Şuurlu bir gençlik yetişiyor; ancak!..

A -
A +
Bir zamanlar genç nesil tarihini, ecdadını, dedelerini, hatta kendi ana-babasını beğenmez olmuştu. Onları cahil, bir şeyden anlamaz örümcek kafalı görüyordu...
 
Şükürler olsun ki günümüzde şuurlu bir gençlik yetişiyor. Bir zamanlar öyle miydi? Genç nesil tarihini, ecdadını, dedelerini, hatta kendi ana-babasını beğenmez olmuştu. Onları cahil, bir şeyden anlamaz örümcek kafalı görüyordu...
O gençlerin o hâle gelmelerinin tabii ki sebepleri vardı. O duruma birkaç senede gelinmemişti. İslâm düşmanları, Müslüman evlatlarını o hâle düşürmek için hem içeride hem dışarıda yüzyıllarca çalışmışlardı. Mesela, İngiliz casusu Hempher hatıratında diyor ki:
"İstanbul'da, Basra'da uzun seneler, Müslüman kılığında, Müslümanları dinlerinden döndürmek; en azından saptırmak için uğraştım. Fakat gözle görülür bir netice alamamıştım. Bir ara ümitsizliğe kapılıp, Londra'ya döndüm. Hariciye Nezaretindeki bir yetkiliye;
-Bu işte başarılı olamadım, beni bu görevden alın, dedim.
Hariciye Nezaretindeki yetkili kimse bana şöyle dedi:
-Sen böyle birkaç senede netice alacağını mı zannediyordun! Bu ektiğimiz tohumların meyvelerini ne sen göreceksin ne de ben. Bunların meyveleri 150-200 yıl sonra alınacak..."
Hempher, 1700'lü yıllarda bu faaliyeti gösteriyordu. Gerçekten de iki asır sonra, 1900'lü yıllarda meyvelerini toplamaya başladılar...
Bugün de Müslümanlara gerici diyenler çıkıyor ve gençleri, İslâm yavrularını aldatmaya, bunların dinlerini, imânlarını çalarak, kendileri gibi felâkete sürüklemeye uğraşanlar oluyor. Böyleleri, yaptıkları din düşmanlıklarının mükâfatı olarak ele geçirdikleri mevki, makam, etiket ve unvan ile gençleri tuzaklarına düşürüyorlar. Din cahili bazı kimseler de, diplomalarına güvenip, kendilerini bilgin, fen adamı sanıyorlar. İlim, fen denizinden bir damla tatmakla, deryayı yuttuk sanıyorlar. Bu zavallılar; İslâm âlimlerinden, din bilgilerinden haberleri olmadığı için, işittikleri birkaç kelimeye, hayalleri ile manalar uydurarak "İşte Müslümanlık budur" diyorlar... Bunlara karşı İslâm dîninin emirlerini ve yasaklarını bildiren binlerce kıymetli kitap yazılmış olup; bunların çoğu, yabancı dillere çevrilerek, her memlekete yayılmıştır. [Mesela "Hakikat Kitabevi Yayınları" bu uğurda büyük hizmet vermektedir.]
Buna karşılık, bozuk kitapları hem de ücretsiz olarak neşrederek Müslümanları aldatmaya uğraşanlar da yok değil! Kıymetli gençleri, asil ve temiz yavruları, şehit evlatlarını, bozuk yazılardan ve sözlerden koruması için ve Müslümanlığın tam ve doğru anlaşılması için, Allahü teâlâya yalvarmalı ve onlara Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini ulaştırmaya çalışmalıdır. Ehl-i sünnet âlimlerinin o pırlanta kitaplarının insanlara ulaşmasına vesile olanlara ne mutlu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.