Gördünüz mü Paralel Yapıyı?

A -
A +
17 ve 25 Aralık operasyonu ile hükümeti devirmek, Başbakan'a, MİT Müsteşarı'na ve Dışişleri Bakanı'na kelepçe takmak isteyen küresel aktörlerin emniyet-bürokrasi ve yargı içerisindeki iş birlikçileri ile bir alakalarının, bir bağlarının olmadığını iddia ediyordu Gülen Grubu. Bir taraftan cemaatin bu operasyonlarla ilgisinin olmadığını iddia ediyorlar bir yandan da paralel yapının polis ve yargı içindeki uzantılarının kendilerine servis ettiği montajlı tapeleri kendi yayın organlarında ballandıra ballandıra yayınladılar. Onunla da yetinmeyip CHP'ye servis ettiler, CHP liderinin Meclis çatısı altında montajlı kasetleri yayınlamasını sağladılar. "Bizim bu operasyonlarla bir ilgimiz yok" dediler. Bu operasyonu planlayıp icra eden polis şefleri ile istihbaratçılarla, savcılar ve hakimlerle bir bağlarının olmadığını iddia ettiler. Hatta daha da ileri giderek  "neredeymiş bu devlet  içerisindeki Paralel Yapı, gösterin de biz de görelim" tarzında alaycı bir üslupla devlet içerisinde yıllardır sabır ve titizlikle oluşturdukları Paralel Yapıyı inkâr ettiler...
Peki devlet aygıtı kendini savunma refleksi ile Paralel Yapıya dahil olduğunu düşündüğü memurlarını başka görevlere atayınca neden ortalığı ayağa kaldırdınız? Ülkenin Başbakanı'nı Dışişleri Bakanı'nı ve binlerce iş adamı, gazeteci ve siyasetçiyi sahte isimlerle 2010 yılından bu yana kanunsuzca dinleyen emniyet mensuplarına yargı yolu ile hesap sorulmaya başlanınca neden yeri-göğü birbirine katıyorsunuz? Hani bu adamlarla bir ilginiz, bir bağınız yoktu?
Bu tepkinizin, bu telaşınızın altında yatan gerçek sebep nedir? Casusluk ve yasa dışı dinlemeden hakkında hukuki soruşturma açılanlara canhıraş sahip çıkmanızı bize nasıl izah edeceksiniz? Amacı sadece hizmet olan bir hareketin emniyette; TSK'da, Yargı'da, mülki teşkilatlarda yapılanmasına neden ihtiyaç duyulmuştur. İsrail ve ABD'li Neo-Con'ların hedefi haline gelen Hakan Fidan neden sizin hedefinizde? MİT'le neden uğraşıyorsunuz?.. Beyler bizleri ve bu milleti daha fazla aptal yerine koymayın. Şapka düştü ve kel göründü. Artık insanların büyük bir bölümü hizmet ve eğitim faaliyetlerini diğer asli faaliyetlerinizi örtmek, kamufle etmek için kullandığınıza inanıyor. Başka türlüsünü de beklemeyin artık kimseden...
İslam coğrafyasına; kendi ülkesine ve insanına önemli hizmetler sağlamış, 90 yıldır üçüncü sınıf insan muamelesi gören muhafazakârları ve Anadolu insanını birinci sınıf insan mevkiine çıkarmış, inanç ve ibadet özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldırmış, dinimize-diyanetimize önemli hizmetler vermiş, hatta cemaat olarak bizzat sizlere sağladığı imkânlarla en az yüz kat büyümenizi sağlamış bir siyasi organizasyona ve onun liderine sırf İsrail ve ABD Neo-Con'ları istiyor diye kumpas kuruyorsanız, çelme takıyorsanız, bu maksatla CHP ile iş birliği bile yapıyorsanız siz sadece bir hizmet hareketi diye bu organizasyonu bize yutturamazsınız. O hareketin liderine ilgi duyanlar savcı da, hakim de, polis ve vali de olabilirler ama işlerini devletin mevzuatına göre yaparlar. Emirleri cemaatten değil devletten alırlar. Cemaatin değil devletin çıkarlarına hizmet ederler. Bu anlayışın dışına çıkanları devlet, bünyesinde barındıramaz, tasfiye eder. Demokrasilerde iktidara ortak olmanın veya iktidarı elde etmenin yolu, devlet içinde gizlice teşkilatlanmaktan değil siyasi parti kurup sandıkta seçim kazanmakla mümkündür. Bunun dışındaki yol ve yöntemler illegaldir ve illegalite hukuk yolu ile tasfiye edilir. Eğer iddia edildiği gibi devlet içerisinde bir Paralel Yapılanma yok ise ve bunlarla bir organik bağınız mevcut değilse bırakın yargı hesabını sorsun, zıplamayın. Hizmet ve eğitim faaliyetlerine eyvallah ama Paralel Yapılanmaya, siyasete müdahaleye ve küresel aktörlere yardıma hayır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.