Çocukların “hakları” kimde?

A -
A +

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Hani fotoğraf paylaşırken çocuklarının yüzüne emoji koyan, yahut çocuklarını fotoğraflarda göstermeyen anne-babalar var ya, işte zaman onları haklı çıkaracak.

 

 

 

Bizi en başta koruyan, kollayan şey nazar konusundaki hassasiyetimiz. Bunun ne büyük bir nimet olduğunu da zamanla anlayacağız. Ama bizim bu gibi hassasiyetlerimizden fersah fersah uzak olan Batı medeniyeti de bizim bulunduğumuz noktaya doğru hızla geliyor.

 


Dünyanın en büyük sosyal medyalarından biri olan Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in ailesinin fotoğrafını paylaşırken çocuklarının yüzlerine emoji (yüz figürü) koyması çok tartışılmıştı. Şimdi baktığımda da Zuckerberg’in Instagram’ında ailesiyle çok az sayıda olan fotoğraflarında çocuklarının yüzlerinin belirgin olmamasına, yahut arkası dönük olmasına çok dikkat ettiği görülüyor. Zaten Zuckerberg’in yıllar önce masasının başında çekildiği fotoğrafta da bilgisayarının kamera kısmının siyah bantla kapatıldığı görülüyordu.

 

 

 

Düşününüz, bu kişinin emrinde yüzlerce hacker (bilgisayar korsanı) çalışıyor. Milyonlarca dolarlık güvenlik duvarı yazılımları ve sunucuları kullanıyorlar. Yani sizden, bizden çok daha güvendeyken bu kadar hassaslar.

 

 

 

Gelelim ülkemize, bir akademisyenin sosyal medya paylaşımlarını inceledim. Bir babanın “Çocuklarının fotoğraflarında yüzünü emoji ile kapatan ebeveynlerin ciddi sorunları vardır” yazmasına cevaben ilginç şeyler paylaşmış.

 

 

 

Share yani paylaşım kelimesi ile parenthood yani ebeveynlik kavramlarını birleştiren sharenthood isimli bir kitap referanslardan biri. Anne-babaların bebeklerinin daha gebelik sırasında verilen ultrason görüntüleriyle veritabanlarına girmeye başladıklarını, ardından doğum sonrası anne-babası ve geniş ailesinde çekilen terabaytlarca fotoğrafının buluta yüklendiğini, hastane kayıtları, kreş dosyaları, aşı dosyaları, okula başladığı zaman okul kayıtları, servise ya da otobüse biniş kartları, yemekhane kartları derken bir çocuk 8 yaşına gelene kadar internette yüz binlerce fotoğrafı birikiyor.

 

 

 

Yani henüz daha ergenliğe, 18 yaşına çok uzun bir süre kala, çocuğun kendi kararlarını alma yaşına daha çok varken onun adına kararlar alıp uygulamış oluyoruz.

 

 

 

Bunun zararı ne? Şu anda en büyük yapay zekâ şirketleri dünyadaki en büyük haber ajanslarına milyonlarca dolar ödeyip fotoğraf arşivlerini satın alıyor.

 

 

 

Peki sadece legal yapay zekâ şirketleri mi satın alıyor? Hayır.

 

 

 

Bugün kadınları, kızları istismar eden bir pornografi endüstrisi var. Büyüklüğü 100 milyar dolara yakın olan bu endüstri gerçek kadınlar ve kızlar yerine yapay zekâ ile kendi oyuncularını üretecek.

 

 

 

Yani artık gerçek kadınları, kızları istismar etmek yerine buluttaki milyarlarca kadın ve kızın fotoğraflarından yapay zekâya yeni yüzler, yeni bedenler tasarlatarak bunları istismar edecek.

 

 

 

Bu da sadece risklerden biri, bir diğeri ise genetik verisinin toplanması. Uyanık İsrail bu konuda en önce uyananlardan. İsrail hükûmeti vatandaşlarının mahkeme kararı olmadan eczaneden soy DNA kiti satın almasını yasaklamış. Bunu da "Genetik Bilgi Yasası" adıyla yasaya bağlamış durumda. Soy DNA kitleri, ailenizin soy ağacını (etnik geçmişiniz, aile kökeniniz, aile kayıtlarınız) tam olarak ortaya koyuyor. Kiti kullanıp ABD’ye gönderiyorsunuz ve sonuçlar oradan geliyor. Özetle İsrail, en büyük dostu ve ortağı ABD’ye bu konuda güvenmiyor.

 

 

 

Ama bizde en ufak bir hassasiyet gösterdiğinizde hemen “komplo teorisyeni” ilan ediliyorsunuz.

Modern denilen Batı çoktan çocuklara ait görüntüleri paylaşma hakkını çocuğun iznine ve rızasına bağlamaya başladı.

 

 

 

Roma'daki bir mahkemenin oğlunun lehine karar vermesinin ardından bir anne, ergenlik çağındaki oğlunun fotoğraflarını rızası olmadan Facebook'ta paylaştığı için suçlu bulundu. Fotoğrafları kaldırmaya zorunlu bırakıldı. Tekrar paylaşırsa da 10.000 avro para cezası ödemek zorunda kalacak.

 

 

 

Dünya bugün bu sorunlarla baş etmeye çalışadursun bizim güzel dinimiz İslam, bu konuyu nazar kavramı ekseninde asırlar önce çözdü. Peygamber efendimiz aleyhisselamın şu hadisini unutmamak gerekir: “Ümmetimin başına gelen musibetlerin üçte biri nazar değmesindendir.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.