Seçimlere
bir hafta kaldı. Meydanlar iyice ısındı. Siyasi parti liderleri artık
son turlarını atıyor, son demeçlerini veriyorlar. Bütün çabalara, bütün
engellemelere rağmen çok şükür Türkiye seçim atmosferinden uzaklaşmadı.
Bir yandan 17 Aralık siyasi operasyonu diğer yandan 25 Aralık
girişimlerinin, bir yandan da biri kazara diğeri kasten öldürülen iki
gencin cenazesinin doğurduğu öfkeye rağmen çok şükür ki toplumumuz
sağduyusunu kaybetmedi. Oyunlara gelmedi, kurulan tuzaklara düşmedi. 17
Aralık siyasi operasyonuna meydanlarda halk cevabını verdi ama herhalde
en anlamlı ve kati cevap 30 Mart günü sandıkta verilecek. İnsanlar
sandığa olan inancını, siyasete olan güvenini yitirmedi. Siyasetin
yerine geçmek isteyen karanlık güçler amaçlarına ulaşamadılar. Şurada 6
gün kaldı; İzmir, Ankara, İstanbul, Hatay, Erzurum, Urfa mitinglerini
kıyasladığımızda iktidar partisinin yine milletten gerekli desteği
fazlasıyla aldığı görülüyor. Yapılan organizasyonlardan, meydanlardaki
süslemelere, seçilen sloganlardan seçim şarkılarına, kullanılan
billboardlardan liderlerin topluma verdiği mesajlara kadar AK Parti her
seçimde olduğu gibi bu seçimde de açık ara önde. AK Parti seçim müziği
ve televizyon reklamlarıyla insanları yüreğinden yakalıyor. Tüm bu
artıların üzerine bir de Başbakan'ın mükemmel hitabet gücünü
eklediğinizde puzzle tamamlanıyor.
Başbakan bu seçimde
meydanlarda milletle mükemmel bir diyalog kurdu. Başbakan'ı yok etmek
isteyen koalisyona karşı insanlar seçim meydanlarında Başbakan'ın
etrafında etten duvar ördüler. Onun çevresinde kenetlenip "Yedirmeyiz"
dediler. AK Parti Genel Merkezi'nin mükemmel hazırlığı ve Başbakan'ın
müthiş performansına ilave olarak partinin başkan adayları da müthiş bir
performans gösterdiler. İzmir'de Binali Bey, Hatay'da Sadullah Bey,
Gaziantep'de Fatma Hanım, İstanbul'da Kadir Bey ve Ankara'da Melih Bey
çok başarılı ve akıllı bir kampanya yürüttüler. İktidar ve iktidar
başkan adayları umut verdiler, geleceğe ilişkin projelerini,
yapacaklarını ve hedeflerini başarı ile anlattılar.
Muhalefet
iktidara yüklenmekten ileri gidemedi. Yolsuzluk-hırsızlık iddiaları ile
milletin gözünde iktidarı bitirmeyi hedefledi. Ama başarılı olamadılar,
hem milleti inandıramadılar hem de o iktidarın yerine ne koyacaklarını,
ne yapacaklarını anlatmadılar, anlatamadılar. Muhalefetin adayları
derslerine iyi çalışmamışlar. Bazı muhalefet adayları toplumun
inanmadığı uçuk kaçık vaatlerde bulundular. "O da bulaş bu da
bulaş" diyerek inandırıcılıklarını kaybettiler. Gezdiğim, gördüğüm
birçok şehirde muhalefet, iktidar partisi kadar iyi belediyecilik
hizmeti vereceğine milleti inandıramamış. Öte yandan ithal
adaylar
toplumu germiş, CHP'nin sağ oyları almak için MHP ve AK Parti kökenli
adayları göstermesi, MHP ve AK Parti tabanının gözünü boyamaya çalışması
amacına ulaşamamış. Kılıçdaroğlu gibi politikacının üç beş oy için
bozkurt işareti yapabilecek noktaya kadar gelmesi sosyal demokratları
kızdırmış. Umarım Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaz.
Finiş noktasına 6 gün kala öyle görülüyor ki AK Parti'nin hâlâ alternatifi yok.