Başbakanın kişisel güvenirliği
Başbakan Erdoğan'ın günübirlik Suriye ziyaretine katıldık. Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Sarayı'nda gerçekleşen dörtlü zirveye; Suriye Devlet Başkanı Arap Birliği Dönem Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy AB Dönem Başkanı, Katar Emiri de Körfez İşbirliği Konseyi Başkanı sıfatları ile katıldılar. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan da Suriye-İsrail arasındaki dolaylı görüşmeleri başlatan ve bölgesinde güven ve istikrar üreten, son yıllarda çekim merkezi haline gelen Türkiye'nin Başbakanı, Sayın Esad'ın deyimi ile 'kişisel güvenirliği' liderler tarafından teyit edilen bir devlet adamı olarak katıldı. Şam Zirvesinde; AB Dönem Başkanı Sarkozy, Orta Doğu barışına katkıları nedeniyle Türkiye'ye ve Sayın Erdoğan'a övgüler yağdırdı. "İstikrar için Diyalog" adını taşıyan Şam Zirvesi'nde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın bir cümlesi beni çok gururlandırdı. Türkiye'nin son yıllarda özellikle Orta Doğu'da ve Kafkaslarda, Rusya ile ilişkilerinde önemli ve pozitif gelişmeler yaşanmasının nedenlerinden en önemlisi bu cümlede gizli idi. Bilindiği gibi Türkiye, Suriye ile İsrail arasında dolaylı görüşmeleri başlattı. Dolaylı görüşmelerin dördüncü turu tamamlandı. Türkiye'nin bu girişimi dünya kamuoyunca ciddi takdir topladı. Türkiye AB'nin ve ABD'nin yapamadığını yapmıştı. Aynı rolü İran krizinde de üstlenmesi mümkün. İşte Suriye Devlet Başkanı bu görüşmelerin başlayabilmesinin nedenini Başbakan Erdoğan olarak gösterdi. "Barış görüşmelerinin başlamasında en önemli faktör Sayın Erdoğan'ın kişisel güvenirliğidir" açıklaması Türkiye'nin Orta Doğu'da son yıllarda nasıl diplomatik prestij kazandığını ve neden etkili bir ülke olduğunu açıklıyor. Bir Ürdün ziyaretinde Ürdün Kralı'nın Sayın Erdoğan'a gösterdiği saygıyı, Irak ziyaretindeki sıcak karşılamanın nedenini, İran Cumhurbaşkanı ve Suudi Kralı'nın Erdoğan'a verdiği ehemmiyetin nedenini şimdi daha kolay anlayabiliyorum. Aslında böyle bir değerlendirme ile daha önce de karşılaşmıştım. Birkaç yıl önce Rusya Devlet Başkanı Putin, Soçi'deki Sarayı'nda Başbakan Erdoğan'ı kabul etmişti. Kabulden sonra Putin basına yaptığı açıklamada "Sayın Erdoğan'ın güvenirliği ve etkili liderliği bölge barışı ve iki ülke ilişkileri açısından önemli bir faktör" tespitinde bulunmuştu. Şam'da Sayın Esad benzer cümleleri tekrarladı. Liderlerin güvenirliği, dünya kamuoyunda bu konuda bıraktıkları pozitif izlenim uluslararası ilişkilerde sorunların çözümünü kolaylaştırıyor. Başbakan Erdoğan, yabancı ülkelerin liderlerinde bıraktığı "kişisel güvenirlik" etkisini vatandaşımızda da bırakabildiği için iktidarda olmasına rağmen her seçimde oyunu yükseltiyor. Yabancı liderler gibi vatandaş da Erdoğan'a inanıyor, güveniyor. Çünkü Başbakan yapı olarak yapay değil, çok sahici.