İbret olsun

12 Eylül darbesinin en etkin iki aktörü Evren ve Şahinkaya'ya müebbet hapis verildi. Rütbeleri söküldü. Çok geç de olsa adalet yerini buldu. Beş diktatör generalin aldığı darbe kararı yüzünden cezaevlerinde 300 kişi öldü. 150'ye yakın kuşkulu ölüm yaşandı. 1.5 milyonun üzerinde insanımız fişlendi. Ben de 12 Eylül darbe mağdurlarından biriyim. O dönemde çektiklerim ve yaşadıklarım nedeniyle bu diktatörleri Allah'ın adaletine havale etmiştim. Onlar can vermeden önce adalet tecelli etti ve yanlış yaptıkları, suç işledikleri tescillendi. Çok şükür bugünleri de gördük. 2010 referandumu ile o önemli Anayasa değişikliği yapılmasıydı bunlar mezara bile anayasal zırhla gireceklerdi.

Bakın bunlara kimse acımasın. Çünkü bunlar kimseye acımadılar. Beni tutuklamaya geldiklerinde eşim bana "Ne suç işledin ki seni götürüyorlar?" diye sorduğunda ona cevap veremedim. Ben mesleğe henüz atılmış genç bir teğmendim. Tutuklanmama sebep olacak hiçbir eylemim olmadı. Üniformamı çıkarıp beni Ankara'ya getirdiler. 48 gün boyunca kendi bazı devre arkadaşlarımın da içinde yer aldığı hücre benzeri yerlerde kaldık. İtildik, kakıldık, dayak yedik. Her türlü psikolojik ve fiziki işkenceye tabi tutulduk. İnancımız sayesinde aklımızı yitirmeden oradan sağ salim çıktık. 48 gün boyunca ışık ve gün yüzü görmedik. Bir arkadaşımız kaldırıldığı GATA hastanesinde pencereden atlayarak intihar etti. Bu ruh hastaları bizim gibi binlerce genci işkenceden geçirdiler. Detaylara girmek istemiyorum. Sonra bizi suçsuz bulup mesleğimize ve görevimize iade ettiler. Ben yaşadıklarımın tamamını anlatsam hiç kimse bu dinozorlara acımaz. Acımayın bu ruh hastalarına. Bunlar bu ülkenin bir neslini âdeta sakatladılar. Herkes bunlardan ibret alsın. Kimse bir daha millet iradesine ve demokrasiye müdahaleyi aklından geçirmesin. Bu sonuç herkese ibret olsun...

Hiç beklemiyordum ama muhalefet beni yanılttı ve bir "çatı aday" buldular. Ben niye yanıldım? Çünkü muhalefetin bu denli saçmalayacağını emin olun kestiremedim. Öyle bir aday üzerinde uzlaştılar ki sanırsınız darbe sonrası dönemdeyiz. Eski Türkiye'de orgeneraller cumhurbaşkanlığı için bir ismi tespit ederlerdi. O ismi siyasetçilere dikte ettirip Meclis'te seçerlerdi. Şimdi de Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu bazı çevrelerin de yönlendirmesiyle kendilerine dikte ettirilen bir adayı seçmeleri için millete sunuyorlar. Ama milletin sandığı, Meclis'in sandığından farklıdır. Meclis'te grup kararı alırsınız, vekilleri zorlarsınız ama milleti nasıl zorlayacaksınız?

Sayın İhsanoğlu eski Türkiye'de belki cumhurbaşkanı adayı olabilirdi ama yeni Türkiye'de hem de halkın oylarıyla seçilecek bir cumhurbaşkanı için İhsanoğlu'nun hangi meziyeti-özelliği var? Halkın seçeceği cumhurbaşkanı adayları mutlaka siyasetin içinden gelmeli. Bence muhalefet partilerinin Köşk seçimi için bir iddiaları yok. AK Parti adayının cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını piyasalar gibi muhalefet de satın almış.