Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

A -
A +

Dünyanın farklı ülkelerindeki yayınları, reyting rekoru kıran yemek programına çevirebilirsiniz ancak bilgi kirliliği mutfağımız açısından faydadan çok zarar getirir. Lütfen toplumun doğru bilgi ihtiyacını unutmayın...

Ülkemizde magazin ve hayat, müzik ve sanat dünyası, ekonomi ve siyaset konularında dünden bugüne önemli kalemler, gazeteciler, televizyoncular var ve inanıyorum ki onların bu anlamdaki başarılı yorumları adı geçen konuları olumlu etkiliyor. Ben alanım gereği fırsat buldukça gazetelerde yemek yazılarının, televizyonlarda yabancı yemek programlarının büyük bir kısmını izlemeye çalışırım. Ama nedense gastronomi konusunda ciddiye alınacak yazı ve yazar konusunda sıkıntı çekildiğini düşünüyorum. Çünkü baktığınızda gastronomi konusunda yazanlar genellikle bu anlamda yetersiz. Elbette aralarında konusunu iyi bilen insanlar da var. Niçin diye düşünmeden edemiyorum.
     Türkiye gastronomisi yeterince zengin değil mi, yoksa bizim iyi işletme ve mutfak şeflerimiz yok mu diye düşünüyorum, elbette söz konusu bile değil. Program yapılan mekânların kalitesi mi düşük, hayır. Peki çekim kalitesi anlamında teknik altyapı problemi mi var, o da mümkün değil. Çünkü Türkiye’de çekilmiş birçok belgesel ve dizi dünyada oldukça saygın. O zaman problem ne? Korkarım ben bulduğumu zannediyorum. Bizde yemek programlarını genel olarak mutfakla ilgisi olmayan, herhangi bir sunucuya teslim ediyorlar, program yapımcısı ise zaten yemek konusunda zır cahil, televizyon kanalı beni sadece reyting ilgilendirir diyor. Bütün bu şartlarda nasıl doğru bir yemek programı beklersin. Yukarıdaki söze dönelim şimdi...
     Yemek programlarının yapımcıları, sunucuları ve televizyon kanalları hiç mi yabancı kanallardaki programları seyretmezler, merak ediyorum doğrusu. Hatırlarsınız “İkinci Bahar” direkt olmasa da endirekt olarak mutfak kültürümüze ilginç katkılar yapan bir dizi idi. “Ruhun Doysun” ile Mehmet Gürs çok şık ve kaliteli bir içerikle program yapıyor. Demek ki iyi programlar yapmak mümkün. Türk insanına kaliteli şeyler sunma zamanı geldi ve geçiyor; özetle, yapınca oluyor.
     Yemek kitapları, yemek dergileri, yiyecek ve içecek içerikli portaller hatta yiyecek içecek temalı televizyon programları gibi bilgilendirme, paylaşma ve iletişim araçlarının doğru kullanılanlarının mutfağımızın gelişmesi adına önemli katkıları olduğundan hiç şüphemiz yok. Hatta azlığından şikâyetimiz bile var. Ancak sağına dön gurme, soluna dön gurme bolluğunda, eli kalem tutan yemek kitabı yazmaya başladı. Elbette kimsenin yazmasına, program yapmasına engel olunamaz. Herkes evinde nasıl omlet yaptığını destansı bir şekilde ve şık resimlerle kitaplaştırabilir. Dünyanın farklı ülkelerindeki programları ucubeye çevirerek reyting rekoru kıran programlar yapabilir; ancak bilgi kirliliği zaten yeterince doğru bilinmeyen mutfağımız açısından hakikaten yarardan çok zarar getiriyor.
     Dolayısıyla doğrulara ulaşabilmemiz için seçici olmaya ihtiyacımız var. Yönlendirme araçları hâline gelen bazı medya organlarının piyasaya sürdüğü ve pompaladığı ürünleri doğru kabul ediyoruz. Bunun sonucu doğru bilgi denen önemli kısım atlanıyor. Yemek kitapları ülkemizde ne acıdır ki, mankenler, artistler, sosyetenin ilginç isimleri ya da elini işten güçten çekmiş emeklilerin yeni uğraşı haline dönüşmüş durumda. İnternet portalleri ise tam bir çalma çırpma alanı. Sağdan soldan toplanan (çalınan) bilgiler doğruluğu bilinmeden ortalıkta dolaşıyor, hatta zamanla doğru bile sanılabiliyor. Televizyon programları da evlere şenlik. Hatırlarsınız, ne kadar garip saçma sapan adam var o programlarda boy gösteriyor. Kaynak arayan insanlar ise oturdukları yerden kitap yumurtlayan, alan çalışmasının nasıl yapılacağını bile bilmeyen bu muhteremler tarafından üretilen çoğu yalan yanlış bilgiler ve saçmalık rekoru olan televizyon programları arasında çırpınıyorlar.
     Yayıncı kardeşlerimiz için zaten içeriğin bir anlamı yok. Kitabı yazan vatandaşın ya da programı sunan zavallının popülerliğine göre ya da ekonomik gücüne göre salla gitsin, kapağı gösterişli olsun, resimleri ünlü fotoğrafçılar çeksin, reklam yönü güçlü olsun tamam. Toplumun doğru bilgi ihtiyacını lütfen unutmayın. Kaliteli  bir hayat dileğiyle...

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmazAyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmazAyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.