İstişare ve ortak akıl

A -
A +
AK Parti'nin geleceği ülkemizin geleceğini, milletin ve ülkenin çıkarlarını doğrudan ilgilendiriyor. Bu nedenle AK Parti'de meydana gelecek en ufak bir çalkantıdan aklı başında herkes kaygı duyar. Yeminli AK Parti ve Erdoğan karşıtları hariç aklı başında herkes 13 yıldır ülkemize ve milletimize canla başla hizmet eden bu siyasi organizasyonun zarar görmesini istemez. Kendi çıkarlarını ülkenin ve milletin çıkarlarından önde gören eski Türkiye'nin muktedirleri ve Sayın Erdoğan'ı çıkarlarının önünde engel gören bazı küresel çevreler hariç herkes AK Parti ve Sayın Erdoğan'ı bu milletin ve ülkenin emniyet sigortası olarak görüyor. Bunun iki temel sebebi var; birincisi hakikaten işlerini iyi yapıyorlar. İkincisi de rakipleri yok. En azından şu anda ve yakın görünür gelecekte onların yerine tercih edebileceğimiz ve ülke yönetimini verebileceğimiz bir muhalefet partimiz yok.
Düşünün ki 9 seçimi AK Parti ve Sayın Erdoğan'a kaybettikleri halde her seçimden sonra aslında nasıl başarılı olduklarına bizi ikna etmeye çalışan bir muhalefetimiz var.
Tüm bu nedenlerle AK siyasi hareketinin doğal lideri olan Tayyip Erdoğan'ın devlet başkanı olmasından sonra AK Parti'de neler olacağının merak edilmesi çok doğal. Ben şahsen kaygı taşımıyorum. Tayyip Erdoğan halkın oylarıyla devlet başkanı seçildi. O devlet yönetiminin başında olduğu sürece hem ülkede hem AK Parti'de hem de yürütme organında çıkabilecek tüm krizleri ve problemleri yönetir. Dün genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşma ile AK Parti içinde ufak ufak başlayan tartışmalara el koydu.
13 yıl boyunca AK Parti'yi hizmet üretemez hâle getirmek isteyen iç ve dış güç odakları defalarca yaptıkları gibi muhalefetten umutlarını kestiler, AK Parti'nin içine-birliğini bozmaya oynuyorlar. Sanki Sayın Abdullah Gül'ü çok seviyorlarmış gibi onu tahrik etmeye, onu ve çevresindekileri basın aracılığıyla mesaj vermeye teşvik ediyorlar. Aynı güç odakları Sayın Gül'ün cumhurbaşkanı olmaması için ellerinden geleni yapmışlardı.
AK Parti'nin önde gelen, deneyimli isimlerinin kamuoyu önünde, basın aracılığıyla bu meseleleri konuşması bizi üzüyor, o güç odaklarını da sevindiriyor. Partinin yetkili kurullarında herkes eteğindeki taşı dökmeli. En ağır eleştirileri yapabilmeli. Ne önerisi varsa, hangi kaygıları taşıyorsa MYK, MKYK gibi yetkili organlarda dile getirmeli. Ama kamuoyu önünde bu meseleleri tartışıp birilerine malzeme vermeyi, ilmi siyaset açısından doğru bulmuyorum.
Hey AK Partililer! 30 Mart'ta ve 10 Ağustos'ta müthiş bir başarıya imza attınız. 30 Mart'tan sonra Soma meselesi çıktı. Bu başarının keyfini süremediniz. Şimdi de eski-yeni, üç dönem gibi gereksiz tartışmalarla başarınıza gölge düşürmeyin. Bu başarının keyfini çıkarın. Hem hükümette, hem devlet yönetiminde, hem yasama organında ve partide herkese fazla fazla yetecek birçok fani makam var.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin 27 Ağustos'taki kongresindeki genel başkan adayını istişare ile belirleyeceklerini tekrar hatırlattı. "İstişare ve ortak akıl mekanizması" ile belirleyeceklerini söyledi.
Kim hangi kulisi yaparsa yapsın, hangi algıyı oluşturmaya çalışırsa çalışsın ilkeler ve istişareler kurallarına göre istikametlerini belirleyeceklerinin altını çizdi. Tam da bu dönemde AK Partililerin çok zorlu bir imtihan sürecinden geçtiğini vurguladı. 11 Ağustos sonrasında başlayan tartışmalara karşılık ilkeleri herkese hatırlattı; 'Hırs bizden uzak olsun, makam tutkusu, rütbe sevdası, bencillik bizden hep uzak oldu; hep uzak olsun, sinsilik, ayak oyunları, tehditler, tuzaklar bu partiye bugüne kadar sirayet etmedi" diye devam eden sözlerinden ilgili herkes dersini aldı.
Milletin ve ümmetin umudu hâline gelen AK Parti'nin yalpalamasını bekleyenlere fırsat verilmemesini öğütledi teşkilatlara. Şeytanın tuzağının birlik-beraberlikle bozulacağını söyledi. 11 Ağustos sabahından itibaren tartışılması gereken bu ülkenin bir muhalefet ihtiyacıdır, AK Parti'nin geleceği değil. Çünkü orada sorun yok. Genişletilmiş il başkanları toplantısında Sayın Erdoğan yaptığı harika konuşmayla bundan sonraki sürecin yol haritasını ve ilkelerini belirledi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.