Yılın maçı olabilir.

A -
A +

Ligin bitimine kalmış 8 hafta... Sezon boyu, öncesinde en uzun süre dinlendiğin maça çıkıyorsun. Ve önünde iki hafta ara var. Daha ne istiyorsun?

 

Sürpriz bir şekilde, Mertens’in eliyle fırlatmış gibi, uzak mesafeden kalecinin boşta bıraktığı köşeye şandellemesi ile golü bulmuşsun. Daha ne istiyorsun?

 

Bir Davinson Sanchez değil ama Berkan stoperde sırıtmıyor. Tamam, Kerem Aktürkoğlu sahada yok, var da yok, “Dayı” eski performansının altında, ama soldan Köhn, sağdan Barış sürekli hücuma top taşıyor. Daha ne istiyorsun?

 

Attığın golden 7 dakika sonra gol yemek nedir? Hem de “konsorsiyum” golü. Yani dört kişilik bir ortaklık… Muslera, Da Costa, İcardi ve Omeruo işbirliğiyle…

Yeşil Burun nire, Kasımpaşa nire?

Ee? Devre başlamış, golü bulmuşsun İcardi ile… Aytaç, Mertens’in vurduğu noktadan o müthiş şutu çıkarırken etrafında niye kimse yok?

 

Ben size bir şey söyleyeyim mi, dün Galatasaray’ın şanslı günüydü. Tamam, bu kez Ben Ouanes kesti, maçın adamı Nuno Da Costa, Paşa’nın 3. golünü yazdı ama... 

 

Ama maç çığırından çıkmıştı bir kere… Golü yiyen lider, santra sonrası penaltıyı buldu. Hem de rakibi 10 kişi bırakan bir armağan ile… 

 

Hikâyenin gerisini biliyorsunuz. Penaltıyı gol çevirmeyi başaramayan İcardi, kafa ile gol atmayı başardı. Penaltıyı kurtaran Gianniotis golde hata yaptı.

 

Okan Hoca’nın son dakikada sahaya sürdüğü Vinicius bir şans topunu önünde buldu ve 25 milyonu ayağa kaldırdı. Galatasaray kaybettiği eşeğini son dakikada buldu, özetle…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.