Suriye'de ne yapacağımıza asker karar veremez
3 Eylül 2013 01:00
Esad rejimi kimyasal silah kullanımı dahil her türlü "aşağılık" yöntemi kullanarak demokrasive özgürlük isteyen Suriyelileri katletmeye devam ediyor. İran ve Rusya, yanlarına Çin'i de alarak Esad'a destek veriyor ve bu katliamlara ortak oluyorlar. Rusya ve Çin'i bir nebze anlamak mümkün. Çıkarları gözlerini kör ediyor, vicdanlarını karartıyor. Peki İran'a ne demeli? İran bir İslam ülkesi. Sadece mezhepsel duygularla hareket ederek kardeş Suriye halkının katline göz yummak, hatta destek olmak anlaşılabilir bir durum mudur? Sarin gazını Hitler ve Saddam kullandı. Akıbetlerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Emin olun er ya da geç Beşar Esad'ı de aynı akıbet bekliyor.
Suriye zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip olsaydı veya Esad rejimi İsrail'in varlığı için gerçek bir tehlike oluştursaydı, Batı dünyası şimdiye kadar 50 kez Suriye'ye müdahale ederdi? Görüntüde gürlese de İsrail için en iyi-en güvenilir rejim Esad rejimi. Afganistan'a, Irak'a ve Libya'ya müdahale gerekçeleri emin olun Suriye'deki gerekçelerden çok daha hafif ve zayıftı. Bu ülkede olup bitenler çoktan Suriye'nin iç meselesi olmaktan çıkmış insanlığın meselesi haline gelmiştir. İnsanlık, Suriye'de olup bitene cevap vermez ise hiçbirimiz geleceğe güvenle bakamayız. Bu rejimi devirmek için insanlığın bir saniye dahil beklememesi gerekiyor.
Amerikan Kongresi 9 Eylül'de, Suriye'ye müdahaleyi oylayacak. Obama yönetimi oylama işini sıkı tutuyor. Eğer Temsilciler Meclisi ve Kongre'den kararı geçiremezse Suriye'ye müdahaleyi unutmak lazım. Kararı İngiliz Parlamentosuna hiçbir hazırlık yapmadan götürdüğü için Amerikan yönetimi İngiltere'ye ve Başbakan Cameron'a çok kızıyor. Hükümete bir maliyetinin olacağını söylüyorlar. Şimdilik ABD İngiltere'yi geçici de olsa defterden silmiş durumda .
ABD yönetimi, daha çok Hizbullah tehdidi ve İsrail'in güvenliği tezleri ile kongre üyelerini iknaya çalışacak. Şahsen zorlansalar da Obama yönetiminin bu kararı kongreden çıkaracağına inanıyorum. ABD harekete geçmeden ne Avrupa ne de NATO hiçbir hareket yapmayacaktır.
Peki biz ne yapacağız? Gerçekten 2 gazetemizin attığı manşette olduğu gibi "tek mermi bile atmayacak mıyız?" Bu manşetin menşei sanıyorum askerlere ait. Türkiye'nin ne yapacağına, kaç mermi atacağına askerler değil hükümet karar verir. Askerlerin 3 Mart Tezkeresi öncesinde olduğu gibi önceden kendi yetkilerini aşıp sivil otoritenin yetkisinde olan konularda açıklama yapmaları yanlıştır. Umarım benim bilgilerim yanlış çıkar. Temkinli olmak başka bir şeydir peşinen pozisyon açıklamak "ben yokum" demek başka bir şeydir. Türkiye'nin sınır güvenliği, Türkiye sınırına akın etmesi muhtemel yüzbinlerce sivilin güvenliği söz konusu olursa tek mermi atmayacak mısınız? O zaman o tezkere niye çıktı?
Türkiye'nin ne yapacağını gelişmelere göre hükümet ve Meclis belirler. TSK da bunun gereğini yapar. TSK pozisyonunu, Türkiye'nin Suriye'de izlediği politikaya uydurmak zorundadır.