İktidardan muhalefete yardım

A -
A +
Türkiye'de kutuplaşma ve ayrışma oluşturma çabaları var. Başbakan, "Türkiye yakın tarihte hiç olmadığı kadar birbirine kenetlenmiş halde" diyor. Doğrudur ama eski Türkiye'nin özlemini çekenler, eski imtiyazlarını kaybetmek istemeyenler Türkiye'deki dezavantajlı kesimleri tahrik ederek, lojistik destek sağlayıp onları sokağa dökerek kutuplaşma ve ayrışmayı körüklüyorlar. Diğer yandan yapılan reformlar "Türkiye bölünüyor, Cumhuriyetin kazanımları örseleniyor, hayat tarzlarına müdahale ediliyor" diye takdim edilerek toplumun bir kesiminde korku-kaygı uyandırılıyor.
Reformlarla avantajlı sosyal grupların tüm sorunları giderildiğinde, içten veya dıştan kötü niyetliler istismar edecek kitle bulamayacaklardır. Son aylarda üzerlerinden oyunlar oynanmaya çalışılan gruplar Kürtler ve Alevilerdir. Suriye'deki gelişmelerin de etkisi ile bu iki asli grup üzerinden Türkiye'nin istikrarına yönelik oyunlar oynanmaktadır. Çok şükür ki vatandaşlarımızın büyük bölümünün bu tuzakları fark etmesi sayesinde oyunlar amacına tam olarak ulaşmamıştır. Bu iki büyük grubun kendisini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı ve ülkenin ve değerlerinin sahibi olarak hissetmesi tüm sorunları çözer. Yeni Türkiye'de bunu yapmanın çok zor olmadığını buna toplumsal zeminin hazır olduğunu başörtüsü olayının çözümünde gördük. Hiç vakit kaybetmeden eski Türkiye'nin kalan sorunlarından da bir an önce kurtulmalıyız. Hazır bir sağduyu ve hoşgörü atmosferi oluşmuşken halledin şu 60 maddeyi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu hoşgörü iki yıl sürse ülkenin bütün sorunları çözülür" demiş. Doğrudur, 3 seçim öncesinde kimse maraza çıkaramaz. Çıkaranın millet defterini dürer.
Muhalefet partilerinin sandığa, seçime olan inançlarını asla kaybetmemeleri gerekir. Millet iradesine inancın olmadığı yerde demokrasi olmaz, olamaz. İktidar partisinin bölünmesini, içinde sorunlar yaşanmasını, Başbakanla Cumhurbaşkanı arasında ve yine iktidar partisi ile ona destek veren cemaatler arasında sorun çıkmasını beklemek muhalefet partilerine zaman-oy kaybettirmekten başka hiçbir şeye yaramadı ve yaramaz. Muhalefet partileri enerjilerini bu işlere ayıracaklarına, milleti ikna etmeye, proje ve öneriler oluşturmaya ayırsalar hem kendileri hem de ülkemiz için daha hayırlı bir iş yapmış olurlar. Koskoca ana muhalefet partisinin marjinal bir partinin arkasına takılarak şiddet içeren sokak eylemlerinden medet umması akla ziyan bir durumdur.
Gezi olaylarından, ODTÜ olaylarından bir başarı hikâyesi çıkmaz. Muhalefet partileri iktidardan daha yenilikçi, daha reformcu bir duruş sergileyemedikleri sürece, ya patinaj yaparlar ya da geriye giderler.
İktidar partisinin muhalefetin seçim sandığına olan inancını kaybetmesini ciddi olarak analiz etmesine ihtiyaç vardır. İktidar partisi kendi hür iradesi ile muhalefet partilerine bazı nefes alma, iktidar gücüne ortak olma imkânları sağlamalıdır. Mesela Eskişehir'e Adana'ya İzmir'e, Antalya'ya, Diyarbakır'a güçlü adaylar koymayıp bu şehirleri muhalefet partilerine bırakabilir. Bu öneri birçok insana ters gelebilir ama ben başka bir yol göremiyorum. Muhalefet partileri bu halleri ile mesafe alamazlar. İktidar partisi muhalefetin oluşumuna katkı verebilir. Bırakın bazı şehirleri, ilçeleri onlar alsın. Yoksa seçim sandığından umudunu kesip taşla sopayla sokağa dökülüyorlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.