AB’nin merkezinde en büyük sofra

A -
A +

Brüksel’de verilen muhteşem galada, Göbeklitepe ve bölgesine ait yiyecek ve içecek alışkanlıkları sunuldu. Etkinlikte “Bilgi tat almaksa en büyük kütüphane Anadolu” denildi.

Hazreti İbrahim Peygamberin doğduğu, Hazreti Yakup ve Hazreti Eyüp Peygamber’in yaşadığı ve Hazreti İsa Peygamberin kutsadığı şehir Şanlıurfa. Artık insanlık tarihi ile ilgili bütün arkeolojik kabuller ve yiyecek içeceğe dair bilinenler yeniden gözden geçiriliyor. Fırat ve Dicle nehirleriyle filizlenen Göbeklitepe; ‘Bereketli Hilal’ olarak bilinen Mezopotamya’nın bir parçası. Bereketli Hilal, tarihteki ilk şehirlerin, bürokrasinin, yazının ve devletin ortaya çıktığı, başka bir deyişle uygarlığın başlangıç noktası hatta birçok anlamda tarihin sıfır noktası. Göbeklitepe Anadolu’nun uygarlık tarihindeki yerini göstermesi bakımından da ayrı bir öneme sahip. “Beş Denizler Coğrafyası’’nın tam ortasında yer alan Türkiye, tek başına ne sıradan bir Avrupa ülkesi ne Orta Doğu ne de bir Akdeniz ülkesidir. Türkiye aynı anda Avrupalı, Balkanlı, Karadenizli, Kafkasyalı, Orta Doğulu özellikleri taşıyan dünyadaki yegâne ülke. Uzmanlara göre dünyada ilk olarak ‘‘Beş Denizler Coğrafyası’’nda ortaya çıkan yemek pişirme sanatı, sonradan Çin ve Asya mutfakları olarak dünya genelinde ikiye ayrılmış. Birbirlerine benzetilen Çin mutfağı, Japon mutfağının temelini oluşturmuştur. Asya mutfağının gelişim serüveni Mısır mutfağına katkı sağlamış. Mısır mutfağı da Eski Yunan (Grek) mutfağını etkilemiştir ve bu mutfağın da Roma ve Fransız mutfaklarını oluşturduğu iddiaları oldukça gerçekçi yaklaşımlar.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

Türkiye Araştırma ve İş Dünyası Kuruluşları (TUR&BO); Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEP) tarafından Brüksel’de 2004 yılında kurulmuş bir organizasyon. Bugüne kadar açıkçası hakkında çok fazla şey bilmiyoruz ama öğrendik ki Avrupa Birliği’nin Lizbon Stratejisi kapsamındaki bilim, teknoloji ve özel sektöre yönelik programlarında Türkiye’nin başarısının en yüksek noktaya taşınması amacıyla Belçika yasalarına göre Brüksel’de kurulmuş. İyi ki de kurulmuş. Türkiye’yi Avrupa Birliği ve NATO’nun merkezi Brüksel’de farklı alanlar ve sıra dışı argümanlar ile tanıtıyor. Ayrıca fon yönetimlerinde ya da paylaşımlarında Türkiye adına çalışmalar yapıyorlar. 2018 yılı için konu olarak “Gastronomi” seçilmiş ve inanın çok etkili bir organizasyona imza attılar. Tanıtım filmleri, afiş, roll-up, fotobloklar, heykel replika/modelleme gibi görünürlük materyalleriyle desteklenen organizasyonun hedef kitlesi Avrupa Parlamentosu, yabancı misyon ve diplomatik çevreler. İlk etkinlik Château de la Hulpe isimli şatoda verilen görkemli gala oldu. “Sizlere şüphesiz on iki bin yıl önce yenilen yemekleri sunamıyoruz. Bilim adamları ve araştırmacılar tarafından o tarihlerde tüketildiği düşünülen malzemelere ışık tutacağız” sözleri ile başlayan menü muhteşemdi. Bu anlayışla hazırlanan konsept menü, Alman Arkeolog ve Göbeklitepe Kazı Başkanı Lee Clare Alman Arkeoloji Enstitüsü (DAI) referans alınmış. Uygulamalar, Sade Anadolu Mutfağı Koordinatörü ünlü şef Deniz Şahin, Can Aras, Seyfettin Atalık, İbrahim Ünal, Serkan Öcal ve Müge Çalışkan ekibi tarafından gerçekleştirildi. Etkinliğin yapıldığı şato girişinden başlayarak genel olarak Göbeklitepe ve bölgesine ait yiyecek ve içecek alışkanlıkları akademik araştırmalara dayandırılarak sunuldu. 

7 Kasım saat 09.00’da Avrupa Parlamento binasında yapılan etkinlik, büyük beğeni topladı. Birinci bölümde protokol konuşmaları gerçekleştirildi. İkinci bölümde, Göbeklitepe kazı başkanı Dr. Lee Clare konuştu. Nedim Atilla tarafından yapılan fantastik ve keyifli sunumun ardından parlamento etkinliği sona erdi. 

AB’nin merkezinde en büyük sofra
Çok etkilendiğimiz TUR&BO binasında da etkinlikler vardı. Bilgi en lezzetli hâli ile sunuldu. Kısaca bilgi tat almaksa en büyük kütüphane Anadolu denildi. Bilgi, estetik, içerik, derinlik, kalite, şıklık özetle yurt dışında özlediğimiz tablo gözler önüne serilmişti. Birçok uluslararası etkinliğe katıldık ancak hakikaten TUR&BO tarafından gerçekleştirilen etkinlikler göğsümüzü kabarttı. Anadolu coğrafyasının kırılma noktaları olarak öne çıkan Göbeklitepe, Çatalhöyük, Arslantepe, Selçuklu, Osmanlı ve günümüz Türk mutfağı temalarıyla açılan büfeler ve sonrasında et konusunda ülkemizin yüz akı Cüneyt Asan, “Etin Yolculuğu” temasını yardımcıları İhsan Belge ve Mehmet Aktaş ile anlattı. Finallerindeki “Katmer Show” muhteşemdi. Nilgün Ertuğ tarafından ülkemizin her noktasından özenle seçilmiş ürünlerle hazırlanan “En Büyük Sofra” teması, bütün şıklığı ile göz kamaştırdı. Özetle yurt dışındaki organizasyonlarımız arasında çok alışık olmadığımız bir görkem, incelik ve sunuş vardı. Katılımcılar ne kadar muhteşem bir coğrafyanın kadim ev sahibi olduğumuzu her detayda hissettiler. TUR&BO, direktör Bülent Bilgiç yönetiminde gerçek manada bir tanıtım ve bilgilendirme etkinliği düzenlemişti. 

İnanıyorum ki yemek yapmak insanın kendini ifade etme şekli olarak algılanabilecek bir sanat, hatta zanaat. Diğer taraftan hazırlanan yemeklerin kimyasında bulunan, coğrafi etkenler ve o coğrafyada yaşayanların kültürleri, alışkanlıkları ile milli olarak ifade edilen bir kimlik. İnsanlar ne yedikleri, nasıl yedikleri, nerede yedikleri ve kimlerle yediklerine dair törenler sonucunda bulundukları yer hakkında fikir sahibi olabiliyorlar. Her lezzet, doğru anlatılır ve anlaşılırsa gerçek bir hikâye. Tebrikler ve teşekkürler TUR&BO; Brüksel’de kolay unutulmayacak bir HİKÂYE yazdınız. Darısı ülkemiz adına yurt dışında yapılan diğer etkinliklerin başına çünkü çok ama çok ihtiyacımız var.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

ETLİ LEBENİ ÇORBASI

MALZEMELER:
250 g yağlı kuzu parça et
Yarım su bardağı nohut 
1 su bardağı dövme 
1 kg yoğurt
1 yumurta, tuz

SOSU İÇİN: 1 yemek kaşığı sadeyağ
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber

Hazırlanışı
Geceden ıslatılan nohut ve dövme, kuşbaşı doğranan etle birlikte düdüklü tencereye konularak bir litre suda iyice pişirilir. Diğer taraftan yoğurda bir yumurta ve bir tatlı kaşığı tuz konularak çırpılır. Kaynamaya başlayan et, nohut ve dövmenin üzerine çırpılmış yoğurt ilave edilir. Bir iki taşım kaynatılıp ateşten alınır. Bir kaşık sadeyağ eritilir, içine kırmızı pul biber ve nane eklenerek sos hazırlanır. Tabağa alınan çorba üzerine sos dökülerek servis edilir.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

SİNİ TARAKLIĞI

MALZEMELER:
1 kg taraklık et (pirzola)
2 adet domates
1 adet büyük soğan
2-3 adet kırmızı biber
1 baş sarımsak
1 çay bardağı Urfa sadeyağ 
Tuz, karabiber, pul biber

Hazırlanışı:
Etler önce tavada hafif sadeyağ ile kızartılır. Kızartılan etler birer birer tepsiye dizilir. Domates, kırmızıbiber, kuru soğan ve sarımsaklar küçük küçük doğranır. Hepsi etin üzerine koyularak, yağ, salça, tuz ve baharat ilave ederek iyice yoğurulur. Üzerine bir bardak su ilave edilerek, fırında hafif ateşte pişirilir. Sıcak servis edilir.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

PEYNİRLİ HELVA

MALZEMELER:
Yarım kg tuzsuz Urfa peyniri
1 su bardağı sadeyağ 
2 su bardağı un
2 su bardağı toz şeker

Hazırlanışı
Toz şekerin üzerine bir bardak su konularak eritilir. Peynirler yıkanıp ince dilimler hâlinde doğrandıktan sonra suyu süzülür. Bir tavaya koyduğumuz yağ hafif ateşte ısıtıldıktan sonra un ilave edilerek yaklaşık yarım saat süreyle sürekli karıştırılır. Un, hafif pembeleşinceye kadar kavrulduktan sonra içerisine eritilmiş şeker dökülerek iyice karıştırılır. Helva, kıvamını bulunca ortası açılıp peynir konulur, üzeri helvayla kapatılıp tavanın kapağı örtülür. Peynirler eriyince karıştırılıp servis tabaklarına alınır.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

ÜZLEMELİ PİLAV

MALZEMELER:
Yarım kg çekirdeksiz üzüm 
1 bardak nohut
300 g yağsız kuşbaşı et 
1 bardak kara pekmez
1 su bardağı sadeyağ 
5 bardak pirinç
Tuz

Hazırlanışı:
Düdüklü tencereye nohut konularak üzerini örtecek kadar su ilave edilerek 30-35 dakika nohut pişinceye kadar haşlanır. Nohutlar haşlandıktan sonra kabukları soyulur ve ortadan ikiye bölünür. Et bir tencereye konularak su ilavesiyle pişirilir. Et, suyunu çekince yağ ilave edilerek kavrulur. Yıkanıp bir saat suda bekletilmiş üzüm, önceden hazırlanmış nohut ve tuz tencereye konulup bir su bardağı pekmezle bir taşım kaynatılır. Pişirilen bu karışıma üzleme denilir. Pirinç ayıklanıp ıslatılır. Bir tencereye sadeyağ konulur. Pirinç eklenerek karıştırılıp 5-10 dakika kavurulur. Üzerini örtecek şekilde su konularak tuz eklenir, tencerenin kapağı kapatılarak suyunu çekinceye kadar pişirilir. Dinlenmeye bırakılır. Pişirilen pilav servis tabağına alınır. Üstü üzleme ile kaplanır.

AB’nin merkezinde en büyük sofra

DUVAK PİLAVI

Pilav için 
malzemeler
:
2 su bardağı Karacadağ pirinci
4 su bardağı su ya da et suyu
2 yemek kaşığı tereyağı
Tuz
DUVAK için 
malzemeler:

500 gram yağsız kıyma
50 gram badem
Maydanoz
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz, karabiber 

Hazırlanışı:
Pirinç yıkanır. Daha sonra biraz tuz ilave edilerek üzerini örtecek kadar sıcak su eklenir. Soğuyuncaya kadar yaklaşık bir saat bekletilir. Bekletilen pirinçler yıkanarak, süzülür. Pilavı pişireceğimiz kaba tereyağı konularak pirinçler kavrulur. Kavrulan pirinçlerin üzerine önceden hazırladığımız 4 bardak kaynamış et suyu ya da su ilave edilir. Tencerenin ağzı kapatılarak, kısık ateşte suyunu çekinceye kadar pişirilir. Diğer tarafta kıyma tavada kavrularak tuz ve karabiber ilave edilir. Ayrı bir tavada da bademler pembeleşinceye kadar kavrulur. Maydanoz kıyılarak badem ile birlikte kıymaya karıştırılır. Pilav servis tabağına alınarak üzerine hazırlanan kıyma duvak olarak yayılır. Sıcak servis yapılır.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.