Cumhurbaşkanlığı seçimleri

A -
A +

Önce Sayın Cumhurbaşkanı konuştu: "Cumhurbaşkanlığı adaylığını vakti geldiğinde konuşuruz demiştim. Şimdi vakti geldi. Başbakan'la aramızda konuşuruz" dedi. Sonra Sayın Başbakan'dan konuya ilişkin şöyle bir değerlendirme geldi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Bu konuyu müzakere ederiz' kararını ben de paylaşıyorum. Seçimlerin birleştirilmesi söz konusu değil.'

Bu açıklamalara ilave konuya ilişkin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan temennisini de içeren şöyle bir açıklama geldi: "Başbakanımız aday olmak isterse Cumhurbaşkanımız saygı gösterecektir. Bu durumda Gül'ün kendi kurduğu partide başbakan olmasını arzu ederim."  Yerel seçimlerden hemen sonra Köşk seçiminin gündemin birinci maddesi haline gelmesi doğal. Yerel seçimlerden yüzde 45.5 oy alan iktidar partisi, Sayın Başbakan'ın Köşk'e aday olması halinde ilk turda seçileceğinden emin.
Şahsen ben de bu görüşe katılıyorum. Ancak Sayın Başbakan'ın aday olup olmayacağından hâlâ emin değilim. Tüm istişarelerini tamladıktan sonra sanıyorum Mayıs'ın ikinci yarısında kararını netleştirecektir. Siz muhalefetin söylemlerine bakmayın. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına aday olursa CHP ve MHP tabanından da oy alacaktır. 10 Ağustos'ta yapılacak olan Köşk seçiminde Sayın Başbakan'ın aday olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer, AK Parti siyasi hayatımızda kalıcı bir parti olacak ise Sayın Erdoğan sonrasını planlamak zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan'ın Köşk adaylığını canı gönülden destekleyecektir. Bunda tereddüt yoktur. Tereddütlü tek konu, Sayın Gül'ün eski partisinin liderliğine dönüp dönmeyeceği konusudur. Cumhurbaşkanı, her ne kadar bu formüle sıcak bakmasa da kendisi buna ikna edilebilir. Cumhurbaşkanı Gül, kendisinin ve Tayyip Bey'in dışında bir ismin de rahatlıkla partiyi götürebileceğine inanıyor. "İnsanların önünü açtığınızda, imkan verdiğinizde yetenekleri, liderlik vasıfları ortaya çıkabilir. Buna imkan vermek lazım" diyor. Ama herkes gayet iyi biliyor ki eğer Tayyip Bey Köşk'e çıkarsa partiyi bir arada tutacak ve ileriye taşıyacak en iyi isim Sayın Abdullah Gül'dür. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yapmış, hem batı medeniyetini, hem de İslam dünyasını iyi bilen, iyi tanıyan, ekonomi ve diplomasi konularında çok deneyimli bir isim Abdullah Bey. Bu formüle Sayın Başbakan'ın nasıl baktığını bilmiyorum. Ama şunu gayet iyi biliyorum, AK Parti Milletvekilleri ve kabinenin büyük bölümü bu formülü destekliyor. Ama çoğu insan Sayın Başbakan'ın ne düşündüğünün ortaya çımasını bekliyor.
 Yaklaşık üç yıldır muhalefet ve Erdoğan karşıtları Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan ikilisini bu konuda karşı karşıya getirmek istediler. Ama başarılı olamadılar. Her ikisi de buna fırsat vermedi. AK Parti'li vekiller ve bakanlar bence bu tartışmanın dışında kalmalı. Başbakan'ı veya Cumhurbaşkanı'nı üzecek bir yorum yapmaktan kaçınmalıdırlar. Geçmişte bazı bakanlar, bazı grup başkan vekilleri yaptıkları gereksiz ve yersiz açıklamalarla sayın Cumhurbaşkanı'nı üzdüler. Buna gerek yok. Bırakın iki kadim dost, arkadaş ve kardeş kendi aralarında konuşup kararlarını versinler. Onlar kararlarını açıkladıktan sonra herkes eteğindeki taşı döker.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve Sayın Başbakan'ın çevresindeki genç ve heyecanlı bazı arkadaşlar Allah rızası için sussunlar ve işlerini yapsınlar, fitneye alet olmasınlar. Muhalefet ne yaparsa yapsın, hangi işbirliğine giderse gitsin yerel seçimlerde gördüğümüz gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde de millet kumpasları bozacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.