Tipik bir İtalyan takımı

G.Saray 'tipik bir İtalyan' takımı gibi oyunu ezerek oynadı ve sonuçta biraz da kaleci Muslera'nın marifetiyle üç puanı aldı

Anlı şanlı tarihine uzun zamandır Bursa'da galip gelememeyi sıkıştırmış ve bundan taze teknik direktörünün ne kadar haberi olduğu meçhul, hafiften olgunlaşmamış bir Galatasaray beklentisi vardı maç başlarken...
Beklenti doğru çıktı...
Baktık ki her tarafıyla 'arıza' veren bir Galatasaray var sahada...
Tempo koyamıyor, şut atamıyor, bir türlü hızlanamıyor ve sürekli top kaybıyla oynuyor. Düşünün ki; koskoca bir ilk yarı rakip ceza alına girilememiş ve tek şut atılmış, o da isabetsiz...
Gücüne ve kadro derinliğine oranla Bursaspor daha etkili ama onun da mecali yok topu ısıracak kadar.
Galatasaray en önemli özelliğini yitirmiş...
Coşkusunu...
Birbiriyle çok iyi arkadaş olan ve her türlü konuda; özellikle saha dışı olaylardan başlayarak dayanışma içinde olan o eski takım gitmiş, robot gibi oynayan, takım olarak düşünemeyen bir takım gelmiş...
Bruma 'ben bu kadarım' diye bas bas bağırırken ve tek forvet dizilerek rakibine 'ben senden çekiniyorum' mesajını uluorta veren bir Galatasaray'ın üstüne çok şeyler koyması gereken 'garip ve etkisiz' bir oyun anlayışı çıktı ortaya...
İkinci yarının formatı daha doğruydu ve tam ben 'bir İngiliz menajer olsam Bruma'yı alacağıma Volkan'ı alırdım' dediğim anda genç yıldız adayı mükemmel bir asist yaptı ve gol geldi...
Bu rakip kaleye ilk ziyaretiydi Galatasaray'ın...
Sonrasını da 'tipik bir İtalyan' takımı gibi oyunu ezerek oynadı ve sonuçta biraz da kaleci Muslera'nın marifetiyle üç puanı aldı.
Bundan böyle Galatasaray'a gönül verenlerin sabretmesi gerekiyor bu oyuna...
İyi ve sıkı savunma, harika bir kaleci ve bulursam atarım...
İtalyan ekolü yani...

MAÇIN ADAMI

İnanılmaz etkili oynayan Volkan Şen...

KIRILMA ANI

Bruma'nın mükemmel asisti yaptığı an...