD’nin bu hevesi yüzünden paramparça durumda ve eli kolu bağlı, çaresiz ABD ve Batı’nın merhametine muhtaç bir şekilde bekliyor.  

 

ABD’nin bu kirli ve tehlikeli taktiklerini ülkemiz de yaşadı. Güneyimizde bir türlü bitmek bilmeyen terör eylemlerinin arkasında da yine aynı akıl ve kirli tezgâh yok mu?

 

Bir teröristi de Türkiye üzerinden Rusya’ya gönderen aklın hedefinde de Türk-Rus ilişkilerini gölgelemek ve sekteye uğratmak var. Oysa gerek Türkiye gerekse de Rusya bu ifrit aklın oyununun farkında.

 

Hasılı Rusya, bu terör saldırısını bütün yönleriyle çözmek üzere.

 

Sonrası mı? Bakıp göreceğiz?

 

Lakin emin olduğumuz bir şey var ki Rusya ve özellikle Başkan Putin affetmez!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.