AK Partililer sağlam durun

Dün yine Başbakan Dadaşlar diyarı Erzurum'da coştu ve ilginç mesajlar verdi. O mesajlardan bazıları şöyleydi; "Gezi yalan-hedef talan, oyunu millet bozar, finali sandık yazar. Siz bizi iktidar yaptınız, ancak siz indirirsiniz."  Başbakan bu mitinglere 30 büyük ilde devam edecek. Gezi olaylarını istismar eden çevrelerin maskelerini indirmek ve gerçek niyetlerini millete anlatmak için daha 20-25 ilde halkla buluşacak gibi. Kasım 2002'den bu yana Başbakan Erdoğan kendisine ne zaman tuzak kurulmaya çalışıldıysa O hep millete koştu.  Şu anda da kurulan tuzakları boşa çıkarmak, güç tazelemek-enerji toplamak ve yalnız olmadığını birilerinin gözüne sokmak-beynine kazımak için yollara düşmüş durumda.  Allah yardımcısı olsun, rabbim emeğini zayi etmesin. Bu millet nankör değildir. Kendine geleni boş çevirmez. Hizmet edeni yalnız bırakmaz-sahip çıkar.  AK Parti'yi seçimle alt edemeyeceklerine inanan çevreler bu gösterilerin yerel seçimlere kadar devam etmesi için büyük çaba sarfedecekler. Ama bu gösterilerin kimler tarafından finanse edildiği, kimler tarafından ne maksatla organize edildiğine ilişkin gerçek somut bilgi ve belgeler ortaya çıktıkça milletin bu gösterilere katılımı ve ilgisi azalacak, bu organizasyon sadece illegal, marjinal yapılara kalacaktır. Tıpkı Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi. Başbakan Erdoğan ve AK Parti bu tür problem ve tuzaklarla 2002'den bu yana çok karşılaştı. Hepsinden başarıyla ve güçlenerek kurtuldu. Eğer Sayın Başbakanın ve AK Parti'nin ekipleri olup biteni iyi analiz eder de gerekli tedbirleri alırlarsa bu oyundan da güçlenerek çıkılır. Burada önemli olan AK Parti'nin sağlam durması, fire vermemesi, parti içinde çatlaklar oluşmaması veya varsa mevcut çatlakların derinleşmeden onarılmasıdır.

AK Parti için en büyük tehlike budur. O hareketin hiçbir neferi gönül kırıklığı ve duygusal kopuş yaşamamalıdır. Böyle bir dönemden geçilirken herkes kol kola girmeli ve kırgınlıklarını-alınganlıklarını hatta uğradığı haksızlıkları ertelemelidir. İyi bir dava adamına, iyi bir Müslümana yakışan budur.

AK Parti içerisinde denge arayan, tutunmaya çalışan bazı insanların duygu ve düşüncelerini basın yolu ile paylaşmaları hoş bir görüntü değildir. Tutumunu-duruşunu veya beyanatlarını beğenmediğiniz bir yol arkadaşınız varsa basın üzerinden mesaj vereceğinize gidin kendisi ile konuşun, olsun bitsin.  Fitnenin kol gezdiği bir ortamda basın üzerinden mesaj vermek hayırlı sonuçlar vermez. Fitnecileri sevindirirsiniz o kadar. Gerçek dava adamı olan bir siyasetçi zor zamanlarda ölümüne liderine sahip çıkar,  kapı gibi onun arkasında durur, etrafında kitlenir. Özellikle Sayın Erdoğan'ın şahsına yönelmiş olan bu kampanyaya karşı AK Partili olsun-olmasın tüm muhafazakarlar Tayyip Bey'e sahip çıkıyor. Partilileri hayli hayli bunu fazlasıyla yapmak durumunda.

AK Parti milletle birlikte bu oyunu da bozar. Yeter ki fitneye fırsat verilmesin, yeter ki kendi içlerinde çatlaklar ve gönül kırıklıklarına izin verilmesin. Şu anda AK Parti'de, hükümette ve devlet kadrolarında kritik görevlerde olan her Müslüman şunu çok iyi bilsin; "Bulunduğunuz mevki ve makamları, pozisyonları bu zavallı millet 90 yıllık bir çaba ile emekle elde etti. Eğer bu emeği-bu başarıyı bireysel hırslarınıza, kişisel hesaplarınıza ve ikbalinize heba ederseniz cehennem ateşinde yanarsınız. Birbirinize düşer post ve güç kavgasına girerseniz bu zavallı milletin 90 yıllık emeğini heba edersiniz. O zaman onların bedduası sizi helak eder.

Kol kola, gönül-gönüle, sırt sırta, omuz omuza, kardeş gibi, kadim dostlar gibi sağlam durursanız sizi hiçbir oyun-tezgah yıkamaz Allah'ın izni ile."