CHP için İzmir "çantada keklik" değil
Geçtiğimiz Cuma günü, bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle birlikte İzmir'e gittik. Burada Bakan Binali Yıldırım Bey'in aday tanıtım törenine katıldık. Başbakan Erdoğan, Ege Bölgesi'nde 11 ilin belediye başkan adayından sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için Binali Bey'in ismini anons ettiğinde salon tezahürattan yıkıldı adeta. Karşıyaka Spor Salonu'nu dolduran binlerce İzmirli, yüzlerine Binali Yıldırım'ın maskesini takmışlardı. Başbakan, ismini açıklayıncaya kadar İzmirliler sabırsızlandılar. Sık sık tezahüratlarla Başbakan'ın konuşmasını kestiler. Hiçbir siyasetçi halkın bu yoğun ilgisine ve isteğine karşı çıkamazdı. Binali Bey de bu coşkulu isteğe kayıtsız kalamadı. Salonda kendisini kutlamaya gittiğimizde mutlu görünüyordu. Siyasi görüşü ne olursa olsun karşılaştığım, sohbet ettiğim İzmirlilerin neredeyse tamamı Binali Bey'i beğeniyor ve 11 yıldır bakanlık koltuğunda gösterdiği performansı, İzmir için yaptıklarını takdir ediyorlar. İzmir'den aday gösterilmiş olması İzmir halkını heyecanlandırmış. İzmir'de yakından tanıdığım birçok CHP'li arkadaşım bile Binali Yıldırım'ın İzmir için iyi bir şans olduğunu, seçimi kazanması halinde İzmir'in çok şey kazanacağını söylüyorlar. Artık İzmir'de yerel seçim CHP için çantada keklik değil. Binali Yıldırım'ın çalışkanlığını, vizyonunu bilen, fark eden bazı İzmirliler "İzmir'in başına talih koşu kondu" diyorlar. Öncelikle belirtmeliyim İzmir AK Parti İl Teşkilatı'nın aday tanıtımı için yaptığı organizasyonu çok yetersiz buldum. Şehir genelinde, salon çevresinde ve hatta salon içerisinde yapılan hazırlıklar eksikti, iyi organize olamamışlardı. Bu teşkilatın yerel seçimde mutlaka takviye edilmesi gerekir. Binali Bey'in titizliğini ve çalışma temposunu bilenler teşkilatın mevcut hali ile ayak uyduramayacağını fark etmişlerdir. Başbakan Erdoğan, kabinesinin en kıymetli ve en başarılı üyelerinden birini İzmir'e layık gördü. Herhalde Başbakan da şehircilik ve belediyecilik hizmetleri açısından İzmir'in duvara dayandığını fark etti. İzmir çok geri kalmış, 1999'da ayrıldığım İzmir; bir çevre yolu, Bayraklı sahilinde yükselen bir iki yeni plaza, yeni havaalanı terminali hariç yerli yerinde duruyor. Eskimiş, tozlanmış bir adım ilerlememiş. Trafik sorunu had safhada, şehrin üçte ikisi ya gecekondu ya da niteliksiz yapılardan oluşuyor. İki damla yağmurda İzmir sokakları göle dönüşüyor. Altyapı yatırımları yetersiz. İklimi ve toprağı çok müsait olduğu halde maalesef yeşil alan konusuna önem verilmemiş. Metrolar yarım bırakılmış. İzmir, Bursa'nın, Kayseri ve Konya'nın çok gerisinde kalmış. Siyasi rekabetin olmadığı bir yerde maalesef hizmet de olmuyor. Çalışsa da çalışmasa da, başarılı hizmetler yapsa da yapmasa da yerel seçimlerde aynı partiye oy verilince siyasetçiler, belediye başkanları seçmenin oyunu çantada keklik olarak görüyorlar. Bu yüzden de çalışmaya, yorulmaya, proje üretmeye ihtiyaç duymuyorlar. Ama bu kez gördüm ve hissettim ki İzmir CHP için artık çantada keklik değil. Yarın İzmir'i irdelemeye devam edeceğiz.