Puslu havada fırsatçılık yanlış

A -
A +
Türk ekonomisine ilişkin makro ekonomik göstergeler bu kadar iyi durumda iken, kriz çığırtkanlığı yapılmasını anlamakta zorlanıyor insan. Büyüme oranından tutun da, kamu borç stokuna kadar ekonomimize ait göstergeler çoğu AB ülkesinden daha iyi durumda. Dövizin artışını anlamak mümkün. Ama, Merkez Bankası'nın aldığı tedbirler ve yüksek faiz artışı kararından sonra dövizin tutulmaya çalıştığı seviye mantıklı değil. Ekonomik göstergelerde sorun yok. Peki, sorun nerede? Sorun, güven bunalımına ilişkin bir sorun.
Güven bunalımının gerçek sebepleri yok, tamamen 17 Aralık'tan bu yana oluşturulmaya çalışılan algı ile ilgili. Siyasi iktidara 17 ve 25 Aralık siyasi operasyonlarını yapan aktörler iç ve dış piyasalarda Türkiye'ye ilişkin bir kriz algısı oluşturdular. Bu  algı  gerçekler ortaya çıktıkça dağılacak ve yerini güven ve istikrar duygusuna bırakacak. İktidara, Türk ekonomisine siyasi operasyon düzenleyen aktörler; "Bu iktidar gidecek. Başbakana kelepçe takacağız. İktidarın birkaç aylık ömrü kaldı" gibi propagandalarla yatırımcıların zihinlerini bulandırdılar, sermayeyi ürküttüler. Ama her şeyin düzmece bir oyun olduğu, devlet içindeki paralel yapının devlet imkânlarını kullanarak devlete operasyon çekmeye kalktığı ortaya çıktı. Millî güvenliği tehdit edecek boyutlara ulaşan bir otonom yapının varlığını ve niyetlerini herkes gördü. Birilerinin, maalesef dış aktörlerin de desteği ve talebi ile yargı, güvenlik bürokrasisi ve devlet imkânlarını kendi nüfuzlarını geliştirme aracı olarak kullandığı ortaya çıktı... Tüm bu siyasi gelişmeler kontrol altına alındı. Türkiye'nin bir hükümet sorunu yok. Siyasi istikrar var. Anketler bunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın kafası çok net,  rahatlar ve ne yapacaklarını biliyorlar. Herkesi dinleyen, kaydeden, gözetleyen hastalıklı paralel yapı hangi belgeyi, hangi dinlemeyi, hangi kaseti yayınlarsa yayınlasın, toplumda bir karşılığı yok. Toplum yolsuzluk, usulsüzlük iddialarının araştırılmasını, incelenmesini istiyor. Ama Başbakanın ve hükümetin asla yolsuzluğa müsamaha göstereceğine, üstünü kapatacağına inanmıyor.
Seçime 2.5 ay kala bu iddiaları piyasaya sürenlerin hedefinin temiz toplum veya yolsuzlukları ortaya çıkarmak olmadığı, amacın seçim öncesi millet nezdinde AK  Parti ile ilgili "kirlilik" algısı oluşturulmaya çalışıldığı biliniyor.
Tüm bu olup bitenleri bireysel fırsatlara çevirmek isteyen firmalara, aktörlere sesleniyorum, bu puslu havayı fırsat bilip her şeye zam yapmak, her şeyin fiyatını yukarı çekmek, panik oluşmasına katkı vermek yanlış. Bu gemi sallanırsa hepiniz devrilirsiniz. Kısa vadeli çıkarlar için geleceğinizi karartmayın ve ayağınıza ateş açmayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.