Alkol düzenlemesi

A -
A +

Alkollü içeceklere getirilen sınırlamalarla ilgili tartışmalar ideolojik çizgiye çekilerek yapılıyor. "Bu düzenlemeyi AK Parti yapıyor, arkasında bir şey vardır" diye düşünüp yapılan düzenlemeleri değerlendirenler yanlış sonuçlara varıyorlar. Aslında yapılan düzenlemeler çok geç kalınmış, şimdiye kadar çoktan yapılması gereken düzenlemelerdi. Yapılan iş, Batı standartlarında bir iştir. Avrupa'da Amerika ve dünyanın medeni, gelişmiş tüm ülkelerinde alkolün satışından tüketimine kadar sınırlamalar, caydırıcı tedbirler vardır.

Avrupa'da, Amerika'da sokakta içki içemezsiniz. Gece belli bir saatten sonra içki satışı yasaktır. Parklarda içki içilmesine asla izin yoktur. Bir de bizdeki mevcut duruma bakın; tam bir kepazelik. Sarhoş-ayyaş tipler yüzünden gece belli bir saatten sonra girilemeyen sokaklar, gezilemeyen parklar, son derece güvensiz mahaller var, bu ülkede. Birçok hastalığın temelinde alkol ve sigaranın olduğunu bilim ortaya koyuyor. Bilimin ortaya koyduğu bu gerçek karşısında başkaca sebepler mazeretler aramak anlamsız. "Efendim iktidar partisi bu düzenlemeyi inancı gereği yapıyor" diye karşı çıkmanın anlamı yok. Sigara yasağı konusunda Sayın Başbakanın hassasiyetini ve verdiği mücadeleyi bilirsiniz. Bunun dinle, inançla ne ilgisi var.
Ülkenin Başbakanı çıkıyor ve diyor ki; "Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık." Bu söze inanmak ve itibar etmek zorundayız. Çünkü neredeyse 11 yıldır iktidarda olan bu insanlar, ülkeyi yönetirken dini referanslarla değil yasalarla hareket ettiler. Kimsenin yediğine, içtiğine, giydiğine karışmadılar. 11 yıldır kimsenin yaşam tarzına müdahale etmediler. Gençlerimizi alkol, uyuşturucu, sigara gibi kötü alışkanlıklardan korumak için gerekli tedbirleri almak yasal olarak hükümetlerin görevi. Görevini yapmaya çalışan insanları eleştirmek için öküz altında buzağı aramanın manası yok. Yapılan düzenleme bir yasak değil, yaşam tarzına müdahale hiç değil. Konuları gerçek çizgisinden saptırıp ideolojik çizgide tartışmak isteyen bağnazlar var. Dün Başbakan grup konuşmasında; "Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız? İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa, sizin için neden reddedilmesi gerekiyor" diye bir söz etti. Dine alerjisi olan, din kelimesini duyunca dengeyi kaybeden ve her şeyi," rejim-cumhuriyet-Atatürk" maskesinin arkasına sığınarak tartışmaya alışmış tipler; "Vay kim o iki ayyaş? Erdoğan, Atatürk'le İnönü'yü mü kastetti" diyorlar. Böyle bir mantıkla neyi konuşabilirsiniz? Böyle bir kafanın ürettiği, zırvaladığı şeylerin ne önemi olabilir? İçki ile ilgili mevcut düzenlemeleri Atatürk'le İnönü mü yaptı? Allah akıl fikir versin. İçki içecekseniz istediğiniz kadar için; ama başkasını rahatsız etmeden, kimseye zarar vermeden.
Başbakanın dün grupta yaptığı açıklama ilginçti. "İki kez Şam'a giden CHP heyetinin rehberi Reyhanlı saldırısını planlayan kişinin ta kendisidir" sözünü Sayın Kılıçdaroğlu ciddiye almalı ve konuyu incelettirmelidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.