"Zulme rıza zulümdür"

A -
A +

"Küfre rıza küfür, zulme rıza zulümdür." Terör ne maksatla ve kime karşı yapılırsa yapılsın, İslamiyete aykırıdır. Ve cinayettir. İslamiyete göre "Bir insanın katli bütün insanlığın katli gibidir." Ve bir insanın kurtuluşu ise bütün insanlığın kurtuluşu gibidir.

Ankara'daki katliam asla tasvip edilemez. Alçakça bir cinayettir. Ancak bu katliamı bahane ederek sokağa dökülen öğrenci, partili, sendikacı, sözde aydın ve akademisyenlerin tavrı, geçmişte cübbeleri ile sokağa taşıp "Ordu göreve" çağrısı yapanlara benzemektedir. Bu kimseler nerde ise PKK göreve diyecekler.

Demirtaş'ın gözyaşları timsah gözyaşlarıdır. Devleti suçlayarak gerçek failleri saklamak istemektedir. Sokağa dökülenlerin nerde ise tamamına yakını kalplerinde toz zerresi kadar gerçekten acı duymamış insanlardır. Hatta Erdoğan ve AK Parti aleyhine düşmanlıklarını ifade imkânları ortaya çıktı diye sevinenlerdir.

Sokağa dökülenlerin gerçek hedefi, Türkiye'yi Suriye gibi ateşin ortasına atmaktır. Erdoğan ve AK Parti ara hedeftir. Ankara'da 97 kişi ölmüştür. Ama temmuz ayından bugüne kadar 324 vatan evladımız şehit edilmiştir. İnanıyorum ki, şimdi yürüyenlerin birçoğu o insanlar şehit edildiğinde yürümemişti...

Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da esnaf kardeşlerimiz yaşanan kaos ortamından dolayı kan ağlamaktadır. Bazı yerlerde camilerde cemaat yoktur. Ve ezan-ı şerif PKK tarafından yasaklanmıştır. Oysa bu bölgede aylarca önce oteller dolu idi. Şimdi ise bütün odalar boştur.

PKK'ya destek veren baronlar, yazarlar, akademisyenler, sendikacılar ve avukatlar gönüllü ancak silahsız PKK'lıdır. Zulme destek olanlar ahirette katillerle aynı safta hesap vereceklerdir. Çünkü "Her helalin hesabı her haramın azabı vardır." Milyon dolarları, kariyerleri ve şöhretleri onları kurtaramayacaktır.

Kul hakkı çok önemlidir. Kul affetmedikçe Allahü teala affetmez. Erdoğan'ı diktatörlükle suçlayanlar neden 300 bin kişiyi katleden Esad'ı suçlamıyorlar. Çünkü aynı inanç içindedirler. Her nedense Erdoğan'a diktatör diyenlerin çoğu akademisyenler ve sözde aydın geçinen kesimdir.

1923-1950 arası "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü slogandan öteye gidemedi. Bu 27 sene hakimiyet küçük bir "elit" tabakanın elinde idi. 1950'de CHP'nin dikta rejimi yıkıldı. Bundan sonra diğer partiler iktidar oldular ama muktedir olamadılar.

AK Parti iktidarına kadar bu elit tabakanın saltanatı devam etti. Tekrar bu saltanata kavuşmaları için önlerinde halkın yüzde 52 desteğini alan Erdoğan ve AK Parti vardı. Bu kimseler Erdoğan'ın bir diktatör olmadığını biliyorlar.

Mısır'da Yahudi uşağı Sisi'ye diktatör diyen idam edilir. Muhalefetin ise oydan başka meselesi yoktur. HDP'nin kalesi sayılan Diyarbakır'da Kürt asıllı bir hanımefendinin bir emniyet mensubuna söylediği şu söz manidardır: 

"Ben sizden korkmuyorum. Onlardan yani PKK'dan korkuyorum..." Kürtlerin en büyük düşmanı PKK'dır.

PKK'yı söz yazı veya başka bir şekilde destekleyenler emperyalist güçlerin Haçlı Ordusudur. Ve hedefleri ülkede kaos meydana getirmek, Türkiye'yi emperyalist güçlerin ve onların Türkiye'deki temsilcilerinin vesayeti altına sokmaktır.

Kavga ülkeyi sevenlerle sevmeyenler, millî ve manevi değerlerine saygılı olanlarla olmayanlar arasında yaşanmaktadır.

Bazı iç ve dış düşmanlar bu ülkeye hizmet edenleri düşman ilan ediyorlar. Sultan Abdülhamid Han, Menderes, Özal ve Erdoğan onların düşman ilan ettiği liderlerimizdir. AK Parti iktidarına kadar Dışişleri Bakanlarının önemli bir kısmı mason idi. Anadolu halkını öteki, cahil, maraba ve zenci gören elit tabakayı 2002'den sonra hor ve hakir gördükleri Anadolu halkının hür iradesi ve oyları ile işbaşına gelen AK Parti ve Cumhurbaşkanı çılgına çevirmeye yetti.

Türk halkı (Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez, Boşnak ve diğerleri) asırlarca İslamiyete hizmetle şereflendi. Şimdi ise aynı görevi yüklenmesi istenmiyor!.. Mesele bu kadar basit...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.