15 YTL için gurbetçiyi üzmeye değer mi?

A -
A +

Yurt dışına çıkışlarda 15 YTL harç alınıyor. Yıllardır dışarıda yaşayan, hatta o ülkelerde doğup büyüyen, o ülkelerde oturma izni bulunan, bir seferliğine Türkiye'deki akrabalarını ziyaret etmeye gelen Türk vatandaşlarından da bu harç alınıyor. Pasaportunda işçi, öğrenci ibaresi olmayan vatandaşlar, alınan meblağa değil, gereksiz işlemler ve muameleler için tepki gösteriyor. Çıkışlarda sık sık görülen bu tatsız duruma bir an önce son verilmesini isteyen gurbetçi vatandaşlar, rencide edildiklerini belirtiyorlar: "Hani şu yurt dışına çıkış harcı var ya O bizim Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızdan da alınıyor. Şöyle ki; harçla ilgili yönetmenliğe göre, pasaportunda 'işçidir, işçi ailesidir, öğrencidir' yazmayan her kişiden 15 YTL harç ücreti alınıyor. Vatandaşın, yaşadığı ülkenin oturumu bulunmasına bakılmadan herkesten alınıyor. Eğer yurt dışında çalışıyorsan mutlaka işçi olman lazım. Yani 5 milyonun üzerinde vatandaşımızın pasaportunda 'işçidir' yazması gerekiyor. Doktor, mühendis, gazeteci, iş adamı olmak var, ama pasaporta mutlaka işçidir yazılması gerekiyor. Yazmıyorsa o zamana 15 YTL ödememiz gerekiyor. Paranız yoksa çıkış yapamıyorsunuz. Pasaportunda mesleğini yazanlar ise,mesleklerini sildirip üzerine 'işçidir' yazarak bu uygulamadan kurtulabiliyorlar. Yıllardır Türkiye'ye gönderdikleri dövizleri ile destek olan ve Merkez Bankasındaki döviz rezervlerinin büyük bir bölümünü karşılayan gurbetçiler bu uygulama karşısında tepkililer. Hem havaalanında gördükleri bu muamele, hem de döndükten sonra Konsolosluklara gidebilmek için yüzlerce kilometre yol kat etmek zorunda bırakılmaları çok üzücü. Hem Konsolosluk önlerinde oluşacak uzun kuyruklar da işin cabası... Oysa yalnız Almanya'da 70 binin üzerinde iş adamımız var. Bu iş adamlarımızın pasaportunda işçi yazarsa başka ülkelere ticari vize için sıkıntı yaşıyorlar. 'Senin pasaportunda bile işçi yazıyor, sen ise ticari vize istiyorsun' deniliyor. Diğer taraftan 35 binin üzerinde üniversite öğrencimizin olduğunu unutmamak lazım. Yani yıllardır Avrupa ülkelerinde yaşayan veya orada doğan, yaşadığı ülkenin oturumuna sahip olan Avrupalı Türkler bu muameleyi tepki ile karşılıyor. Bu konuyla ilgili olarak, birçok vatandaşımız ödenen paradan ziyade, uygulamaya kızıyorlar. Ülkemizin paraya ihtiyacı varsa bunu bilelim ve destek olalım. Ama böyle bir uygulama ile bizi zor durumda bırakmaları doğru bir hareket değil. Bazı vatandaşlarımız da "ödemem" deyince, o zaman da "uçamazsınız" diyorlar. Görevli memurlar yayınlanan genelgeyi göstererek itiraz edenleri ikna etmeye çalışıyorlar. Zaman zaman da hararetli tartışmalar çıkıyor..." Görüldüğü gibi, alınan meblağdan değil, bu şekildeki bir uygulamadan üzüntü duyuluyor. 15 YTL için bunca vatandaşımızı üzmeye, onların anayurtlarından kırgın şekilde ayrılmalarına sebep olmaya değer mi? Bu vatandaşlarımızın ülkemize yaptıkları katkı 15 YTL'lerle mukayese kabul eder mi? İçlerinde, bir kalemde alınan harcın toplamından fazla yatırım yapanlar var. Lütfen bu uygulamayı bir daha düşünelim... Suç işleyen bedelini ödesin Çeşitli suçlardan dolayı gözaltına alınan kişilerin kısa süre sonra salıverilmeleri, tekrar eski suçlarına devam etmeleri vatandaştan büyük tepki görüyor. Suçluların neden gereken cezaya çarptırılmadıkları soruluyor, yetkililerden bunun cevabı bekleniyor... Adının verilmesini istemeyen Konyalı vatandaş da aynı şeyleri soruyor, suçluların yaptığı yanlarında mı kalsın? "Birkaç yıldır Konya'nın Meram ilçesindeki bir okulun Okul Aile Birliği Başkanlığı'nı yürütmekteyim. Özellikle son 2-3 yıldır okullarımızın kalorifer yakıtlarında sürekli problemlerle karşılaşıyoruz. Çocuklarımız, kaloriferlerin yanmamasından dolayı sürekli hasta oluyorlar. Bu konuya çözüm bulabilmek için okul müdürü ile görüştük. Onlar da, yapacakları fazla bir şeyin bulunmadığını, konuyu Milli Eğitim Müdürü'ne aktardıklarını, gelen yakıtların kalitesiz olduğunu ve düzgün yanmadığını, hatta boruların sürekli tıkandığını söylediler. PROBLEM ÇÖZÜLMEDİ Biz de, yakıtı veren firma ile görüşülmesini, gerekiyorsa analiz yapılmasını, bozuk yakıtların alınmamasını rica ettik. Fakat bu problem bir türlü çözülemedi. Bunun üzerine okulumuz Aile Birliği üyeleri ile toplantılar yaptık. Hatta kendi topladığımız paralarla okulumuza yakıt alarak, bozuk yakıtla karıştırıp, bir nebze olsun çocuklarımızı ısıtmaya çalıştık. Bu söylediğim sıkıntı 2-3 yıldır devam ede gelmektedir. Bu konu ile ilgili olarak, bir süre önce Konya Polisi çok güzel bir operasyona imza attı. Okullar dışında birçok kamu kurum ve kuruluşuna da bozuk yakıt veren bir çetenin elemanları gözaltına alındı. Tam da Allah razı olsun, elinize sağlık dememize kalmadan, bir de baktık ki 60 kişiden sadece 13'ü tutuklanmış. Hatta rüşvet olarak Glock marka silahı alıp, bozuk yakıta sağlam raporu verdiği iddia edilen laboratuvar şefi bile serbest kalmış. Sizce bu çete yaptıklarının bedelini ödedi mi? Lütfen vatandaşı hayal kırıklığına uğratmayın. Bu konuyu bir daha hassasiyetle ele alınmalı kimsenin yaptığı, yanında kâr kalmamalı..." Malî tatil yasası yeniden ele alınmalıdır 30 yıl önce muhasebecilik nerede ise arzuhalcilik ile eş değerde bir meslek gibi görülüyordu. Esnaf ve tacir tarafından fazla önemsenmiyordu. Bir yıl boyunca biriktirdiği alış, gider ve satış faturalarını yılbaşında getirir muhasebecisine teslim eder, mart ayında da hazırlanan Gelir Vergisi Beyannamesini alır, Vergi Dairesine verirdi. Muhasebeci ücretini de bir dahaki yılın başlarına kadar ancak öderdi. Bu hususta hassasiyet göstererek ücreti zamanında ve aylık taksitler halinde ödeyenlerin sayısı ise yok denecek kadar azdı. 1980'li yıllardan itibaren çıkarılan yasalarla, mükelleflerin gerçek gelirlerini beyan etme hususunda ciddi adımlar atılmaya başlanmasıyla birlikte, bürokrasi de artmaya başladı. Mükelleflerin ve özellikle muhasebecilerin işleri giderek yoğunlaşmaya başlamıştı. Öyle ki; muhasebeci yeni çıkan yasalardan haberdar olmak için bir taraftan yeni çıkan yayınları takip ediyor, bir taraftan da yeni yasalarla getirilen yeni uygulamaların şeklini öğrenme gayreti içerisinde adeta çırpınıyordu. 1990'lı yıllardan itibaren ise, yeni yaptırımlar getiren yeni yasalarla günümüze kadar hem mükelleflerin devlete karşı sorumluluğu artmış, hem de muhasebecilerin yükü giderek katlanmış; nihayet son çıkan yasalarla birlikte, muhasebeci nefes alamaz duruma gelmiştir. Yeminli Mali Müşavirlik Yasası ile, muhasebecilik hak ettiği yere oturtulmuş, mükellef nezdinde bir arzuhalci ile eş değer tutulmaktan kurtarılmıştı. Bugün mükellef gözünde muhasebeci bir mali danışmandır. Onsuz adım atamayacağını anlamış ve idrak etmiştir. Ancak, yeni yasalar ve yeni yaptırımlar öylesine bunaltıcı duruma geldi ki, artık bir mali tatil yasasının çıkarılması zarureti doğmuştur. Bürokrasi ve kırtasiyeciliğin önüne geçilmesi zamanı gelmiş ve geçiyor. Acilen bu karmaşıklığa bir neşter vurulması, mükellef ve muhasebecilerin sistem içerisinde boğulmasının önüne geçilmesi lazımdır. Mademki hakimlerin, savcıların, avukatların kısacası adliyenin bir adlî tatili vardır, maliyenin ve maliye mensuplarının da mâlî tatili olması gerekmektedir. Muhasebecilerin de bundan nasiplerini almaları gerekmektedir. Çünkü onların da dinlenmeye hakları vardır. Muhasebecileri ve mâlîyeyi bu tabii haktan mahrum etmek, mâlî adaletsizliktir. Geçtiğimiz yıl Mart ayında çıkarılan ve yürürlüğe giren yasanın adı her ne kadar mali tatil yasası olsa da, uygulanabilirliği olmayan, bir yasadır. Yılmaz Garip 'Net'e engel Geçtiğimiz günlerde bazı sebeplerden dolayı "youtube" adlı siteye ulaşmak mahkeme kararı ile engellenmiş idi. Bilindiği gibi, bazı internet siteleri pornografik, erotik ve başka zararlı içerikler yayınlamaktadırlar... Gerektiği zaman bazı sitelere engel konabilmeli. Bir toplumu çökertmenin en kolay yolu ahlakını çökertmek değil midir? Gereken tedbirleri almanın, yetkililer üzerinde bir görev ve vebal olduğunu hatırlatmak istiyorum... Duyarlı vatandaş

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.