Ders çıkarıp tedbirlerimizi alalım

A -
A +
Olayı ilk duyduğumuz andan bu yana şoktayız. Ocakta mahsur kalan kardeşlerimiz için dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz. Türkiye madende yaşanan trajediye gözyaşı döküyor. Kaybettiğimiz bütün kardeşlerimizin mekanı cennet olsun. Acılı ailelerine sabırlar diliyorum. Allah bize bir daha böyle bir acı yaşatmasın.
Olayın olduğu ilk andan bu yana devletin bütün imkanları seferber edildi. Olayın olduğu ilk günden bu yana insanüstü bir gayret ve performansla süreci yöneten Enerji Bakanı'mız Taner Yıldız Bey'den Allah razı olsun. Zor, acılı ve sıkıntılı bir süreci sabırla, akıllıca, sükunetle tam bir devlet adamına yakışır tarzda yönetti, yönetmeye devam ediyor. Kendisini tebrik ediyoruz. Tabii ki işini yapıyor ama işini iyi yapanlar, ihlasla yapanlar tebriki hak ediyor. Taner Bey, tam bir maestro gibi tüm faaliyetleri yönetti. Kurtarma çalışmalarına bizzat nezaret etti. Belirli aralıklarla kamuoyunu sürekli bilgilendirdi. Çalışma Bakanlığı ile birlikte idari soruşturmayı başlattı. Diğer yandan savcılık adli soruşturmayı başlattı.
Taner Yıldız Bey'in "İhmali olanın gözünün yaşına bakmayacağız" sözü şahsen benim için çok önemli bir teminattır. Taner, bir söz veriyorsa onu birazcık tanıyanlar bu söze itibar ederler. Şu anda henüz acımız taze. Bu acı küllenmeden sorunun başka boyutlarına bakmak istemiyorum. Acılarımız üzerinden, kardeşlerimizin cenazeleri üzerinden siyaset yapmaya kalkanları, bu gelişmeleri-bu acıyı siyaseten kullanmak isteyenleri kınıyorum. Bırakın da, izin verin de yasımızı-acımızı bari insan gibi yaşayalım. Çatladınız mı? Üç gün sabredemediniz mi?
Tabii ki eleştireceğiz, bardağın boş tarafına da bakacağız. Tüm karanlıkta kaldığını düşündüğümüz noktalara ışık tutacağız. Ama bunun bir zamanı var. Her şeyin bir sırası ve vakti var. Ülkede üç günlük millî yas ilan edilmiş. Millet birbirine kenetlenmiş yas tutuyor. Üç gün sabredin. Sonra tutan yok sizi. Önce yasımızı tutalım, kurtarma çalışmalarını sonuna kadar devam ettirelim. Cenazelerimizi yolcu edelim. Onlara karşı görevlerimizi yapalım. Acılı ailelere omuz verelim, acılarına ortak olalım. Sonra şapkamızı, önümüze koyup, "Bu kaza neden oldu? Kimsenin ihmali ve kusuru var mı? Bir daha benzer bir acıyı yaşamamak için tüm kömür ocaklarımızda ne gibi önlemler, ilave tedbirler almamız lazım?" sorularının cevaplarını bulalım. 77 milyonu yaralayan bu olaydan çıkarmamız gereken tüm dersleri çıkarıp ona uygun tüm tedbirleri almalıyız. Bakın iş adamı İshak Alaton ne diyor? "Kazma kürekle adam gönderip kömür çıkarma devri bitti. Almanya bunun için robotları kullanıyor. Kazada insan değil robot kayboluyor. Soma'daki olayda ben dahil tüm sanayicilerimizin de günahı var" diyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.