İsraf ederek hayır yapılmaz!..

A -
A +

İmâm-ı Mücâhid hazretleri buyurdu ki: "Bir kimse, Allahü teâlânın emrettiği yerlere dağ kadar altın harcasa, israf olmaz. Bir avuç buğdayı, harâm olan yere verse, israf olur."
İsraf, Allahü teâlânın verdiği nîmeti hakîr görmek, nîmete kıymet vermemek, kısaca küfrân-ı nîmet etmek yâni şükretmemektir. Bu ise, nîmeti verenin, azarlamasına ve azâb etmesine sebep olur. Nîmetin kıymeti bilinmeyince, hakkı gözetilmeyince elden gider. Şükür edilince ve hakkı gözetilince elde kalır ve artar.
İsraf çok kötü bir huydur ve kalbi karartan, kemiren, tehlikeli bir hastalıktır. Bu sıfat, kalbi kaplamadan önce, gidermek ve bu felâketten kurtulmak için bütün ilâçlarına başvurup uğraşmalıdır. Kurtarması için, cenâb-ı Hakka yalvarmalı, duâ etmelidir.
İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlânın; (İsraf etmeyiniz! Allahü teâlâ, israf edenleri sevmez) meâlindeki kelâmı yetişir.
Allahü teâlâ, mallarını israf edenlere bir şey vermeyiniz diye emrederken, bunları en kötü bir isim ile adlandırıyor. Nisâ sûresindeki âyet-i kerîmede meâlen; (Mallarınızı sefîhlere, alçaklara vermeyiniz!) buyuruyor. Kur'ân-ı kerîmde Fir'avnı kötülerken; (O, israf edenlerden idi) buyuruluyor. Lût aleyhisselâmın kavmi de; (Belki siz, israf eden kavimsiniz!) diye kötüleniyor...
Ekmeğin pişkin yerini ve içini yiyip, kenar ve kabuklarını atmak israf olur. Sofraya lüzûmundan fazla ekmek koyup, sonra bunları, tekrâr yemek için kaldırmamak israftır. Yani, yenmeyen ekmek parçalarını atmak ve riyâ, gösteriş, şöhret için fazla ekmek koymak israf olur.
Nefîs yemekleri yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, yüksek, büyük binâlar yapmak ve İslâmiyyetin harâm etmediği daha bu gibi şeyler, helâlden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmadığı zaman israf olmaz. Peygamber efendimiz, Abdullah ibni Abbâs hazretlerine hitaben; (İstediğini ye, istediğini giyin! İnsanı yanlış yola götüren, israf ve tekebbürdür) buyurmuşlardır.
Süfyân-ı Sevrî hazretleri, birisiyle birlikte evinin kapısında duruyordu. Önlerinden, süslenmiş bir adam geçti. Arkadaşı, bu adama bakmak isteyince, Süfyân-ı Servî hazretleri mâni olup;
-Eğer sizler bakmamış olsanız, böyle israf yapmazdı. Bunun israf günahına siz de ortak oluyorsunuz, buyurmuştur.
Netice olarak, malı israf etmek, Allahü teâlânın ni'metini hakîr görmek, ni'mete kıymet vermemek, ni'meti elden kaçırmak, kısaca küfrân-ı ni'met etmek, yani şükretmemek olur ki harâmdır. Malı harâm yere harcamakla hayır yapılmış olmaz. Çünkü günâh işlenilmesi için verilen mal ve paralar israf olur. İmâm-ı Mücâhid hazretlerinin buyurduğu gibi:
"Bir kimse, Allahü teâlânın emrettiği yerlere dağ kadar altın harcasa, israf olmaz. Bir avuç buğdayı, harâm olan yere verse, israf olur."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.