"Benim Adıma Konuşma"

A -
A +
Gezi Parkı protestocuları arasında yer alan Ümit Avukatlıoğlu twitter'de "Benim Adıma Konuşma" başlıklı bir hashtag açmış ve blog sayfası oluşturmuş. Taksim Dayanışma Platformunun, Gezi Parkı ile ilgili mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını kendilerinden sakladığını belirterek, "28 Mayıs'ta polisin Gezi Parkı eylemlerine sert müdahalesi üzerine Taksim'de iki gün eyleme katıldım. O ana kadar her şey meşru idi. Bülent Arınç ile Taksim Platformu görüştü ve Arınç özür diledi. Bence orada eylemler bitmeliydi. Ama Taksim Platformu yeni çağrılar yaptı, iş büyüdü. Ölümler yaşandı" diyor. Taksim Platformunun eylem çağrıları ile bazı kentlerin savaş alanına çevrildiğini, platformun sorumsuzluğu yüzünden çevreye, esnafa ve kamuya ciddi zararlar verildiğini belirten Avukatlıoğlu, 6 ölüme sebep olan çağrılarından ötürü de platformu kınıyor. 
Olaylar ilk iki günden sonra çevre duyarlılığından çıkıp Vandalizme ve sivil darbe girişimine doğru yol alınca sağduyulu bütün insanlar geri çekildiler ve illegalite ile aralarına mesafe koydular. Ama DHKP-C'den tutun da Halkevleri, TGB gibi marjinal yapılar ve TMMOB gibi bazı meslek kuruluşları işin siyasetini yaptılar, hem de şiddeti kullanarak. Ayrıca birileri adına beyanatlar verdiler, duyurular, çağrılar yaptılar, yapıyorlar kimin adına? Bu duruma itiraz edenler seslerini yükseltip "Benim Adıma Konuşma" diyor. Toplumun bu aşamaya gelmesini önemsiyorum. Gelir kaynakları kesilen TMMOB yönetimi avazı çıktığı kadar bağırıyor. Eee, siz meslek odalığını, mimarlığı, mühendisliği bırakıp sivil darbe yapmaya kalkarsanız, devletin size sağladığı imkanları devletin polisine taş atmak, camı-çerçeveyi indirmek, sokakları savaş alanına çevirmek, kamu araçlarını yakmak için kullanırsanız, o devletin o gelirleri size vermeye devam etmesi için aptal olması lazım. Kusura bakmayın, TMMOB yönetimi meslek kuruluşu olmayı bir kenara itip siyasete, hatta şiddeti kutsayan sokak eylemlerine soyunmuştur. O yapının bir meslek odası olma vasfı kalmamıştır. Mimarlar ve mühendislerin bu yönetime "Benim Adıma Konuşma" deme zamanı gelmiştir. Onlar da artık Türkiye'deki tüm mimar ve mühendisleri temsil etmediklerini idrak etmeli ve onların adına konuşmamalıdır.
Darbenin finansörleri
İslam'ı tehdit olarak gören IMF, Mursi iktidarından esirgediği 4.8 milyar doları serbest bırakarak darbecilere nefes aldırdı. Ardından Suud, Emirlikler ve Kuveyt 12 milyar dolar darbecilere yardım sağladı. İslam coğrafyasına demokrasinin gelmesinden ödleri patlayan, "Arap Baharı"ndan ürken Orta Doğu yönetimleri darbecilere finansörlük yapıyor. Korkunun ecele faydası yok. Orta Doğu halkları demokrasi talebinden vazgeçmeyecek. Ne kadar dolar yağdırırsanız yağdırın, cin şişeden çıktı bir kere. Onu tekrar şişeye darbeyle, rüşvetle sokamazsınız. Değişim kaçınılmaz, kendiniz değişime öncülük ederseniz kahraman olursunuz, engellerseniz değişim seli sizi sürükleyip götürür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.