760 liraya yüksünmeden çalışmak

A -
A +

7-8 doktorun hizmet verdiği aile sağlığı merkezlerinden biri.. Yardımcı personel dahil yaklaşık 20 kişi çalışıyor. Bu 20 kişiden biri temizlik yapan, günde birkaç defa çay demleyip dağıtan Bulgaristan göçmeni bir kadın.. Maaşı 760 lira. Tek kişi bu binanın temizliğini nasıl yapıyor, dedim. Bazı günler gece 22'ye kadar çalışıyormuş. Ancak yetişiyormuş. Bari aranızda para toplayıp aylık dışında 300-500 lira daha verseniz, dedim; hem yardım olur hem daha gönüllü iş yapar. Düzeni bozmamak lazım, dedi.. Düzeni bozmamak kısmını tam anlayamadım. Üstelemedim de. Zaruret böyle birşey. Üstelik bu kadın bu sektörün şanslılarından sayılıyor. Bulgaristan'da demirperde terbiyesi aldığı için (veya zulüm gördüğü için) bu işi yüksünmeden yapıyor. Anadolunun bir köyünden kalkıp gelseydi bu kadar yılda bu işin üç kağıdını öğrenir, devletin ya da belediyenin bir köşesine kapağı atardı. Düzenli bir işi var. Fazla sıkboğaz edeni yok. Kimi gün erkenden çıkıp ertesi gün erken gelerek işini bitiriyor. Kimi gün işini azıcık savsaklayabiliyor. Başka yerlerde daha ağır şartlarda çalışanlar da var. Bu insanlara iyilik yapmak ve merhametli davranmak ne demek? Yolu ne yani. Az çalış demekle olmaz. Yükün ağır, bir kişi daha bulalım denilse o da işyerini kurtarmaz. Eskiden adı ne olursa olsun bu tip merkezlerde temizlik işine bakanlar memur kadrosundaydı. Ama işlerini yapmazlardı. Oradaki amir her kimse, "Kardeşim sen bu şartlarda benim işime yaramıyorsun.. Yarın gelme" denilemezdi. Odacı da bu durumu bildiği için bazen alttan alarak, bazen diklenerek, çoğu zaman da işi geçiştirerek kendi işinden başka her işe burnunu sokarak ömür tüketir, emekli olurdu. Sonra taşeron firma uygulaması başladı. Taşeron firmalar bu tarz kamu kurumlarında (küçük yerlerde) birer eleman bulundurmaya başladılar. Bu uygulamada da taşeron firmaya o işi verenin sözü geçer oldu. İşveren konumundakinin gönlünü hoş tut, gerisini boşver.. Paşa şekerli içer öbürlerinin önemi yok hesabı.. Sonra Aile hekimliği uygulaması başladı. Bu tarz merkezler hekimlere kiraya verildi. Hekimler bir tarafıyla işveren gibi oldu. Temizlik görevlilerini kendileri buldu, maaşı kendileri takdir etti. Anlattığım yerde son örneğin uygulaması var. Memur pazarlığı yapanlara bu örneği sormak lazım. Bulgar göçmeni vatandaşımız için önerdikleri çözüm ne? Bu çözümü kendi derneklerinde, kendi sendikalarında uyguluyorlar mı? Sendikalardaki görevlilerin maaş dökümünü, çalışma şartlarını da listelemek lazım. Oralarda hayat anlattıkları gibi ya da talep ettikleri gibi toz pembe mi? Başkanlarının 30.000 lira aldığı sendikada temzilik görevlisi ne alıyor. İnsanca yaşamak herkesin hakkı ya. Başkasının kesesinden ağalık yapmak kolay.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.