Sizden öğreneceğimiz çok şey var...
Pakistan'la ilki 2010 yılında yapılan şimdi de ikincisi bugün icra edilen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konferansı için Başkent İslamabad'dayız. Dün Sayın Başbakan Pakistan Ulusal Meclisinde bir konuşma yaptı. Pakistan Meclis Başkanı, Başbakanı ve ana muhalefet lideri mecliste yaptıkları konuşmalarda, hem Türkiye'ye, hem de Sayın Başbakana övgüler yağdırdılar. Başbakan Erdoğan, diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi Pakistan'da da çok seviliyor. Pakistanlılar Türkiye'yi İslam Dünyası için bir örnek olarak görüyorlar ve "sizden öğreneceğimiz çok şey var" diyorlar. Hem deprem felaketinde, hem de sel felaketinde Türkiye'nin yaptığı yardımları ve Sayın Başbakan ve eşinin özel ilgisini unutamıyorlar. Ulusal Meclis Başkanı, "9 yaşındaki bir kız çocuğunun harçlığını biriktirip bize yardım olarak göndermesi, Sayın Emine Erdoğan'ın evlenirken kendisine verilen çeyizi, yardım olarak bize vermesi bizim unutamayacağımız şeydir" diyor. Tayyip Bey'in İslam dünyası için iyi bir lider, mükemmel bir sözcü olduğuna inanıyorlar. Pakistan'da iç siyasi sorunlar nedeniyle muhalefet yaklaşık 2 aydır meclise gelmiyormuş. Ana muhalefet lideri konuşmasında, "Siz olmasaydınız bu mecliste biz bir araya gelemezdik. Size saygımız büyük. Size saygımız siyasetten de önce gelir" dedi. Sayın Başbakanla bir saate yakın sohbet ettik. Benim sohbetten çıkardığım sonuçlar şöyle: Başbakan, cumhurbaşkanlığı seçimi ile mahalli seçimler yakın olduğu ve mahalli seçim kampanyası kışa denk geldiği için mahalli seçimlerin 2013 sonbaharına alınmasına sıcak bakıyor. Fakat daha önce, 'tüm seçimler planlandığı tarihte yapılsın' prensibini ortaya koyduğu için o prensibi bozmak istemiyor. Ama ,'Muhalefetten yerel seçimlerin önü alınması konusunda bir teklif gelirse buna sıcak bakarız" diyor. Herhalde yerel seçimler erkene alınacak. Başbakan eğer mümkün olabilirse, 'cumhurbaşkanı halk tarafından seçildiği için' Türkiye'nin başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçmesini arzuluyor. Diğer yandan yeni anayasa konusunda masadan kalkmayacaklarını, dört siyasi parti arasında uzlaşma sağlayamazlarsa, CHP veya MHP ile ikili uzlaşmalar arayacaklarını belirtiyor. Fakat yeni bir ilave yapıyor: "Yıl sonuna kadar bu işin bitmesi gerekir. Eğer ikili uzlaşmayı da sağlayamaz isek 9.5 yıldır olduğu gibi mevcut anayasa ile yolumuza devam ederiz..." Yani Türkiye 2013 sonuna kadar yeni bir anayasa yapabilirse yapacak, yoksa eski anayasa ile yola devam edilecek. Ama her şartta, referandumda halka onaylattırılan 26 maddenin içinin boşaltılmasına izin vermeyeceklerinin altını çiziyor ve onlardan vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinde ısrarcı ama meclisin görev süresinin tekrar 5 yıla çıkarılmasından yana. Uludere olayında operasyondan sonra haberdar edildiğini söylüyor. Almanya'nın PKKK terör örgütünün faaliyetlerine göz yumduğunu belirtiyor. Uludere için özür isteyenlere, "hatanın olduğunu söyledik, tazminat ödedik. Bütün bunlar bir şeyi ifade ediyor" diyerek aslında özür dilendiğini ima ediyor. BDP ile ipi tam olarak koparmadıklarını, yine görüşebileceklerini söylüyor. Detaylarını haberlerimizde bulabileceğiniz bu mülakatın satır başları bunlar. Bu gece Kazakistan'a geçiyoruz. Yarın oradan izlenimlerimizi aktarmaya devam edeceğiz...