Mısır'da olup bitenler bizi insanlığımızdan utandırıyor. Mısır halkının iradesini yok sayıp silahla kodese tıkan diktatör Sisi ve onun İsrail yanlısı ağa babaları; iradesine sahip çıkarak bu duruma demokratik sınırlar içinde kalmak suretiyle tepki gösteren Mısır halkına kurşun yağdırıyorlar. Darbeye karşı çıkan Mısırlılar günlerdir meydanları terk etmediler. Ama haklarını, oylarını ararken asla şiddete başvurmadılar. İllegal yolları kullanmadılar. Demokratik tepkilerini, demokratik standartları ve hukuku çiğnemeden insanca dile getirdiler. Buna bile tahammül edemeyen darbe yönetimi, meydanlarda insanların üzerine hedef gözetmeden kurşun yağdırdı. Yüzlerce demokrasi şehidi, binlerce yaralı var. Gözü dönmüş darbeci diktatörler kan döküyor. Elleri-kolları kana bulananlar o koltuklarda huzurla oturamazlar. Alınlarında binlerce Mısırlının kanının lekesini taşıyan diktatörlerin sonunun diğer diktatörlerden farkı olmayacak. Özellikle darbe lideri Sisi'yi kötü bir sonun beklediğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Sivil halka silahla müdahale edenlerin sonu darağacında bitiyor. Adeviyye ve Nakda meydanlarında onurlarına sahip çıkmaya çalışan insanların üzerine ateş açarak 300 Mısırlının ölümüne, binlerce insanın yaralanmasına sebep olan darbeci katilleri ve bu katillerin cinayetlerine göz yuman, sesiz kalan BM, Arap Ligini, küresel aktörleri ve medeni dünyayı kınıyorum.