Suriye'de Annan Planı çöktü

Dünyaya ateşkes sözü veren Beşar Esed yine sözünde durmadı. Kabul ettiğini ilan ettiği Annan Planı çerçevesinde 10 Nisan'a kadar askerlerini çekeceğini söyleyen Esed, Türkiye sınırı yakınındaki İdlib bölgesini vuruyor. Bölgede birçok yaralı olduğu haberleri geliyor. Esed yine yalan söyledi. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, muhaliflerden 'yazılı güvence' alınmadıkça askerlerin kentlerden çekilmeyeceği bildirildi. Esed yönetiminin şiddeti artırması karşısında BM Suriye Özel Temsilcisi Annan 'şoke' olduğunu söylemiş. Annan'ın neden şoke olduğunu anlayamadım doğrusu! Sayın Annan, Esed'in Türk yetkilileri kaç kez kandırdığını öğrenseydi şaşırmazdı. Özel Temsilci Annan Baas rejimini tanımıyor. O rejimin Tahran ve Moskova'dan yönetildiğini anlayamıyor. Bugün Esed askerleri kentlerden çekecek, muhalifler de 48 saat içinde ateşkese uyacaklardı. Ateşkes için son tarih 12 Nisan sabahı, Şam saatiyle 06.00. Annan bugün sınırdaki kampları ziyaret edecek. Oradan doğru adrese, İran'a hareket edecek. Annan'ın İran temaslarından sonuç çıkarması zor. Suriye'de son 24 saat içerisinde 150'den fazla insan Esed'in operasyonlarında hayatını kaybetti. İstanbul'daki "Suriye'nin Dostları" toplantısını ve bu toplantıdan çıkabilecek muhtemel yaptırımları engellemek için Annan'ın barış planına 'evet' diyen Esed'in samimi olmadığını, Başbakan Erdoğan önceden söylemişti. Oyalama ve zaman kazanma konusunda mahir olan İran diplomasisi Esed'e akıl veriyor. Peki bundan sonra ne olur? Rusya'yı bilmem ama İran'ın Esed'e ve Baas rejimine desteği devam eder. Belki küresel güçler Rusya ve Çin'i ikna edebilirler ama İran'ın iknası mümkün değil. Annan planına destek verdiğini söyleyen Rusya ve Çin bakalım şimdi ne yapacak? İran dış politikasını Şia yayılmacılığı üzerine kuruyor. Irak'taki değişim İran'ın işine yaradı. İran; Irak, Suriye ve Lübnan ile bir 'Şii hilali' oluşturuyor. Birçok Orta Doğu ülkesinde Şiilerin yönetimi ele geçirmesi için İran ciddi destekler veriyor. Şii yönetimleri işbaşına getirerek kendisine güvenli bir alan oluşturmanın peşinde. Lübnan'daki Hizbullah ile İran Esed rejimi aracılığı ile irtibat kurabiliyor. Tüm bu sebeplerle Suriye'deki Baas rejiminin devamını istemek İran'ın ulusal çıkarlarının bir gereği. İran, Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflere destek vermesinden rahatsız. İran'ın Orta Doğu ile ilgili politikalarını mezhep temeline dayandırması çok tehlikeli bir tercih. Türkiye'nin Suriye üzerinden Orta Doğu'ya açılmaya çalışmasını İran engellemek istiyor. Türkiye-İran ilişkileri aslında hep bıçak sırtında oldu. Ancak her iki ülke bıçak sırtında da olsa son deminde ilişkilerin bozulmasına izin vermedi. İki ülkenin ilişkilerinin bozulması her iki ülkenin de çıkarına değil. Bu ilişkilerin bozulması için ciddi tahrikler var ama her iki taraf da bu tahriklere kapılmamaya en azından şimdilik özen gösteriyor. Suriye'de akan kanın bir an önce durması için BM'nin yeni şeyler yapması lazım. Türkiye'nin 15-20 km'lik bir sınırda tampon bölge oluşturacağının iddia edilmesi bana komik geliyor. Türkiye; BM ile birlikte Suriye için ne yapacaksa yapar. Bunun dışındaki söylemler politika yapmaktır.