Alman medyasının Erdoğan nefreti

A -
A +
Başbakan Erdoğan ile birlikte yarın Almanya'ya gideceğiz. Başbakan Köln'de gurbetçilerle buluşup onlara seslenecek. Her ne hikmetse Alman basını son 15 gündür Başbakan Erdoğan'a karşı müthiş bir nefret söylemi geliştirdi. Alman Basını; sağ kanat-sol kanat fark etmeksizin Başbakan Erdoğan'a karşı nefret söylemleri ile dolu yalan ve karalama kampanyasına dönüşen haberler yapıyor. Haberlerin ortak bir ağızdan yürütülmesi "yönlendirme" şüphesini doğuruyor. Bu kara propagandanın öncülüğünü ise Türkiye'deki bir medya grubunun da ortak olduğu Bild gazetesi üstlenmiş durumda.
Alman istihbaratını ve Alman hükümetini iyi tanıyan uzmanlar bu kampanyanın Alman hükümeti ve dış güçlerce desteklendiğini düşünüyorlar. Diğer yandan Alman medyasının Türkiye'den de hükümet karşıtı gruplarca yönlendirildiği iddiaları da gündeme geliyor. ABD'deki bazı lobilerin Almanya üzerinden Türkiye'ye baskı kurmaya çalıştığı da tezlerden biri. Gurbetçiler Alman medyasına tepkili.
Tüm bu karalama ve iftira kampanyaları yetmiyormuş gibi dün Almanya Başbakanı Angela Merkel, 24 Mayıs'ta Köln'e gelecek olan Erdoğan'a itidalli davranma çağrısında bulundu ve "Başbakan Erdoğan'ın Cumartesi günü sorumluluk bilinci ve hassasiyeti ile davranacağına eminim" dedi. Sayın Merkel'in bu çağrısını anlamak mümkün değil. Keşke Sayın Merkel aynı itidal çağrısını ülkemizi ziyareti öncesinde Almanya Cumhurbaşkanı'na yapsaydı? Ya da aynı çağrıyı Güneydoğu'ya gelip Türkiye'ye hakaretler yağdıran Alman siyasetçilere de yapsaydı? Bunların hiçbirini yapamıyorsa kol kola girerek Sayın Erdoğan ile ilgili linç kampanyası başlatan ve Almanya'daki Erdoğan karşıtı grupları kışkırtan Alman basınına da bir itidal çağrısı yapsaydı? Almanya'daki farklı siyasi görüşlere sahip gruplara aynı yerde yürüyüş izni veren Alman polisine; "Ne yapıyorsunuz? Ateşe benzin mi dökmek istiyorsunuz. Amacınız ne? Yer mi kalmadı?" diye sorsaydı. Sayın Şansölye misafirinize karşı diplomatik nezaketinizi koruyun. Bırakın nasıl davranacağına Sayın Erdoğan kendisi karar versin. Neden korkuyorsunuz ve önceden baskı altına almaya çalışıyorsunuz? Öldürülen o Türk'ün hesabını sormasından mı korkuyorsunuz? Cumhurbaşkanınıza ve bakanlarınıza cevap vermesinden mi endişe ediyorsunuz? Eğemediğiniz, bükemediğiniz bir siyasi lideri susturmaya mı çalışıyorsunuz? Bunlar nafile çabalar.
Sayın Erdoğan Almanya'ya gelecek, vatandaşları ile buluşacak. Onların dertlerini dinleyecek. Onlara hitap edecek. Eleştirilerini sıralayacak. Ülkenizdeki ifade özgürlüğü ile övünüyorsunuz. Bırakın konuşsun. Unutmayın, Başbakan Erdoğan ülkemizde iki kişiden birinin oyunu almış, daha iki ay önce % 45 halk desteğini yenilemiş bir siyasi liderdir. Onu niye sevmediğinizi biz biliyoruz. Ama sevseniz de sevmeseniz de Sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seçilmiş Başbakan'ı ve Türk halkının ekseriyetinin gönlüne girmiş siyasi bir liderdir. Ona yapacağınız her olumsuzluğu milletimiz kendisine yapılmış sayacaktır. Alman medyasının Erdoğan nefretinin arkasında yer alan yerli iş birlikçiler! Bilesiniz ki millet sizi deşifre etti. Ayıp.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.