Törenlerin istismarı

A -
A +

Danıştay'ın 146'ncı yıldönümü töreni, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun dikkat çekme, şov yapma hevesi yüzünden berbat oldu. Bir tatil günü herkes o törene gelmiş, Başbakan, Cumhurbaşkanı dahil tüm devlet erkanı programını ona göre yapıp törene katılmış. Davet sahibi olan Danıştay Başkanı, devlet erkanının huzurunda misafirlerini fazlaca sıkmadan 25 dakika süren son derece güzel bir konuşma yapmış. Konuşmasında yargının sorunlarına, kuvvetler ayrılığı prensibine vurgu yapmış, hem kendi yanlışlarını hem de yürütme organının yanlışlarını nazik bir dille gündeme getirmiş.
Törenin ev sahibi ve asıl aktöründen sonra kürsüye çıkan Feyzioğlu 1.5 saate yakın süre konuşarak Danıştay Başkanı'na ayıp etmiştir. Feyzioğlu, en fazla 20 dakika konuşmalıydı. Konuşmasında da yargının temel sorunlarını, mesleğin sıkıntılarını ve bu sorunların çözümüne ilişkin önerileri dile getirmesi beklenirdi. Ama o beklentinin tam tersine ülkemizin siyasi gündeminde yer alan bütün konulara girdi. Kendisine verilen bu imkanı istismar etti. O kürsüyü kullanarak Danıştay Başkanı'nın misafiri konumundaki Başbakan'a, bakanlara, siyasetçilere fırça atmaya, gözlerinin içine bakarak onları aşağılamaya kalktı. Bir baro başkanı gibi değil bir muhalefet partisi lideri gibi konuştu. Danıştay gibi bir yüksek yargı kurumunun kürsüsünü 1.5 saat işgal edip, bu kürsüden seçilmişlere ayar vermeye kalktı. Eski Türkiye'de askerlerin devir-teslim törenlerindeki manzaraları bize hatırlattı. Bürokratik cumhuriyetin alışkanlıklarını tekrarladı.
Hele hele Van depremi ile ilgili yaptığı değerlendirme bardağı taşıran ve sayın Başbakan'ı çileden çıkaran son damla oldu. Feyzioğlu, Van depremi konusunda hem iktidara hem de devlet kurumlarına haksızlık etti. Ben bildiğim, gördüğüm kadarıyla Van depreminin yaralarının sarılması konusunda devletimiz tüm kurumlarıyla müthiş bir başarı hikayesi yazmıştır. Feyzioğlu, doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerle, o yaraların sarılmasında emeği geçen herkese haksızlık etmiştir. Ayrıca Sayın Feyzioğlu böyle bir törende Van depremi ile ilgili övücü bir konuşma da yapsa yanlıştır. Yeri değildir.
Metin Feyzioğlu kendisinin sebep olduğu görüntüler nedeniyle ülkemizin imajına da zarar verecektir. Bu görüntüyü Türkiye ve Tayyip Erdoğan aleyhine kullanmak için kameralarıyla pusuda bekleyen uluslararası birçok kuruluşun ekmeğine yağ sürülmüştür. Bugünden tezi yok bu kuruluş yıldönümü törenleri kaldırılmalı ya da kurumlar bunları kendi bünyeleri ile sınırlı tutmalıdırlar. Bu törenler artık birilerinin yargı erkinin arkasına sığınıp yasama ve yürütmeye ayar vermeye kalktığı ortamlar olmaktan çıkarılmalıdır.
Yüksek Mahkeme Başkanlarının, baroların kamuoyu ile paylaşmak istedikleri bir şey varsa da bunu basın-yayın yolu ile yapmalıdırlar. Sayın Feyzioğlu, Danıştay törenini kullanarak çatı aday arayan muhalefetin dikkatini çekmek istemiştir. Cübbesini çıkarıp siyasete soyunması daha etik bir tutum olur. 27 Mayıs'ta yapılanları yargıyı, yüksek mahkemeleri kullanarak 17 ve 25 Aralık'ta yapmaya kalkanlara millet 30 Mart'ta gerekli cevabı vermiştir. Bu cevabı okumamakta direnenler 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milletten daha açık ve net bir cevap alacaklardır. Doğu Bloku ülkelerindeki gibi artık törenler devleti olmaktan çıkarın bu ülkeyi. Tören yapmaktan iş yapmaya vakit kalmıyor neredeyse. Hiç olmazsa tören istismarları da son bulur bu vesile ile. Kuruluş ve kurtuluş törenlerimizi hep birlikte coşkuyla kutlayalım yeter.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.