Gezi ve muhalefet

A -
A +

Gezi parkı olaylarının yıl dönümü için günler öncesinden çağrı yapan, halkı kışkırtan ahmakları kimse dinlemedi. Bazı küçük ve marjinal grupların yaptığı eylemler dışında çok şükür can sıkıcı ve üzücü bir gelişme yaşanmadı.  Geçtiğimiz yıl Taksim yayalaştırma projesi kapsamında Gezi Parkı'nda yapılan tretuvar genişletme çalışmasında 5 ağacın sökülüp Çağlayan'a götürülmesini istismar ederek sokakları terörize eden gruplar bu yıl da kaos çağrısı yaptılar. Fakat sağduyulu vatandaşlar bu çağrıya itibar etmedi. Günler öncesinden hazırlanan videolarla bazı sanatçılar vatandaşı Taksim'e çağırmıştı.  Ama vatandaş bu geçtiğimiz Cumartesi planlanan gösterilere itibar etmedi. Marjinal gruplar kendileri çalıp kendileri oynadılar. Yabancı basın malzeme bulmakta zorlandı.
150 kişilik eli taşlı–sopalı ve yüzleri maskeli bir grubun dışında kimse Taksim'e çıkmak için özel bir çaba sarf etmedi. Ankara Kızılay'da ve İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki bu küçük grupların da yüzleri maskeliydi. Yani barışçıl gösteriler yapacak gruplar değildi.
Sayıları önemli değil. Protesto, gösteri ve karşı çıkma hakkı her bireyin en doğal demokratik hakkı. Herkes bu hakkını hukukun sınırları içerisinde kalarak kullanırsa sorun yok. Ama hukuku hiçe sayarak milletin camını-çerçevesini indirerek, başkasının özgürlük alanını daraltarak hak aranmaz. İş o boyuta taşarsa o gösteri olmaktan çıkıp vandallığa dönüşür. Ülkenin güvenlik güçleri de vandallara müdahale eder. Sokağı işgal edip trafiği durdurmak-kilitlemek, korna çalanların aynasını-camını kırmak, aracını tahrip etmek, kent mobilyalarını kırmak, şehirleri savaş alanına çevirmek hiçbir demokrasi de göz yumulacak, tahammül edilecek işler olamaz.     
 
Keşke İstanbul'da Gezi Parkı eylemlerine anmak isteyenler ve bu işi organize eden kuruluşlar, Valiliğe müracaat edip bu maksatla İstanbul'un iki yakasında oluşturulmuş toplantı ve gösteri alanları için izin alsalardı. Bu meydanlarda bir araya gelip kamuoyuna mesajlarını verselerdi, gösterilerini yapıp sloganlarını atsalardı ne kaybedelerdi? Eğer amaç üzüm yemekse neden ısrarla izinsiz gösteri inadı? Bu gösterileri izinsiz yapanlar yüzlerini maskelerle kapattıklarına göre gerçek amaçları farklı. Ama gördükleri gibi vatandaş onlara uymadı, çağrılarına itibar etmedi. Çünkü Gezi'nin arkasındaki oyunlar deşifre edildi. Gezi benzeri olayları tahrik ederek siyasi rant elde etmeye çalışan siyasetçiler de avucunu yaladı. Ok Meydanı'ndaki olaylarda bazı CHP'li vekillerin yer alması Türk siyasetinin geldiği nokta açısından kaygı vericidir. Özellikle ana muhalefet  partisi marjinal  yapılarla arasına mesafe koymalıdır. Yoksa o marjinal yapılar o siyasi partiye tebelleş olur ve onları oynatırlar. Siyasetçinin sorunların çözüm yeri olarak sokağı görmesi tehlikeli bir gelişmedir. İktidardan memnun olmayanlara muhalefet partileri çare olmalıdır. İktidara kızan, memnun olmayan bireyler muhalefet partilerine koşmak yerine sokağa koşuyorlarsa, muhalefet partilerinden  umutlarını kesmişlerse muhalefet kendini sorgulamalı ve o insanların umudu haline gelmelidir. Ama gördüğümüz manzara tam tersi.
 
Ana muhalefet partisi neredeyse sokaklardan medet bekler hale geldi. Bu nedenle gerçekte bizim iktidar değil muhalefet sorunumuz var. Siyasi istikrarın devamı ve demokrasinin yerleşmesi açısından nitelikli muhalefet  partilerine ihtiyacımız var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.