Irak Türkiye'ye 'ırak' olmamalı

A -
A +
Ben dahil birçoğumuz Türkiye-Irak ilişkilerinin normalleşme sürecine girmesinde Amerika'nın parmağını aradık. Ankara-Bağdat yolunda uçakta bu soruyu yönelttik Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na. Davutoğlu Hoca bu iddiamıza katılmadı. Irak Başbakanı Maliki'nin ABD ziyaretinde, ABD yönetiminin ve Obama'nın; Maliki'ye Irak içerisindeki diğer siyasi gruplarla yani Sünnilerle ve Kürtlerle, diğer yandan da Türkiye dahil komşularıyla ilişkilerini yumuşatmasını-normalleştirmesini telkin ettiği medyaya yansımıştı. Irak'ta yapılacak genel seçimler öncesinde Maliki'nin Irak içerisindeki siyasi gruplar olan Sünniler ve Kürtlerle ilişkilerini yumuşatması ve Obama'nın telkinine kulak vermesi hem Irak'ın hem de Maliki'nin çıkarınadır.
Ama Davutoğlu Hoca, Türkiye-Irak ilişkilerinin ABD'den bağımsız olarak, Irak içerisindeki siyasi yumuşama sonucunda normalleşme trendine girdiği; bu ilişkinin gerilmesine neden olan Irak içindeki siyasi gerginliğin sona ermesinin doğal sonucu olduğunu söylüyor. Davutoğlu Hoca, Irak'ta seçimlerin 30 Nisan 2014'te yapılması kararı alındığını ve Türkiye'nin şeffaf-adil bir seçimi desteklediğini, böyle bir seçimin Irak'ın istikrarı ve güvenliği için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştı. Türkiye bu seçimde tüm siyasi gruplara eşit mesafede duracak. Tüm grupların seçimlere katılması ve seçimlerin güvenli ve demokratik şartlarda yapılması için Türkiye, Irak'a her türlü desteği vermeye hazır. Davutoğlu Hoca birilerinin Suriye sorununu da kullanarak İslam dünyasında ve özelde Orta Doğu'da mezhep çatışmalarını kışkırttığını; Şii-Sünni geriliminin İslam dünyası için en büyük tehdit olduğuna işaret etti. Davutoğlu "Şii-Sünni mezhep çatışmaları senaryolarını boşa çıkarmak ve Türkiye-Irak ilişkilerinin normalleşmesini sağlamak amacı ile her iki ülke de kolları sıvadı" diyor. Sünni Şii çatışmasından medet umanlara en güzel cevap iki ülkenin dostluğunu geliştirmesidir. Türkiye'nin ısrarla Irak'la ve İran'la ilişkilerini sürdürmeye ve geliştirmeye çalışmasının en önemli amaçlarından biri de mezhep çatışmasını engelleyecek ortamın hazırlanmasıdır.
Davutoğlu Hocanın heyetinde Hukuk Profesörü Hüseyin Hatemi ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da yer aldı. Alevi-Sünni ve Caferi kanaat önderlerini Muharrem ayında Irak heyetine dahil ederek barış ve birlik mesajları verdi Davutoğlu. Irak halkının "Muharrem matemi"ne Türkiye'nin çeşitli sosyal kesimlerini temsil eden kanaat önderleri ile katılıyor. Ben dün Bağdat'ta İmam-ı Azam ve Abdülkadir-i Geylani hazretleri'nin türbelerini ziyaret ettim ve siz değerli okuyucularımın selamlarını ilettim... Siz bu satırları okurken biz Kerbela'da olabiliriz. Bugün Bakan Davutoğlu ile biz de oruç tutacağız inşallah. İmam Ali Türbesi'ni ve Kerbela'yı ziyaret edeceğiz ve Şii kardeşlerimizin matemine ortak olacağız. Irak'ta mezhep çatışmalarını önleyen büyük bir din adamını ziyaret edeceğiz. Siyasetin dışında kalmayı başaran bu önemli Şii lideri, Sayın Davutoğlu çok önemsiyor. Küçük Orta Doğu olarak nitelendirilen Irak'ta iki gün gibi kısa sürede Irak'ın bütün dinî ve siyasi aktörlerini ziyaret edecek Davutoğlu. Irak'ın Kuzeyi hariç. Bakan Davutoğlu hiçbir ayırıma gitmeden Sünni-Şii, Arap-Kürt, Irak'taki etnik ve dinî tüm gruplarla iyi bir diyalog içerisinde. Ben bu kadar samimi bir diyaloğun önemli siyasi sonuçlar vereceğine inanıyorum. Tüm olup bitene baktığımızda Irak'ın Türkiye'ye ırak olması kabul edilebilir bir durum değil. İnşallah bu gezi ile bütün pürüzler aşılır ve Türkiye-Irak ilişkileri olması gereken seviyeye gelir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.