Dışişlerinin hafızası araştırmacılara açılıyor

A -
A +

Diplomatik Muhakeme'de birkaç kez Dışişleri Bakanlığı arşivinin durumuyla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmıştım. Birçok ülkenin arşivlerinin aksine Türkiye'nin diplomatik arşivlerini araştırmacıların hizmetine açmamasının, Türk Dış Politikası hakkında bilimsel çalışmalar yapanları ne kadar zor durumda bıraktığından bahsetmiştim. Bugün ise arşivde çalışabilecekleri günü dört gözle bekleyenler için bir müjde vermek istiyorum.

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun, Dışişleri Bakanı iken verdiği talimat doğrultusunda başlatılan Dışişleri Bakanlığı Arşivi Otomasyon Projesi ilk somut meyvelerini vermeye başladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru'nun koordinasyonunda ve Arşiv Daire Başkanı Elçi Dr. Nevzat Uyanık'ın yönetiminde hızla ilerleyen çalışmalarda, arşivin araştırmacılara açılacağı güne çok yaklaşıldı. 2015 yılı içinde, 91 yıllık Cumhuriyet tarihimizde bir ilk gerçekleşecek; yerli ve yabancı araştırmacılar Dışişleri Bakanlığı'nın Ankara Çiğdem Mahallesindeki arşiv binasının araştırma salonlarını doldurmaya başlayacaklar.

Bugüne kadar, Dışişleri Bakanlığı arşivinde çalışmak için posta ya da BİMER yoluyla başvuranlara hep aynı cevap verilmekteydi: "Arşivin tasnif işlemleri tamamlanmamış olduğundan bu talebinize olumlu cevap veremiyoruz." Gelecek yıl ortalarından itibaren artık kimse böyle bir mesaj almayacak. Birkaç yıl içinde Türkiye diplomatik arşiv belgelerine atıfların yer aldığı binlerce Türkçe ve yabancı dilde makale ile kitap bilim evrenine eklenecek.

Yürütülmekte olan çalışmanın ne kadar muazzam olduğunun daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç veriyi sizlerle paylaşmama izin veriniz:

Diplomatik arşivimizde 1919-2008 yılları arasını kapsayan 65 milyon 300 bin sayfa belge bulunuyor. Bunlar 110 bin büyük klasörde saklanıyor. 2015 yılı sonuna kadar, Türkiye ile yabancı ülkeler arasındaki siyasi ilişkilerin tamamını kapsayan 25 milyon belgenin sayısal ortama aktarılması tamamlanacak. Bu işlemin yapılabilmesi için dünyadaki en gelişmiş 2 adet endüstriyel tarayıcı ve 6 adet hassas tarayıcı kullanılıyor.

Hâlihazırda 1919-1958 yılları arasına ait Latin Amerika ve Orta Doğu ülkeleriyle ilgili belgelerin hazırlanması işlemi neredeyse tamamlanmış durumda. Bu işlemlerin hem süratli hem de doğru yapılabilmesi için 250 uzman, günde iki vardiya hâlinde çalışıyorlar. Belgelerin yaklaşık %65'inin gizlilik derecesi bulunmuyor. Yani bu belgeler sayısallaştırma işlemleri tamamlanır tamamlanmaz araştırmacıların hizmetine sunulacak durumda. Geriye kalan belgelerin üzerindeki gizlilik kaydının olabildiğince hızlı kaldırılabilmesi için de bir komisyon çalışmalarına devam ediyor. Sevindirici bir diğer konu da, belgelerin tamamı üzerindeki gizlilik kaydının kalkması beklenmeden, gizlilik kaydı olmayan tüm dosyaların araştırmacıların hizmetine sunulacak olması.

Belki de hepsinden önemlisi, arşivin tamamen araştırmacı dostu bir mantıkla çalışması. Bugüne kadar bilimsel çalışmalarım çerçevesinde ABD, İngiltere ve Fransa arşivlerinde bulunma imkânım oldu. Rusya ve Almanya arşivlerindeki çalışma şartlarını da, oralarda uzun süreler çalışmış akademisyenlerden öğrendim. Dışişleri Bakanlığı arşivinde kısa süre sonra hizmete girecek olan sistem bütün bu ülkelerdekinden çok daha ileri. Gireceğiniz bir anahtar kelime üzerinden milyonlarca sayfayı tarayarak, ulaşmak istediğiniz belgeleri sadece saniyeler içinde size sayısal ortamda sunacak bir programdan bahsediyoruz. Ulaştığınız belgelerin üzerlerine sanal ortamda notlar alabilecek, bunları ayrı klasörlerde toplayabilecek, neredeyse belgelerin kopyalarını almaya bile gerek duymadan bilimsel çalışmanızı arşiv binasında size tahsis edilen bilgisayarda tamamlayabileceksiniz.

Türkiye'nin diplomatik arşivlerini açması sadece bizim siyasi tarihçilerimiz açısından önemli değil. Yabancı araştırmacılar da, tıpkı İstanbul'daki Osmanlı Arşivimiz gibi, Dışişleri Bakanlığı arşivinden yararlanabilmek için yıllardır bekliyorlar.

Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Siyasi Tarih Kürsüsünde asistan olarak göreve başlamamın üzerinden 20 yıl geçti. Benim kuşağımdan diplomatik arşivlerde çalışma izni alabilen kimseyi duymadım. Benim hocalarım ve onları yetiştiren hocalar da çok arzu ettikleri halde maalesef arşivimizde istedikleri gibi çalışma imkânı bulamamışlardı. 20 yıllık meslek hayatım boyunca içimde kalan en büyük ukde, diplomatik arşivimizin kapalı oluşuydu. Genç araştırmacılarımız ise en modern teknolojiyle donatılmış bir ortamda bilimsel üretimleri için araştırma yapma imkânı bulacaklar. Ne mutlu onlara.

Bilim dünyamıza yapılan bu muazzam katkıya emeği geçenlere teşekkür etmek yetmez, hepsinden teker teker Allah razı olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.