Resûlullah'ın huzûrunda iman eden Hristiyanlar...

A -
A +

Resûlullah Efendimiz daha Mekke-i mükerremede iken, Habeşistan’dan yirmi kadar Hristiyan ziyâretine gelir... 

 

 

 

Şeyh Hâzin hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh ve tefsîr âlimidir. 678 (m. 1279) senesinde Bağdad’da doğdu. 741 (m. 1340)’de Haleb’de vefât etti. “Hâzin Tefsîri”  meşhurdur. Bu tefsîrinin asıl ismi “Lübâb-üt-te’vîl fî me’ânit-tenzîl’dir. Bu eser Mûsâ, İznikî tarafından Türkçeye tercüme edilerek, “Enfes-ül-Cevâhir” adı verilmiştir.  Bu tefsirinde şöyle anlatır:

 

Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) daha Mekke-i mükerremede iken, Habeşistan’dan yirmi kadar Hristiyan, O’nun peygamberliğini ilân ettiğini duyup ziyâretine geldiler. Resûl-i ekremi Mescîd-i haramda buldular. Resûlullah Efendimizin huzûrunda oturdular. Efendimizle konuşup, çeşitli suâller sordular. Hâl ve hareketlerini, yüzünün şeklini, konuşmalarını gördüler. Kendi kitapları olan İncîl’de geleceği bildirilen son peygamberin karşılarındaki mübârek zât olduğuna karar verdiler...

 

Suâlleri bitince, Resûlullah efendimiz, onları İslâmiyete davet etti. Kur’ân-ı kerîmden âyet-i kerîmeler okudu. Onlar, Kur’ân-ı kerîmi dinleyince, kendilerinden geçtiler, gözlerinden yaşlar aktı. Resûlullahın, İslama davetini kabûl edip, Muhammed aleyhisselâmın Allahü teâlânın kulu ve Peygamberi olduğuna îmân ettiler. Bildirdiklerinin hepsini kabûl edip, tasdik ettiler. Vedâlaşıp Resûlullah Efendimizin yanından ayrıldılar...

 

Kâ’be-i şerîfin yanında kümelenen müşriklerin yanından geçerken, Ebû Cehil ve yandaşları, onları Müslüman oldukları için kınadılar. Kasas sûresinin 52-55. âyet-i kerîmelerinin bu Müslümanlar hakkında nâzil olduğu bildirilmektedir. Bu âyet-i kerîmelerde Allahü teâlâ, meâlen şöyle buyurmaktadır:

 

“Kur’ân’dan önce kitap verdiklerimiz Kur’ân’a îman ederler. Onlara Kur’ân tilâvet olununca; 'Biz ona îman ettik ve Rabbimiz tarafından indirilen hak kelâm olduğunu tasdik ettik. Doğrusu biz, Kur’ân bize okunmadan önce de Müslüman olmuş kimselerdik' dediler. Onlara, iki kitaba îmânları ve iki dinde sabır ve sebatları için iki kerre ecir verilir ve tâatle ma’sıyeti defederler ve onlara verdiğimiz mallardan hayra harcarlar. Çirkin söz işittikleri zaman da, ikrah edip yüz çevirirler. Çirkin söz söyleyenlere; 'Bizim amellerimiz bizim ve sizin amelleriniz sizin olsun. Olduğunuz hâlde size selâm olsun, biz câhillerin sohbetini istemeyiz' derler.”

 

 

 

 

 

Vehbi Tülek'in önceki yazıları...