Başbakan muhalefeti tek potada topladı
23 Şubat 2014 01:00
Ve sonunda Türkiye seçim atmosferine girdi.
Masa başı anketlerle iktidar partisini yüzde 34 bandına kadar indirenlerin dün Sivas ve Yozgat meydanlarını gördükten sonra, yüzlerinin girdiği şekli en çok merak edenlerdenim.
...
Türkiye artık eski Türkiye değil.. Sandıkla gelen iktidarları artık oyunla, anketle, kumpasla ve daha doğrusu 17 Aralık'taki gibi operasyonlarla yıkmak çok zor.
...
Hatırlarsınız Başbakan 4 gün önce seçim beyannamesini açıkladı. Dün de istiklal mücadelesi olarak adlandırdığı seçim kampanyasını Sivas ve Yozgat'tan başlattı. Sivas'ın ilk miting durağı olması istiklal mücadelesi söylemini pekiştirdi. Yani Sivas özellikle seçilmiş.
...
Başbakan hem Ankara Arena'da hem de Sivas ve Yozgat'ta her zamanki gibi etkileyici bir şekilde konuştu. Bu önemli 3 konuşmadan çıkarttığımız önemli analizlere gelin birlikte bakalım:
Başbakan, her şeyden önce kendi seçmenini konsolide etmek istiyor. Genel seçimlerde aldığı ve yüzde 50'lere ulaşan seçmen kitlesi birincil hedefiydi. Kampanya sürecinde de öyle olacak. Sivas ve Yozgat konuşmalarıyla adeta kendi seçmenini hisarladı. Oy aldığı kitlenin etrafını kalın duvarlarla ördü. Öyle de görülüyor ki 30 Mart'a kadar Başbakan kendisine ve Ak Parti'ye oy vermiş bu kitle üzerinde duracak ve safları sıklaştıracaktır.
...
Bu üç konuşmaya da Başbakanın çok iyi hazırlandığını söylemek mümkün. Burada çok net bir iletişim başarısı var.
Başbakan aslında 30 Mart Yerel Seçim kampanyasını değil sadece, önündeki 3 seçimin (yerel seçim-cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 genel seçimleri) toplu başlangıç kampanyasını başlattı dün.
"Tarihimizin en hayati seçimine giriyoruz" ve "30 Mart istiklal mücadelesi" sözlerini bu yüzden sık sık kullandı.
12 yıllık iktidar dönemini 1994 yılı İstanbul Belediye Başkanlığı dönemine kadar götürmesiyle iktidar dönemini aslında 12 yıldan 20 yıla çıkarttı. Sık sık İstanbul'da yaptıklarını anlatarak "ben 20 yıldır iktidardayım" mesajı verdi.
Genel olarak bakıldığında Başbakan sanki 12 yıldır iktidarda değilmişcesine, iktidar özlemiyle yanan ve dişini canına takıp çalışan, iktidarı yeniden hedefleyen lider tarzını hiç değiştirmedi. Bu referandumlar da dahil olmak üzere son 5 seçimde hiç değişmedi.. Başbakan heyecanını hiç kaybetmedi.. Sivas ve Yozgat mitinglerine bakıldığında yine her şeye yeniden başlıyorum mesajı verdi Başbakan. Coşkusundan hiçbir şey yitirmeyen bir başbakan vardı yine meydanlarda.
Biraz daha geriye gidersek ve algı aslında her şeydir sözünden yola çıkarsak başka önemli bir şey daha görülüyor. Başbakan CHP'yi özel olarak ele almakla birlikte bütün muhalefeti, Gezi'yi, marjinal yapıları, 17 Aralık operasyonunu yapanları, yurt dışını ve paralel yapıyı tek bir potada topluyor. Ardından da onları orada eritiyor. Ben ve diğerleri mesajını çok açık bir şekilde vererek bundan sonra seçimlere kadar geçecek 35 günlük süreçte gelebilecek yeni komploları da kalkanladı aslında..
Başbakan kasetlerle siyasetin şekillendirilmeye çalışıldığını, bunlarla hukuk zemininde mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek aslında listelerin kesinleşeceği 2 Mart tarihi sonrasında gelebilecek yeni kumpas ve ataklar beklediğinin sinyallerini de verdi.
Çok net Başbakan 30 Mart'ı bir yerel seçim olmaktan çoktan çıkarttı ve dün Sivas'tan 1 yıl 4 ay içinde peş peşe yapılacak 3 seçimin kampanyasını birlikte başlattı.
Yerel seçimlere yönelik ise artık "İnce işçiliğe geçiyoruz" diyerek 2 sene önceki Haziran seçimlerinde kullandığı "Ustalık" dönemine atıfta bulundu ve daha yeşil, daha çevreci ve kent estetiğine daha fazla önem verileceğinin sinyallerini de verdi.
Bakalım diğer partiler ne yapacak?