Mecliste tesettür meselesi

A -
A +
Kamuda başörtüye özgürlük tanıyan Türkiye, 1999 yılında Bülent Ecevit'in cahilliği ile yaşanan krizden 14 yıl sonra CHP tarafından tekrar gündeme krizle gelmektedir. Ak Parti'nin 4 hacı milletvekili Meclise başörtülü olarak geleceklerini ve siyasi, ideolojik gayeleri olmadığını sadece dini bir emri yerine getirmek istediklerini açıklamaları ulusalcı 29 CHP milletvekilinin tepkisi ile karşılaştı ve CHP karşı çıkacağını açıkladı. Mecliste Ak Parti, MHP, BDP bu durumu anlayışla karşılamıştır. CHP ise geçmişin özlemi ile karşı çıkmaktadır. Avrupa Parlamentolarında başörtülü Türk asıllı milletvekilleri vardır. İstiklal Harbinde kadınların hizmeti asla küçümsenemez. Ve bunların tamamı başörtülü idiler. Vefa duygusu yok mu oldu. Sadece Fatih'te bir semt adı olarak mı kaldı? 1999 yılında koalisyon hükümetinin başbakanı Bülent Ecevit, Erbakan'ın partisinden milletvekili Merve Kavakçı'ya başörtülü diye "Bu hanıma haddini bildirin" diye feryad etmiş ve dışarı atın demişti. DSP'li milletvekilleri ayakta tepki göstermişlerdi. Ne oldu DSP tarihe gömüldü. Şimdi had bildirme rolüne CHP soyunmuştur. İnşallah anamuhalefet özelliğini de kaybeder. CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay "Genelkurulda iç tüzük ihlali gerekçesiyle usul tartışması açacağız. İç tüzükten bütün haklarımızı da kullanacağız. Seyirci kalmayacağız. CHP başörtüsünü simge olarak kabul etmektedir. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış "Hadi gücün yetiyorsa sokma" demiş Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ise: "Yoksa CHP yine Ecevit'in izinden giderek, atın şu kadını mı diyecek? Artık Türkiye eski Türkiye değil. Atın şu kadını dışarı diyenler sandıkta bedelini ödedi. Siz de ödersiniz" dedi. Ecevit tavrı ile Allahü teala'ya isyan hatta savaş açmış idi. Savaş açanların sonu hüsranla neticelenmiştir. Tanzimattan bu yana Tanzimatçılar, Jöntürkler, İttihat Terakkiciler ve bunların varisleri halkın milli idaresini ve isteklerini daima devre dışı bırakmıştır. Bazı kişi ve güçler, milleti sürü, kendilerini de bu sürüyü gütmekle görevli kişiler olarak görmüşlerdir. "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sloganından öteye gidememişlerdir. Meclisten geçmişte noter makamı gibi kişi ve güçlerin isteklerini sadece tasdik etmişlerdir. Kız çocuklarının başörtüsünü dini simge diyerek tahsillerine mani olanlar şimdi siyasi simge diye karşıdırlar. İktidarlar bazı güçlerin değil gerçek anlamda milletin milli iradesini temsil etmedikçe Türkiye süper güç olamaz. Ben hayatımda hiçbir partinin üyesi olmadım. Ama gerçek Ak Parti Türkiye'yi bu zirveye taşımaktadır. Kamuoyunun yüzde 70'inin başörtülü milletvekillerine desteği, Ak Parti'nin kararlı tavrı ve CHP'nin oy kaybı kaygısı ile mecliste tahmin edilen ve beklenilen hadiseler yaşanmamıştır. Bu sevindiricidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.