Mayıs işleri

Ne kadar eciş bücüş hâle geldi bu toplum. Ne sağcısı belli, ne solcusu.. Bu ülkede muhafazakâr ne demek? Sağcı ne demek? Solcu ne demek? Liberal ne demek belli değil.. Herkesi, söylediği ile çelişir hâle getirdiler. Öyle ya da böyle cemaatlerin azıcık tutarlı bir hâli vardı onlar da 28 Şubattan sonra boşluğa bırakıldı. Bunlar örtülü diktatörlük illeti. Aleni diktatörlüklerde böyle sahtekârlıklar olmuyor. Soysuzluk tek çıkış yolu olarak kalmıyor. .... 1 Mayıs gösterilerinin (kutlamalarının mı demeliyim) 40 yıllık hikâyesi bile bizi özetliyor. .... Köylü hakkını kimden ister? .... Müstemlekelerde hak talebi nasıl olur? ..... Babası hayvancılık yapan, amcası belediyede bürokrat olan, dayısı emlak zengini, yeğeni devlet memuru olan bir adamın işçi bayramı nasıl olur.. Bütün muhalefet kanalları kapatılırsa, yeni dağıtımda pastadan pay alamamışsa, yolunu bulma yarışında geride kalmışsa o da öfkesini meydanda bo-şaltır. Niye buradasın, diyenlere güya kendine göre tutarlı bir açıklama yapar. Bu, işin safiyane açıklaması.. Hinlik tarafını sorarsanız bana göre bütün bu tip gösteriler, eylemler, hak arama mücadeleleri, hep mücadele ettiklerini zannettiklerinin işini kolaylaştırır. Ama işin garibi bizdekiler kiminle mücadele ettiğini de bilmiyor. Sağa sola savrulup duruyor. Yolunu bulunca sağcılık, solculuk, muhafazakârlık sevdasını bırakıp işine bakıyor. .... Sanki herkes ishal olmuş.. İki dakika bir yerde duracak halde değil.. Sağa sola damlatmadan rahatlayacağı bir yer aramak için koşuşturuyor.. Rahatladıktan sonra soluklanıp tekrar koşuşturmaya başlıyor. Durup düşünecek hâlde değiliz. El kesesinden ağalık Devlet tiyatrosu sanatçıları özel kanallardaki dizilerde oynayıp yüz binlerce lira alıyor. Hiçbiri ben özel kanal için sanat icra etmem, demiyor. O dizilerde rekabet var, tutunamayan yayından kaldırılıyor. Tiyatroda neden rekabete razı olmuyorlar. Özelleştirme gündeme gelince hepsi birden ayaklanıyor. Onlar da ayakta kalmak için yapımcı olsun, isterlerse kooperatif kursun, kanallara iş yapsın, oradan kazandıkları parayla tiyatrolarını desteklesin, yükü çekilemez hâle gelirse kapatsın.. Neden kamu himayesi istiyorlar. Bu himayenin devam edip etmeyeceğinin kararını kim verecek?