Suç kimde?

A -
A +

"Bizim babalarımızın söylediği" bir söz vardı: "Benim oğlum binâ okur, döner döner gene okur!." Eh, bizler de "dönüp dönüp binâ okuyan ve bina yazan oğullara döndük!" Bazı arkadaşlarımız tutturmuş: "Jardel ve Hagi'yle beraberce olur mu?" Biz tutturmuşuz: "Olur, hem de bal gibi olur ama, işin içinde başka şeyler var, siz aynanın tek yüzüne bakıyorsunuz!" Bazı arkadaşlarımız tutturmuşlar: "Ucuz ve sebepsiz kart görme hastalığı Galatasaray'ı yakmaya devam ediyor. Lucescu uyuyor mu? Neden önlemiyor?" Biz de tutturmuşuz: "Evet Galatasaray gibi Avrupa tecrübesi olan böyle bir takımda ucuz kart görme ve en önemli karşılaşmalarda oynayamama bir futbol aptallığıdır. Bunda elbette teknik adamların da payı olabilir ama, asıl suç başka yerdedir!." İşte "dönüp dönüp okuduğumuz ve yazdığımız bu!." "Nedendir bilinmez", bazı meslekdaşlarımız "tek tek ağaçlara bakarak yorum yapmakta ısrar ediyorlar!" "Ormanın tamamına" bir türlü bakmak istemiyorlar! Evet, ısrar ediyorum ve altını çiziyorum: "Nedendir bilinmez!" "Bu kartlar" sadece "bu mevsimde görülmüyor!" Öve öve bitiremediğimiz "Fatih Terim döneminde" de görülüyordu! İncelenirse, "az görüldüğü devreler oldu, çok görüldüğü devreler oldu!" "İnceleme devam ederse", hangi dönemlerde "az", hangi dönemlerde "çok görüldüğü de ortaya çıkacaktır!" "Çok görüldüğü" devreler: 1.Para probleminin yoğunlaştığı haftalar, 2.Takımın başında bir psikolog, bir "performans uzmanının" bulunmadığı dönemler, 3.Maç trafiğinin iyice yoğunlaştığı ve maçların öneminin çok arttığı aylar. İşte "şu günlerde" Galatasaray takımı "tam böyle bir dönem" yaşıyor. Her "üç unsur da futbolcuların üzerine çökmüş!." Üstelik bu defa "dördüncü bir unsur" da var: "Çok önemli oyuncular, transferleriyle ilgili kavganın ve stresin içine gömülmüş bulunuyorlar!" Şimdi, "gözleri Hagi'den ve Jardel'den başkasını görmeyen" ve alınan her "başarısız sonucu" Hagi-Jardel ikilisiyle, onların üzerinden "Lucescu'ya fatura eden" arkadaşlarıma soruyorum: "Yukarıda anlattığım tablonun suçlusu, sorumlusu" kimdir? Jardel mi, Hagi mi, Lucescu mu? Yoksa, yoksa "herşeyi yüksek faizlerle borçlanmaya bağlayan ama artık borçlanma bile yapamayacak kadar güvenilirliği kaybetmiş ve kulüpte dengeleri alt üst etmiş olan" yönetim kurulunda mı? Bu tablo içinde Lucescu ne yapacak? Bunca tecrübesine rağmen "aynı stresi" o da yaşamıyor mu? Lucescu'nun stresini ve sorumluluğunu biraz azaltacak bir "psikoloju bile getiremeyen", performans uzmanı "Dr.Turgay Biçer'i bile elinin tersi ile iten" bir yönetime bakmadan Jardel'leri, Hagi'leri, Lucescu'ları, hatta Emre'leri, Okan'ları suçlama kolaylığına bugüne kadar hepimiz düştük! Repo faizlerinin yüzde 5000'lere vurduğu bir dönemde "Neden ısrar ediyorlar, bunda ne var, Galatasaray'da paraları mı kalır, üstelik dolar olarak alacaklar" ninnileriyle kimi avutuyorlar, uyutabilirsiniz? Bilmiyor musunuz ki, "Bu paraları vermeyen yöneticiler" acaba, kendileri "kendi paralarını ne yapıyorlar?" "Çalıştırdıkları personelin vergilerini ya da sigorta primlerini mi yatırıyorlar, yoksa yüksek olan repoya paraları yatırıp, 'vergi ve sigortalarını cezalı da olsa, sonra yatırırım mı', diyorlar?" Uyanın artık! Galatasaray'a "güvenilecek, para bulacak, taze para getirebilecek" bir yönetim gerek! Lucescu'yu, Hagi'yi, Jardel'i savunamaz hale gelen ve "suçu hakemlere yüklemeye çalışan" bir yönetim değil! Söyleyiniz bana; "Paralarını alamamış ve paralarını alamadığı için kampa bile giremeyen ve para konusunda artık yönetime inanamaz hale gelmiş futbolculara Lucescu hangi cezayı, nasıl verecek?" Ve de "artısı" var: "Gol ihtiyacı olan bir takımın teknik direktörü, hele hele maçların mutlaka gol atması gereken dönemleri sırasında Hagi'yi de, Jardel'i de oyundan çıkaramaz!" Çıkarmamalıdır da! "Galip durumdadır, bu skoru muhafaza durumundadır, o başka!" Üstelik mesela Hagi'yi çıkarıp Arif'i alarak "gol atabilirim" diye düşünen bir teknik adama ben kahkahalarla gülerim! Söyler misiniz bana, Arif İspanya'dan dönüşünden beri, sahada futbol mu oynuyor, yoksa çiftetelli mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.