Toplumun kafası bu kadar karışık mı?

A -
A +

2009'daki referanduma bir hafta kala Başbakan Erdoğan, 'terör sorununun bitirilmesi için PKK ile görüşüldüğünü' beyan etmişti. Kritik bir halkoylamasına bir hafta kala yapılan, toplumun çok tepkili olduğu bir mevzudaki bu açıklamanın evet oylarını azaltacağı zannedilirken, kamuoyu yoklamalarında 51-52 olarak görülen evet oranı % 58 olmuştu. Referandumda devletin/hükümetin PKK ile müzakereleri de oylanmıştı bir bakıma... Son dönemde Başbakan 'idam geri gelsin mi' tartışması başlattı. Başbakan'ın bu tartışmayı,terörün bitmesi için yapılan ve yapılacak düzenlemelerin ve yeniden başlatılmaya çalışılan PKK ile görüşmelerin toplumda oluşturacağı tepkileri azaltmak amacıyla başlattığını düşünenler var. Başkanlık sisteminin de yer alacağı bir anayasa değişikliğine idam düzenlemesini de ekleyerek milliyetçi oyları çekme planından söz edenler var. İdamın geri getirilmesi kamuoyundaki tepkileri azaltma planı mı, muhtemel bir referandumdaki oyları artırma planı mı şu anda kestirmek zor. Lakin, 2009'da referanduma günler kala 'evet PKK ile görüşülüyor, bu meseleyi halletmek için gerekirse Öcalan'la da görüşülür' diyen ve sandıktan % 58'le çıkan Erdoğan, bugün o %58'e ulaşmak için neden 'idamı geri getirelim' demek lüzumu hissediyor? Kürt meselesinin temel taleplerinden olan 'anadilde savunma'yı cesaretle kanunlaştıran, MHP'nin hemen ihanet yaftasını yapıştırdığı büyükşehir yasası ile 'yerel yönetim özerkliği' için dev bir adım atan Hükümetin, 'idam geri gelsin'in sağlayacağı psikolojik desteğe gerçekten ihtiyacı var mı? AK Parti, bu ülkeyi askeri-ideolojik vesayetin prangalarından kurtarmak için çok büyük, çok önemli işler yaptı. Ülkenin ayağındaki ikinci büyük pranga olan ve vesayet sisteminin ürettiği Kürt meselesini de çözebilecek yegane siyasi iradeye yine AK Parti sahip... Referandumdaki % 58, 2011 seçimindeki % 50, toplumun AK Parti'yi değişimin ve çözümün yegane taşıyıcısı olarak gördüğünün bariz ispatıdır. Zira her iki seçimde de oy verenler, AK Parti'nin Kürt meselesi denen prangayı çözmek için reformlar yaptığını ve yapmaya devam edeceğini, PKK ile görüştüğünü ve görüşmeye devam edeceğini biliyordu. Şimdi aynı toplum desteğini çekmesin diye 'idam geri gelsin'e neden ihtiyaç olduğunu merak ediyorum. Bunu da bu ülkenin on yıllarca geç kalmış olmasından dolayı 'hızlandırılmış siyasi ve toplumsal dönüşüme' bağlayalım artık... >> Çamlıca'ya cami Çamlıca'ya yapılacak caminin mimarları, kubbe çapının (34) İstanbul plakasını yüksekliğinin (72,5) yetmişikibuçuk milleti, minare yüksekliğinin (107,1) Malazgirt savaşının tarihini simgelediğini söylemişler. Belli ki mesaj yüklü bir cami olacak. Neyse ki 'Mimar Sinan'ı geçmekten bahsetmemişler. O'nu örnek aldıklarını söylemişler ama 'Sedefkar Mehmet Ağa'yı örnek aldık' deseler daha hakkaniyetli olurdu kanaatimce... Zira projedeki cami, Sultanahmet Camiinin neredeyse birebir kopyası... Çamlıca'daki caminin ismi de 'Sedefkar Mehmet Ağa Camii' olur belki de...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.