Mutfak gerçektir

A -
A +

Yiyecek ve içecek dünyasında çok şey değişti, değişmeyen tek şey “LEZZET” arayışı, ancak sunum, pazarlama, müşteri ilişkileri çok farklı yaklaşımlar ile varlık gösterebiliyor. Tüketiciler medyadan gelen mesajlara daha kuşkucu bakıp, pasif alıcı konumundan sıyrılan, güvenli mesajları talep ediyor. İşletmeciler zamanı kısıtlı, eğitim düzeyinin yükselişine paralel, daha bilgili, ileri fiyat, ürün karşılaştırmaları yapan tüketicilere karşılık üretmek durumundalar. Tüketicilere konuşma devri kapandı artık “TÜKETİCİLERLE KONUŞMA” çağı yaşanıyor. Kişilerin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını gidermek amacı ile satın aldıkları ürünleri ve hizmetleri, neden, nasıl ve ne zaman aldıkları artık SAĞLIK, LEZZET VE HİKÂYE üçgeninde şekilleniyor. Tüketici davranışlarını etkileyen diğer üç temel faktör; KÜLTÜREL ETKİLER, BİREYSEL ETKİLER, GRUP ETKİLERİ. Bu çerçevede satış modelleri artık distribütör, bayi, perakendeci ve toptancı gibi kavramları aradan çıkarıp direkt tüketiciye seslenmek, ayrıca farklı ve çarpıcı olmak gibi kavramlar ile destekleniyor. Yiyecek ve içecek hizmetleri verilen mekânlara AKILDA KALICILIK, ANLAMLI OLMAK, SEVİLEBİLİRLİK, YERELLİK, AİDİYET, AKTARILABİLİRLİK gibi anlamlar yükleniyor. Değişen yaşam kültürü içinde evde, okulda, iş yerinde, arkadaş ortamında farklı ve sabahtan akşama farklı kimlik ile tüketim kalıplarına karşılık verebilen pazarlama anlayışı içindeki yiyecek ve içecek işletmeleri öne çıkıyor. Artık işletmelerin başarısı bütün yukarıdaki tespitlerin sunulabilir ve sürdürülebilir ve en önemlisi GERÇEK OLMA yüzdesinde yatıyor.
Ürün faydaları odaklı, uzun dönemli bakış açısı ile müşteri hizmetleri üzerinde hassas ve müşteri beklentilerini karşılamaya daha çok önem veren ayrıca ve bilhassa “Kalite tüm bölümlerin işidir” bilinci artık sıradanlaştı. Şimdilerde müşterilerin bilinçaltını hedef alan stratejiler geliştiriliyor. Günümüzde sosyal fikirlerin, olayların da pazarlanabileceğinden hareketle ‘SOSYAL PAZARLAMA’ ve pazarlama uygulamalarının daha ahlaki olması gerekliliği üzerinden ‘TOPLUMSAL PAZARLAMA’ gerçeklerinden hareket eden işletmeler rakiplerinden bir adım öndeler. Rakiplerine saygılı, değişim ve dönüşüm konularında duyarlı işletmeler zirvede yer buluyorlar. Her gün binlerce kez markaların temas kurmasıyla aldırmaz hâle gelen tüketiciye, insan duygularını merkeze alan, özdeşleşebileceği, heyecanlanabileceği, parçası olabileceği bir pazarlama anlayışı ile yaklaşma zamanı.
Artık yiyecek ve içecek sektöründe “Biz ürünlerimizi en doğru şekilde tüm sürecini takip ederek oluşturuyor, gerçek bir hikâyeden hareket ediyor, insanlara onlardan söz ediyoruz; eğer onlar ürünlerimizden hoşlanıyorsa, biz de bir sonraki gün işimize gelebiliyoruz”  diyebilenler için yer var, diğer bütün yaklaşımlar bir gün gastronomi mezarlığında yerlerini alacaklar. Çünkü gelecek geçmişin izlerini sürer ve ancak geçmiş doğru anlaşılırsa gelecek daha doğru kurulabilir. Yiyecek ve içecek kültürlerini anlayabilmek ve tanıyabilmek karın doyurmaktan çok daha fazla, uzun soluklu bir serüven. Sizce mutfağı sevdiren nedir? Büyük, gösterişli ama kimliksiz sofralar mı, yoksa doğduğumuz andan itibaren mutfakla kurduğumuz bağ ve yaşattığı anılar mı? Yiyecek ve İçecek kültürleri toplumların yansımalarıdır ve belleklerimizden yitirilmediği sürece anlar ve mekânlarda yaşamaya devam ederler. Aslında her yemek gündelik hayatımızdan izler sunar.  Toplumların hatıra defterleri, iç dünyalarının yansıması, hatta hayat felsefeleridir mutfaklar. Lezzet hatıralarımız; milyon dolarlık kampanyalar, imaj tazelemeler gibi reklam çalışmalarının hiçbirine ihtiyaç duymadan yüzyıllardır yaşadılar. Onların en büyük reklamları belleklerimiz, güvenebilecekleri tek dostları ise bizleriz. Geleneklerinizi yok edip ona “YENİ” diyebilirsiniz. Bizim varlık gerekçemiz “KENDİNİ BULMAK, KENDİ DEĞERLERİNİN FARKINA VARMAK VE SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERE HAK ETTİĞİ YERİ VERMEK” olmalı. İnanıyorum ki dünya pazarından pay almaktan daha önemli şey, zihinlerden pay almaktır.

Mutfak gerçektirMutfak gerçektir

Mutfak gerçektirMutfak gerçektir

Mutfak gerçektir

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.