Ramazan geldi hoş geldi

A -
A +

Bilindiği üzere İslam'ın beş şartından birisi de Ramazan ayında oruç tutmak. Oruç niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlaması ve güneşin batışına kadarki süre içerisinde yememek, içmemek suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Her ne kadar yememek ve içmemek gibi temel bir terbiye esası taşısa da aslında belki de en çok yemek ve içmenin düşünüldüğü Ramazan ayı çevresinde gelişen mutfak kültürümüzün önemli bir bölümünü doğal olarak Ramazan hazırlıkları oluşturur. “Yemek yemek, karın doyurmaktan fazla bir şeydir” sözünü ilk duyduğumda bu söz Anadolu için söylenmiş diye düşünmüştüm. Çünkü Anadolu birçok geleneği ve birleştirdiği yemek alışkanlıklarıyla sıra dışı bir farkındalık sunar. Ramazan ayı dinî vecibeler yanında geleneksel yemek alışkanlıklarıyla bu düşünceye ışık tutar. Ramazan ayı; sanıldığı gibi sadece Müslümanların yerine getirdiği bir ibadet ya da Müslüman olmayan komşu toplulukların yüzyıllardır sürdürdüğü bir geleneğin nostaljik yansıması değildir. Ramazan ayı; israf etmemeyi, açı, toku, hastayı, yaşlıyı düşünerek davranmayı; saygılı olmayı, hak etmeyi, had bilmeyi, sabrı, sebat etmeyi, olgunluğu, adil ve vicdan sahibi olmayı, hatırlanmayı ve hatırlamayı, aynı sofrayı paylaşmayı, sıcak bir ramazan pidesi ile gönül almayı da ifade eder.

BAYRAM KAHVALTILARI GELENEK HÂLİNE GELDİ

“Ramazan Bayramı”nın Arapçadaki karşılığı ‘IYDÜ’L-FITR’dır. FITR kelimesi Arapçada kahvaltı manasına geliyor ve ramazanın bitimiyle birlikte yapılan ilk kahvaltıyı ifade ettiği de söyleniyor. Belki de bu yüzden bir gelenek hâline gelen bayram sabahlarının kahvaltıları oldukça özenli ve çeşitli olur. Dinî günler “KAMERÎ TAKVİM”e göre hesaplandığı için, şu an kullanılan takvimde her yıl aynı tarihe rastlamaz. Her sene onar günlük gerilemeyle gelen ramazan ayı değişik mevsimlere de denk gelebiliyor. Doğal olarak bu durum, mevsimlere bağlı olarak farklı yemekleri de beraberinde getirmiştir.

HER ŞEHİRDEN AYRI BİR LEZZET

Ramazan ayının her yıl farklı tarihlerde kutlanmasının ortaya çıkardığı yemekler: Kış aylarında KAZ DOLMASI, KEŞKEK, KELEM DOLMA ya da yaz aylarında DOMATES CİVE, LAHM-İ KİRAZ gibi...
Bir de etnik yemekler var: HENGAL (HİNGEL), PİTİ, ÇERKEZ TAVUĞU, BABİKO, KÜRT PEHLİSİ, HEKEHEŞANDİ, PEPEÇURA, HALİVE, MUHACİR BÖREĞİ. Ortak yemekler dışında her şehrin kendine özel yemekleri var bir de. Bu yemeklerin bazıları sadece bayramlarda yapılıyor. İzmir’de EKMEK DOLMASI (KAPAKLI EKMEK), Kayseri Uzun Yayla’da LOKUM gibi. Anadolu’nun her şehri için ramazan bayramlarında özel yemeklerden bahsetmek mümkün. Bayburt’ta LOR SARMASI, Erzurum’da KADAYIF DOLMASI, Kars ve Ardahan’da MAVİŞ VE KAZ DOLMASI, Erzincan’da kayısıyla yapılan GAYSEFE, Muş yöresinde HAZÜT DOLMASI, Bingöl’de MASTUVA, Van’da KELEDOŞ, Kocaeli’de ZAMBURKAN, yöreye ait en belirgin yemekleri ile Adana’da YÜKSÜK ÇORBASI, Hatay’da EKŞİ AŞI, Rize’de genellikle LAHANA SARMASI, TURŞU TAVA ve Gümüşhane’de KOCU DOLMASI, SİRRON, Siirt’te PERDE PİLAVI, Malatya’da ANALI KIZLI, KÂĞIT KEBABI, KİRAZ YAPRAĞI SARMASI, Elâzığ’da HARPUT KÖFTE, Edirne’de CİĞER SARMA, KANDİLLİ MANTI, Konya’da BÜTÜN ETLİ PATLICAN, SU BÖREĞİ, Gaziantep’te YUVARLAMA, Kahramanmaraş’ta SÖMELEK KÖFTE, Tokat’ta ERİKLİ YAVAN SARMA, PEHLİ, TIRTIL TATLISI, KURU YUFKA TATLISI, Zonguldak’ta YAĞLI HOŞAF, SİRKELİ KÖFTE, Karabük’te PEROHİ, ÇULLU BÖREK, SAFRANLI ZERDE, Antalya’da KAPAMA, MIHLI, ALAF AŞI, KÖLLE, DOMATES CİVESİ, Amasya’da BAKLALI SARMA, ÇARŞI ÇÖREĞİ, KAYPAK, Sivas’ta KELLE TATLISI, ALATLI PİLAV, Osmaniye’de TIRŞİK, Eskişehir’de SÜTLÜ OVMAÇ, Diyarbakır’da MEFTUNE, DUVAKLI PİLAV, NURİYE TATLISI, Bolu’da KEŞLİ EVİZLİ ERİŞTE, KÜLLÜ ÇÖREK, COŞ, Ankara’da ANKARA TAVA, CANCIRAN GÖÇEL, KÖREMEZ ve TAMTAK İRİDİ ilk aklıma gelenlerdi. Ramazan bereketi  sofralarınızdan eksik olmasın.

RESMİN BÜYÜK HALİ İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN

Ramazan geldi hoş geldi

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.