Cumhurbaşkanlığı seçimi

A -
A +

CHP, Meclis'in 'Cumhurbaşkanlığı seçimi ve MİT mensuplarının yargılanmasına ilişkin' yaptığı düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi'ne götürmüştü. Ankara'da kulislerde bu iki konuya ilişkin dedikodular dolaşıyor. Güya, mahkemenin dosyayı verdiği raportör raporunu bitirmiş ve üyelere sunulmuş. Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıl değil 5 yıl olacağı yönünde bir kararın çıkması bekleniyormuş. Bu nedenle bu yılın Ağustos ayında ülkemizin Cumhurbaşkanlığı seçimi için sandığa gideceğine kesin gözüyle bakılıyormuş. Bu dedikoduya göre hem Sayın Gül, hem de Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Kılıç'ın da aday olma ihtimali varmış. Kulislere sızan bu dedikoduyu birazcık araştırdım. Bir kelimesi bile doğru değil. Tamamen hayal ürünü kurgulardan ibaret bu iddialar. Anayasa Mahkemesi üyeleri daha CHP'nin itiraz dilekçesini bile okumamışlar. Raportörün raporunun hazır olduğu ve menfi yönde olduğu da kuyruklu yalan. Bu yıl Anayasa Mahkemesi'nin 50'nci kuruluş yıldönümü. Önümüzdeki günlerde mahkeme 50'nci kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Şu anda Anayasa Mahkemesi bütün vaktini bu kutlamanın hazırlıklarına ayırmış durumda. Kutlamalara dışarıdan birçok heyet katılacakmış. Görkemli bir yıldönümü kutlaması için detaylı ve titiz hazırlıklar yapılıyor. Kısacası kulislere yansıyan bu dedikodunun kırıntısı bile Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde yok. Ayrıca Nazlı Ilıcak'ın Sayın Haşim Kılıç'la ilgili ortaya attığı iddia asılsız. Nazlı Hanım, "Haşim Kılıç cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olabilir" iddiasını dile getirmişti. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın bu iddiaya güldüğü ve asla doğru olmadığını söylediği biliniyor. Sayın Gül'ün tekrar aday olmasının düzenleme ile engellenmesini doğru bulmayanlardanım. Bunu yasaya koymaya gerek yoktu. Bugün Sayın Gül'e "Sizin Cumhurbaşkanı adayınız kim?" diye sorsalar, hiç tereddütsüz "Tayyip bey" diyecektir. Suriye için yeni BM kararı Bugün sabah 06.00'dan itibaren Annan planına uyacağı sözünü veren Esed yönetimi bakalım bu kez sözünde duracak mı? Bence "sözünde duruyor gibi" yapacak. Yani dünyanın tepkisi yumuşayıncaya kadar ateşkese uyacak. Sonra yine bildiğini okumaya, öldürmeye devam edecek. Gerekçe olarak da muhaliflerin ateşkesi bozduğunu iddia edecek. İran, Suriye'deki değişimin Esed eliyle yapılmasını öneriyor. Kan dökmüş biri hangi değişimi yaparsa yapsın kalıcı olamaz. Esed yönetiminin sonu yaklaştıkça çılgın işler yapmaları doğal. Sınır ihlalleri de bundan ibaret. Esed, Türkiye'yi müdahaleye zorluyor. Ama Türkiye BM kararı olmadan hiçbir adım atmamalıdır. Türkiye, Rusya ve Çin'i de ikna ederek BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye için yeni bir karar almasını sağlamalıdır. Bu konuda şu ana kadar başarılı adımlar atıldı. Biz Ortadoğu'nun jandarması değiliz. Türkiye'yi sıcak çatışmaların dışında tutarak Suriye sorununa çözüm bulmak maharettir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.