İtiraf reyonu
9 Temmuz 2013 01:00
(...isim: murat güneş ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Geçen benzerini okuyunca benim rezilliğim de aklıma geldi...
Sınav dönemi olduğunu belirteyim;
Ilık bir sonbahar günü baba cep telefonundan aranır;
-Baba telefonum arabada kalmış göndersene...
"-Tamam oğlum..."
Aradan 15 dakika geçince aradı babam;
-Oğlum eleman arabada bulamamış telefonunu... Evde unuttun herhalde...
"-Tamam baba, problem değil..."
Aynı anda unuttuğumu iddia ettiğim telefonla babamı aradığım aklıma geldi...
Babamın dalgınlığını hesaba katmıyorum bile!..
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
krampon
AYKUT Demir'i helikopterle aldıran Trabzonspor, helikopteri Volkan Demirel'den kiraladığını açıkladı...
"CaRMeLO"
...
YILDIRIM Demirören: "Yeter Yıldırım Demirören Yeter' tezahüratlarını duymak hoşuma gidiyor..."
"erhantasci.et1"
...
KARİZMASI ile gönülleri fetheden Bilic'e kimse isminden türetilecek "Bilic Çevirme", "Geh Bili Bili" gibi şakalardan bahsetmiyor...
"garnett"
...
ARTIK oyuncu/antrenör olan Giggs: ''Bir de Ferguson'un kızını aldım mı tamamdır...''
"TAHA"
...
FIFA sıralamasında Yeşil Burun Adalarının arkasında kalmamızı "Bizi burun farkıyla geçtiler" esprisi ile değerlendiren Abdullah Avcı'nın geleceği tartışılıyor...
"erhantasci.et1"
tuzaktan kumanda
(...FOX TV – Su Gibi)
EVLENECEK ADAM: Siz okuyor musunuz, tahsil durumu nedir?...
EVLENECEK KIZ: Hukuk okuyorum ben...
EVLENECEK ADAM: Hangi okul?...
EVLENECEK KIZ: Okul yok, evde hukuk kitapları okuyorum...
hayata dair
Çoktandır kafamı kurcalayan bir şey var; Niçin insanlar birbirlerine karşı açık yürekli davranmıyorlar?... Neden en iyi insan bile karşısındakinden bir şeyler gizliyor, bütün düşündüklerini açıklamıyor... Sözlerimizin yabana atılmadığını bildiğimiz zamanlar bile neden içimizden geçenleri olduğu gibi söylemiyoruz... Nedense herkes olduğundan sert görünmek istiyor...
Duygularını hemen açığa vurursa altta kalacakmış, küçük düşürülecekmiş gibi bir korkuya kapılıyor...
(...Dostoyevski)
bizimkiler
Haftanın bombasına yine Serdar imza attı...
Gazetenin verdiği imsakiyelerden Erzurum'daki akrabalarına, Ankara'daki dayısına ve Bursa'daki kuzenlerine falan "Çevrelerine dağıtsınlar" diye yolladı...
Ama tamamı İstanbul için hazırlanmıştı...
Evde perdeye değen ve ateşi yere düşen sigaraya çıplak ayakla bastığı hikâyeyi sonra anlatacağım...
TEMEL'iN YERi
Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz,
"Müvekkilim Temel marketten aldığı 2 litrelik kampanyalı cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve 'Tekrar deneyiniz' yazısını görmüş...
Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey...
Bunun üzerine aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır...
Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim Temel şirkete dava açmaya karar vermiştir...
Biz de bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik...
10 bin lira maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi...
Davadan haberdar olan Cola yöneticileri, artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına, "Başka şişede inşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi...
bir film diyaloğu
"-Şiir sevmiyorsun değil mi?... Şiir okusaydın bilirdin ki; âşık adam sınanmaz..."
(...Beş Şehir filminden)
söz der ki;
"-Bazen birileri hakkında soru işaretini andıran şeyler düşünürsünüz... Ve yıllar sonra hayat size bir cevap verir!.."
(...Dostluk not defterini karıştırırken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)