Millet Erdoğan'a sahip çıktı

A -
A +

Gezi Parkı olaylarını, Türkiye toplumunun büyük bir bölümünün Başbakan'a tepkisi ve Başbakan'ın halk desteğinin azaldığının göstergesi olarak dış dünyaya lanse etmeye çalışan iç ve dış çevrelere bunun doğru olmadığının kanıtlanması-gösterilmesi gerekiyordu. Çevre duyarlılığı ile eylem yapanlarla AK Parti muhaliflerini üst üste koyup; "Türkiye'nin tamamı sokakta, halk Erdoğan'ı istemiyor" diye günlerdir Türkiye'den yayın yapan yabancı medya kuruluşları ve onların yayınlarına bakarak, sosyal medyayı bir ölçü kabul ederek Türkiye'yi uyarma edepsizliğini gösteren batılılar ve Amerikalıların gözlerine gerçeğin sokulması gerekiyordu. 

Çevre duyarlılığı ile ilk başta olaylara destek veren sıradan insanların dışında inatla bu duyarlılığı fırsata çevirip halkı tahrik ederek sokağa dökmek isteyenlerin Türk halkının tamamını temsil etmediğini herkesin yaşayarak hissetmesi lazımdı. Olaylara AK Parti; MHP, BDP, Saadet Partisi destek vermiyor.  Verenler kim?  CHP'nin ulusalcı kesimi, İşçi Partisi ve marjinal örgütler. Bunları abartarak üst üste koysan milletin yüzde 20'sine tekabül eder. Milletin en az yüzde 80'ini bu olup biteni tasvip etmiyor. Ancak efendiliğini ve sağduyusunu muhafaza edip kenardan olup biteni izliyor. Milletin sessizliğini-efendiliğini bu yüzde 20'lik gürültücü kesim yanlış anladı. Onların sessizliğini, vakarlı duruşunu kendilerinin halklığına destek gibi lanse etmeye kalktı. Yüzde 20, yüzde 80'ne ayar ve istikamet vermeye, yönetmeye ve talimat vermeye başladı.  Toplumun gösterdiği demokratik tahammülü, sabrı ve hoşgörüyü yanlış yorumlamaya ve istismar etmeye kalktılar. Bu algının sanal olduğu, doğru olmadığı, milletin üç-beş maceraperestin peşinden gitmeyeceği herkese gösterilmeliydi. İşte İstanbul'da Atatürk Havaalanı'ndan başlayarak önce Adana, sonra Mersin'de, daha sonra da Ankara Esenboğa Havaalanı'nda Başbakan'a sahip çıktığının gösterilmesi için yapılan karşılamaları, konvoyları ve mitingleri yerinde buluyorum. İçerdekiler zaten biliyordu ama umarım ABD ve Batı dünyası da gerçeği görmüştür. Bu millet Menderes ve Özal'da yaptığı hatayı bir daha yapmayacağını herkese göstermiştir. "Erdoğan'a destek azalıyor, Türk halkı Erdoğan'ı istemiyor" diyen  Batı ve Amerikan basını bakalım Türkiye ile ilgili hangi manşeti atacak? 
Dün Ankara'da Esenboğa Havalimanı'ndaki karşılamayı yerinde izlemek için saat 14.00'te gazeteden yola çıktım. 30-35 kilometrelik yolu 2.5 saatte gidebildim, dönerken de 4 saatte dönebildim. Hayatımda böyle bir kalabalık, bu kadar büyük konvoy  görmedim. Her sosyal kesimden insan manzaralarına rastladım. Oraya sadece, AK Partililer değil, Ülkücüler ve diğer sağ partilere mensup insanlar da gelmişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyonunu çok çok aşmış bir insan ve araç seli ile karşılaştım. Tabii ki AK Parti teşkilatları vardı ama iş teşkilatları aşmış adeta halk hareketi haline dönüşmüştü. Kamyonetini, motosikletini, aracını ve minibüsünü kapan koşmuştu oraya. 4 ayrı yerde miting yapıldı, kilometrelerce yolda araç ve insan seli vardı. Çok ilginç pankartlar gördüm. En ilginçlerden biri de, "Balyozla ezemediniz tencere-tava ile hiç ezemezsiniz" mealindeydi. Dün gördüğüm manzara şu; millet Erdoğan'a desteğini sürdürüyor. Başbakan'ı asla yalnız bırakmayacaklar. Gezi Parkı gösterilerinin gerçek amacından saptırılıp sol örgütlerin ve sol partilerin güç gösterisine dönüştürülmesi sağ seçmeni kenetlemiş, bir araya getirmiş. AK Parti bu olaylardan daha da güçlenerek çıkacak gibi görünüyor. Bu olay sayesinde rehavete kapılanlar tekrar kendilerine gelip yerel seçim hazırlığına başladılar. Bu olay turnusol kağıdı gibi kimin nerede durduğunu ortaya koydu. AK Parti ve Başbakan Erdoğan kime nereye kadar güveneceğini, sahte destekçilerle gerçek dostlarını görme imkanı buldu. Belki en önemlisi de medya patronlarının ve sermayenin gerçek yüzünü görmüş oldu. Diğer yandan AK Parti muhaliflerinin hassasiyetleri  görüldü ve gazları alınmış oldu. Çarenin sandıkta olduğunu herkes anlayacak artık.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.