İyi ki TİM var

A -
A +
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Türkiye'nin katma değeri yüksek üretim yapması için canla başla çalışıyor ve çok başarılı projelere imza atıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çok güzel işler yapıyor. Türkiye'nin uzun vadeli plan ve stratejisi yoktu. TİM kendine "2023 hedefi" koydu ve o sene 500 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştireceğini açıkladı. Türkiye'nin pazar, üretim ve lojistik imkânları tek tek değerlendirilerek hesaplanmış bir hedefti bu.
İller ziyaret edildi ve o şehirlerin sanayi ve ticaret oda yetkilileri başta olmak üzere sanayici ve ihracatçıları bir araya getirildi; bölgenin ihracat potansiyelini harekete geçirici tedbirler alındı.
Üniversite ve teknokentlerle diyaloglar arttırıldı.
Ar-Ge yapan ve elde ettiği ürünü ekonomik değere dönüştürmek isteyen müteşebbislere destek vermek maksadıyla "Girişim Evi" açtı. İlki Gaziantep'te faaliyete geçen bu girişim evlerinin diğer illerde de açılması düşünülüyor.
İstanbul'da başlatılan "İnovasyon Kongresi" Ankara, İzmir ve Gaziantep'te de gerçekleştirildi. Önümüzdeki senelerde başka illerde de göreceğiz bu kongreyi.
Bütün bunlar TİM tarafından gerçekleştiriliyor ve tek bir hedefi var. Türkiye katma değeri yüksek ürün üretsin ve ihraç etsin. Türkiye'nin havaya, suya ihtiyacı kadar Ar-Ge ve inovasyona da ihtiyacı var. Bunlar olmadan katma değeri yüksek ürün üretmesi imkânsız çünkü.
Bu hafa başında Mersin'deydim. Mobilya sektörünün ikinci kez tertiplediği "Mobilya Ar-Ge Pazarı-MAPP" proje yarışması vardı ve bu organizasyonu da yine TİM gerçekleştirmişti. Akdeniz İhracatçılar Birliği Binası'nda gerçekleştirilen ödül töreninde konuşan MAPP Başkanı Bülent Aymen, "Türkiye ihraç ettiği her bir kilogram ürün karşılığında 1.6 dolar kazanıyor. Bu rakam gelişmiş ülkelerde 7 dolar" dedi.
Türkiye mobilya sektöründe iddialı ülkeler arasına girdi. Kilogram başına 3.6 dolar elde ediyor. Fakat Almanya ve İtalya'nın çok gerisinde.
Türkiye'de 100 bin işletme mobilya sektöründe faaliyet gösteriyor ve toplam 2 milyar 700 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştiriyor. Dünyada ise 200 milyar doları ev, 60 milyar doları da ofis mobilyası olmak üzere 260 milyar dolarlık bir pazar var. Türkiye henüz yüzde 1 pay alıyor bu pazardan.
MAPP töreninde gördüm ki, üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri bu alan ile ilgililer ve çok güzel projeler sunuyorlar. Onları daha fazla teşvik etmek ve ürünlerini değerlendirmek lazım.
Mehmet Lütfi Hidayetoğlu'nun "Smart Kabin" projesi birinci seçildi. Görme engellilerinin modayı yakından takip etmelerine ve ne giyeceklerine kendilerinin karar vermesini sağlayan bir projeydi bu. Türkiye'de 450 bin görme engelli var. Dünyada ise 45 milyon.
Çevre Dostu Bitki Boya projesi ikinci, Hayat Kurtaran Yatak "Medbed" ise üçüncü oldu. Derece alan diğer yedi projeye ise teknokentlerde yer verildi.
Bunlar belki küçük destekler ama üniversite mensuplarını harekete geçirici eylemler. Sayılarının arttırılması ve tüm üniversitelerin kendi branşlarında yenilikçiliğe ve değişime katılmalarının sağlanması gerekiyor.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi başta olmak üzere tüm birlikleri tebrik ediyorum. Müthiş bir seferberlik başlattılar ve yılmadan, yorulmadan devam ediyorlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.