Başbakan her şeyin farkında

A -
A +

 "Çözüm sürecindeyiz diye illegal olaylara göz yumamayız" diyen Başbakan Erdoğan; hem BDP 'ye ve KCK 'ya, hem de PKK'ya net bir mesaj vermiş oldu. Çözüm sürecindeki iyimser hava barış getirince bölgede hoşgörü ve sağduyu hakim oldu. Hem devlette, hem de bölge halkında oluşan bu hoşgörüyü birileri istismar etmeye başladılar. Sanki PKK'lıların tamamı ülkeyi terk etmiş gibi bir yandan BDP, bir yandan da onun uzantıları hükümete, "harekete geç" diye baskı yapıyorlar. Hükümet zaten hareket halindeydi. Ama hem BDP, hem de İmralı Meclisin tatile gireceğini, konuya ilişkin yasal adımların ancak yeni yasama döneminde atılabileceğini gayet iyi biliyorlar. O tarihe kadar PKK ülkeyi terk eder ve terkten sonra da yasal düzenlemeler için adımlar atılır.

Başbakanın Salı günkü  grup konuşmasında çözüm sürecine ilişkin önemli mesajlar vardı. "Biz bu sürece yüreğimizi, canımızı koyduk. Hiçbir provokasyon bizi çözümden vazgeçiremez "sözü çok önemli. Hükümetin çözüm süreci ile ilgili kararlılığı sevindirici bir durum. Tüm provokasyonlara, kaşımalara ve tahriklere rağmen hükümetin büyük resme kitlenmesi, ülkemizin barış ve refahı açısından hayati öneme haiz bir duruş.  Başbakan," terörün ve silahın olduğu bir ortamda çözüm konuşulamaz" sözü ile PKK' ya, "Ülkeyi tamamen terk edip silahla vedalaşmaz iseniz kalıcı çözüm gelmez" ikazını çok net yapmıştır.
Çözüm sürecinin sağladığı hoşgörü iklimini istismar ederek, devletin bölgedeki varlığını sorgulamaya ve devlet güçlerine alternatif yapılar oluşturmaya çalışanları fark ettiklerini söylüyor Başbakan. Böyle bir yapılanmaya izin vermeyeceklerini belirtiyor.
Bir yanda BDP-PKK çıtayı çok yüksekte tutarak milletin kabul etmeyeceği şeyler talep ediyor ve bu talepler için halkı sokağa davet ediyor. Diğer yandan Ergenekoncular, Balyozcular, İşçi Partisiyle birlikte CHP'nin bir kesimini de  yanlarına alarak sokakları "gezi olayları" adı altında karıştırmaya çalışıyorlar. Bütün illegal örgütler ve özellikle de DHKP- C'liler bu işlerde ön saflardalar. Diğer yandan İsrail lobisi, dışardaki tüm destekçilerini Tayyip beye karşı seferber etmiş durumda. Aynı şeyi şu anda Mısır'da yapıyorlar.  İsrail yanlısı bir iktidar işbaşına getirilmeden Mısır'a huzur vermeyecekler.
Bu şer cephesine İran'la Suriye rejimini de dahil edelim. İçerde Tayyip beyin varlığını çıkarlarının önünde engel olarak gören ve küresel sermaye ile göbek bağı olan işadamı ve bazı medya patronları da bu cephede perde arkasından yerlerini aldılar. Bizzat Tayyip Beyin şahsına karşı kol kola girmiş bu şer ittifakını millet gördü, fark etti. Millet Başbakan'a sahip çıktı ve onun yalnız olmadığını, onu yedirmeyeceğini bütün dünyaya gösterdi. Bunun farkında olan Başbakan da tüm tahriklere rağmen çözüm sürecine sahip çıktı. İyi de yaptı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.