Katliamın tahlili

10 Ekim 2015'te Ankara'da şer güçlerce gerçekleştirilen katliam neticesinde 100'e yakın vatan evladımız ölmüş, en az 200'e yakını da yaralanmıştır. Bu bir vahşettir. Terörü kim ne maksatla yaparsa yapsın lanetlenir. Bu katliamın asıl failleri küresel sermaye yani emperyalist güçlerdir.

Erdoğan'ın Esad'ın yaptıklarına karşı Suriye'yi tenkit etmesi, Mısır'da seçimle işbaşına gelmiş iktidara ordunun yaptığı darbeye herkes susarken Türkiye'nin tepki göstermesi, İsrail'in Filistin'deki soykırımına ve Mescid-i Aksa'daki alçak hareketlerine bütün dünya seyirci kalırken Filistin'in yanında yer alması, emperyalist güçlerin hoşuna gitmemiştir.

DAEŞ'e karşı çıkan da Türkiye'dir. Arakan'daki soykırıma da soykırım diyen, Somali'deki kıtlıkta insanlar ölürken yardım eden yine Türkiye olmuştur. Vaktiyle Bosna ve Kosova'ya da aynı ilgiyi göstermiş idi. Daha nice felaketler karşısında Türkiye ve birkaç ülke hariç susan İslam ülke liderleri ve üst düzey bürokratları dilsiz şeytandır! Emperyalist güçlerin postmodern köleleridir. İran, Rusya, Çin, Almanya, İngiltere zalim Esad'a destek olurken aynı güçler niçin PKK terörünü kınamıyor. PKK'nın katliamları terör değil midir? Demirtaş'ın katliamı devlet yaptı görüşü devlete iftiradır. Zaten Demirtaş'ın şu ana kadar doğru konuştuğunu görmedik.

Bu katliamı yapanların DAEŞ mensubu bir kadın ve bir erkek olduğu eldeki delillerle anlaşılmıştır. Suruç ile Ankara katliamı aynıdır. Çok yazdım, yine söylüyorum: DAEŞ'i iki Yahudi 2002 senesinde kurmuştur. Bu belgeler Irak'ta mevcuttur. Bağdadi denilen kişi Simon adlı bir Yahudi'dir. 11 yaşında gizli yollarla Müslüman kimliği almıştır. Hadis-i şerifte bu fitnenin özellikleri açıkça ifade ediliyor. Ve yaratılanların en üstünü Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) mealen "Ben onlardan değilim, onlar da benden değil" buyuruyor.

1000 yıllık Türk-İslam medeniyetimiz yıkılmış ve bizi biz yapan kimliğimiz Batıyı taklit etme uğruna tahrip edilmiştir. Türk ve İslam düşmanlığı bazı insanların genlerine işlemiştir. Batının pis ve çirkin yüzünü görmekte geciktik.

Emperyalist güçlerin isteği, Türkiye AK Parti iktidarı öncesi sınırları içine hapsolsun. Başta Orta Doğu olmak üzere hiçbir coğrafyada rol almasın, sadece seyretsin. "Yurtta sulh, cihanda sulh" sloganı ile uyusun.

Asırlardır Anadolu, Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu halkının hatta Hıristiyan ve Yahudilerin sığınağı Türkiye olmuştur. Sağduyulu olalım, düşmanın tuzağına düşmeyelim. Yoksa sığınacağımız yer mezar olur...

Netice olarak Türkiye, bölgede mahalli güç olarak dünya siyasetinde aktör olmuştur. Ayrıca ekonomik olarak gelişmektedir. Emperyalist güçler tedirgindir. Ankara'daki katliam ile 56 İslam ülkesine şu mesaj verilmektedir:

Erdoğan ve Türkiye gibi bizim sömürümüze karşı çıkarsanız ve siyasetimizi tenkit ederseniz sizleri de Türkiye gibi yaparız!..

Emperyalist güçler Türkiye'de iç savaş istiyorlar. Dikkatli olalım, tuzağa düşmeyelim. Bazı parti liderleri Türkiye üzerinde oynanan oyunu görmüyorlar. İktidar hırsı aklı devre dışı bırakır.

Katliam sebebiyle Obama'dan Putin'e kadar sayısız devlet adamı taziyede bulunmuş olayı kınamıştır. Bu olumludur. Ama çoğu samimi değildir. Türkiye'deki protestoların bazısı da samimi değildir.

DAEŞ içinde cihat ettiğini sanan gafiller, İsrail ve diğer kâfirlere hizmet ediyor. Şehit olarak öleceğini düşünenler kendilerini cehenneme attıklarının farkında değildir!..

Yol bellidir. O yolda, fırkalara ayrılmayın (bölünmeyin) ve "sizler kardeşsiniz" emrine uyalım. Allahü teala ülkemizi iç ve dış düşmanların şerrinden korusun. Amin.