İnanmayanla işimiz yok!

A -
A +

Alanında çok meşhur, çok bilinen bir çocuk psikiyatrıyla tanışmıştık. Otizm konusunda insanların umut bağlayıp, seansına binlerce lira ödediği bir kişiydi. Harvard’da okumuş diye insanlar çok iyi olduğuna inanıyordu.

 

 

 

Otizmli çocuklar konu olduğunda “Ben bu çocukların normal bireyler olabileceğine inanmıyorum” demişti biraz da bıkmış bir hâletiruhiyeyle.

 

 

 

İnanmıyorum dediği şeyi yapabileceğini düşünen binlerce insan belki de ceplerindeki son parayla bir umut ona gelip, inanmadığı şeyin olması için kendilerine yardımcı olmalarını umuyorlardı.

 

 

 

“Hocam inanmadığınız şey için neden insanları kabul ediyorsunuz o zaman? İnanmama, bıkma, hevessizlik, bunların hepsi hakkınız. Ama böyle düşünüyorsanız bu muayenehaneyi açık tutmaya, insanlara umut vermeye, onların tonla parasını almaya hakkınız yok.”

 

 

 

Hiçbir şey söylemedi. Usulca çıktı ve bir sonraki seansına doğru ağır adımlarla gitti.

 

 

 

Bir başka hikâye, bu defa kahramanı tanıyorsunuz ama adını vermeyeceğim. O dönem için bir ilçe belediyesinin başkanı. Şimdilerde siyaset sahnesinde yok.

 

 

 

O dönemler TRT’de Gençler Uçuyor isminde bir talkshow programı hazırlayıp sunuyorum. Bir ortak dostumuz da beni bu belediye başkanıyla buluşturdu. O belediyenin sınırları içinde çok ciddi sayıda bir genç nüfus yaşıyordu.

 

 

 

Başkandan hiçbir talebim olmadı, zaten programım TRT’nin bir programıydı, dış yapımdık, sponsora ihtiyacımız yoktu, stüdyomuz vs. her şeyimiz vardı. Bunu da belirteyim ki hani bir beklentimiz olmadığını biliniz başkandan.

 

 

 

“Ne yapmak istiyorsun?” dedi bana başkan.

 

 

 

“Bizim gençlerimizin, inançlı, hassasiyetleri, değerleri olan gençlerin de bir talkshow’u olsun istiyorum. X bir meşhur talkshow’daki gibi gençler gidip orada ünlü kadın sanatçının aşklarını, aldatmalarını dinlemesin, gelsin burada Aziz Sancar’ı dinlesin, Selçuk Bayraktar’ı dinlesin” dedim.

 

 

 

“O meşhur talkshow’da Anadolu’daki masum aileler kızlarını ekranda izleyip el sallıyor. Sonra o kızımızı gece saat 02.00’de Cevizlibağ’a bırakıyor yapım şirketi ve oradan herkes dağılıyor. Ama o genç kızımız o saatten sonra yurduna giremeyeceği için o akşam ilk tavizini veriyor belki ve bir arkadaşında kalıyor. İşte bütün bunlara dikkat eden bir talkshow bizimkisi. Ben hepsinin yurdundan da özel izin alarak yurdun servisleriyle getirtiyorum, programımı sunduktan sonra gençleri tek tek arabalara bindirip tüm izlemeye gelen gençlerin kaldıkları yerlere sağ salim gittiğinden emin oluyorum” diye anlattım.

 

 

 

Başkandan bir “helal olsun” beklerken başkan şöyle bir cevap verdi: “Ömer Bey, o meşhur talkshow’un şu hanım sanatçıyla yaptığı atışma videolarını gördün mü? İnanılmaz komikti. Adamlar çok iyiler bu işte. Biz onlarla baş edemeyiz. Mesela adamların gazeteleri 100 yıllık, bizim gazetelerimizin en eskisi 30-40 yıllık. Biz onlardan hep gerideyiz, geride olmaya da mahkûmuz.”

 

 

 

İçimdeki hayal kırıklığını tahmin bile edemezsiniz. Bugün ben o talkshow’u yapalı 10 yıl olmuş, YouTube’da hâlâ izleniyor, şimdi 30’larında gençler görüyorum, beni görünce Gençler Uçuyor’da en sevdiği bölümü söylüyor.

 

 

 

Başkan Bey’e de şöyle demiştim: “Başkanım sizi anlıyorum, inanmayabilirsiniz, umutsuz olabilirsiniz. Ama hem inanmayıp, hem umutsuz olup hem de bu koltukta oturmaya hakkınız yok. Sizin kalkmanız ve inanan birinin oturması gerekiyor”. Bizi buluşturan arkadaşım çok utandı, çok mahcup oldu bana karşı ve koluma girip başkanın yanından çıkardı.

 

 

 

Bugün o başkan yok, hiçbir yerde görmüyorsunuz. Adını bile belki hatırlamıyor olabilirsiniz. Ama umut devam ediyor. Umudu olan insanlar yazmaya, çizmeye, yapmaya devam ediyor.

 

 

 

Moralimizi bozmaya çalışan ya da moralimizi bozacak şekilde ezik, kompleksli insanlar olacak. Olmaya da devam edecekler. Biz ne zaman ki onlara bakıp, onların söylediklerini doğru kabul edip ona göre adım atarsak işte biz de o zaman kaybederiz.

 

 

 

Hiçbir zaman unutmayınız, bir işi yapmayı çok isteyen, yapmayı bilip yapmak istemeyenden çok daha iyi yapar.

 

 

 

İnanmayanla işimiz yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.