Başbakan her şeyin farkında...

A -
A +
Bir yanda İstanbul'un şişman kedileri, diğer yanda onların yurtdışındaki ağababaları, eski çete ve mafya artıkları... Diğer yanda 'normal seçimlerle' bir yere gelme umudunu kaybetmiş muhalefet partileri, diğer yanda da bu güç odaklarına, 'bilerek ya da bilmeyerek' yardım edip nefes aldırmaya başlayan ve zil takıp oynamalarına vesile olan ve Hizmet Hareketi'ne mensup olduğu iddia edilen polis ve yargı içindeki paralel yapılar... Hepinize kötü haberim var. Dost hançeri ile sırtından hançerlemeyi umduğunuz, "bu sefer işi tamam" dediğiniz Tayyip Erdoğan; inansanız da inanmasanız da, hep birlikte kurduğunuz tuzağı yine bozdu. Başbakan şu anda duruma hâkim; kimin ne halt karıştırdığını, kimin kiminle kol kola gezdiğini ve işin en iyi tarafı da ne yapması gerektiğini gayet işi biliyor. Yol haritası var. Adım adım uygulayacak. HSYK düzenlemesi yasalaştıktan sonra 17 Aralık Operasyonuna karşı alınması gereken acil tedbirler tamamlanmış olacak. Bundan sonra bir plan dâhilinde bu krizin izleri yavaş yavaş silinecek. Yargı vesayetine, bürokrasi vesayetine neden olabilecek tüm açıklar giderilecek. Millet iradesine, seçim sandığında milletin hükmetmesinin dışındaki tüm sivil, askeri, bürokratik sosyal yapıların müdahale kapıları kapatılacak.
Sayın Başbakanın Malezya'da biz basın mensuplarına yaptığı açıklamaların detayları basına yansıdı. Sayın Başbakan Balyoz, Ergenekon ile bunların benzeri olan davalarda; adaletin yanlış tecelli ettiğini, yaşın yanında yanan kuruların toplumsal vicdanı rahatsız ettiğini belirtip yeniden yargılamaya sıcak baktıklarını söyledi. Emir-komuta zinciri içinde verilen emirleri icra etmekten başka günahları olmayan küçük rütbeli askerlerle, hakkında düzmece deliller üretildiği iddia edilen kişilerin yeniden adil yargılanmasının gereğine işaret etti. Kimse bu açıklamalarına bakıp, "Başbakan Erdoğan Ergenekon ve Balyoz davalarına inanmıyor. O davaların muhataplarını masum olarak görüyor" sanmasın. Bilakis partisinin kapatılma girişiminin bile başlı başına bir darbe girişimi olduğunu hatırlatıyor. 28 Şubat ile 2002-2010 yılları arasında gerçekten darbe girişiminde bulunanların cezalarını çekmesinden yana. Hatta imkân var ise, "bizim partiye kapatma girişiminde bulunanlar da adaletin karşısına çıkarılsa" diye düşünüyor. Buradaki ince çizgi; gerçek suçluların cezalandırılması, araya kaynayanların veya kaynatılanların ayıklanması, haklarının iadesi, mağduriyetlerinin giderilmesi...
Başbakan 28 Şubat Post-modern darbesinin sivil ayağını oluşturan medya ve sermaye sahiplerinin soruşturulmadığına ve bu soruşturmanın mutlaka yapılması gerektiğine işaret ediyor. 28 Şubat Soruşturmasında, "hukuk bize dokunmasın. Paralel yapılar bunu temin etsin. Bunun karşılığında ne isterlerse varız" diyen medya patronlarına, holding patronlarına bu kötü haberi vermek istemezdim. Başbakan çıkar işbirliğinizi fark etmiş haberiniz olsun. Ocak sonuna kadar yasal düzenlemeler tamamlanacak. Eski HSYK yapısıyla yargıya verilen yetkilerin, 'yargı içindeki paralel yapı sayesinde' yürütmeye müdahale olarak kullanıldığını, iyi niyetlerinin istismar edildiğini belirterek, "bu yapı değişecek" diyor Başbakan. Birilerinin Türkiye'yi ve kendisini, El-Kaide, El-Nusra gibi terör örgütlerine destek veren ülke/lideri olarak göstermek istediğinin farkında. "Terör bizim en hassas olduğumuz konu. El-Kaide'ye, El-Nusra'ya karşı en ciddi mücadeleyi biz verdik" diyerek iddiaları çürütüyor.
Tayyip Beyi sevenler gönlünüzü rahat tutun vaziyet gayet iyi çok şükür. Duaya devam.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.