İnisiyatif Hükümette
17 Ocak 2014 01:00
Ankara'da dünkü gelişmeleri takip etmekten başımız döndü. Yolsuzluk bahanesi ile siyaset kurumunu, siyasetçileri itibarsızlaştırmak, seçimle işbaşına gelmiş bir iktidarı; toplumda "yolsuzluğa bulaşmışlar" algısı oluşturarak yargı darbesi ile alaşağı etmek isteyenlere karşı parti farkı gözetmeksizin 550 milletvekilinin karşı çıkması gerekirdi. Ama bizim siyasi partilerimiz kendi varlık sebepleri olan milli iradeye müdahaleyi bile görmezden gelip "acaba biz bu gelişmeleri nasıl siyasi ranta çeviririz" anlayışı ile hareket ediyorlar.
Uyanın beyler! Yerel seçimlere 3 ay kala yapılan bu girişimlerin hedefinin yolsuzlukları ortaya çıkarmak ve temiz toplum hedefi olmadığını herkes gayet iyi biliyor. O savcılara, o savcıların girişimlerine destek verenlere sorun, bu insanlar 11 yıldır iktidarda... 11 yıldır övdüğünüz, göklere çıkardığınız, haklarında tek sayfalık bir soruşturma düzenlemediğiniz bu insanlar, MİT Operasyonu, çözüm süreci ve en son dershane meselesinden sonra tam da seçimlere çeyrek kala bir gecede mi hırsız-uğursuz adamlar, kadrolar oldular..
Üç yıl boyunca takip ettiğiniz birilerine, tam seçim öncesi mi dava açmak aklınıza geldi? "Daha fazla çalsın" diye mi beklediniz? Yemezler; birazcık beyni çalışan, birazcık vicdan ve izan sahibi olan her insan, bu yapılanların yolsuzlukla ilgisi bulunmadığını, gerçek amacın Başbakanı ve partisini hizaya getirmek, boyun eğdirmek, biat etmelerini sağlamak olduğunu bilir. Amerika'ya mı, İsrail Lobisine mi veya devlet içindeki otonom yapıya mı, yoksa hepsine mi, kime biat isteniyor? Ama yapılan hesaplar yanlıştır. Millet tüm oyunları ve tuzakları fark etmiştir. Ayrıca korkutmaya ve diz çöktürmeye çalıştığınız lider; Allah'tan başka kimseden korkmayan ve kefenini yanında taşıyan cesur ve ihlaslı bir liderdir. Kendisine ve ülkeye, hatta Meclis'e karşı siyasi bir operasyon yapıldığını fark eden iktidarın, bu operasyona siyasi bir hamle ile karşılık vermesi kaçınılmazdı. Birileri polisi, yargıyı ve HSYK'yı kullanarak ülkeyi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek istediler. Siyasi iktidar da polis içindeki yapıyı ve yargı içindeki paralel örgütlenmeyi devlete-hükümete kafa tutamayacak hale getirmeye-etkisizleştirmeye çalışıyor. HSYK'dan çıkan ve 20 ismin yer değiştirmesini içeren kararı böyle okumak gerekiyor. Diğer yandan Cumhurbaşkanı'nın çaba ve telkinlerine karşın HSYK konusunda muhalefet iktidarla iş birliğinden kaçtı. İktidar Partisi Sayın Cumhurbaşkanının ve AB'nin kaygılarını giderecek gerekli değişiklikleri de yapıp haftaya HSYK düzenlemesini genel kurula getirecek. Bu hali ile ne Cumhurbaşkanından, ne de Anayasa Mahkemesinden döneceğine inanmıyorum. Hükümet, HSYK'nın iş birliği yapmasına aldanıp bu düzenlemeden asla vazgeçmemelidir. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarı 3-5 kişinin inisiyatifine bırakılamaz.
Hükümet krizi gayet iyi yönetiyor. İnisiyatif hükümette. Herkes derin bir nefes alsın ve rahat olsun.